Osmanlı dönemi İstanbul’da bulunan büyük velilerdendir.

Adı Musa olup, Merkez Muslihiddin diye meşhur oldu.

Denizli ilinin Sarıhanlı köyünde 1463 yılında doğdu.

1551 yılında İstanbul’da vefat etti.

Musa Efendi, küçük yaşta ilim tahsiline başladı. İlk tahsilini memleketinde yaptı. Daha sonra Bursa ve İstanbul’a giderek zamanın tedris edilen ilimlerini tahsil etti. Bu sırada tekkelere gidip sohbetlere katılarak tasavvuf neşvesini de geliştirdi.

İlmi seviyesi, dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile devrin Şeyhülislamı Ebüssuud Efendi’nin dikkatini çekip takdirini kazandı.

Bir gün rüyasında Sümbül Efendi’nin kendi evine geldiğini gördü. Onu içeri koymamak için hanımı ile kapının arkasına pek çok eşya dayadılar. Üzerine de oturdular. Fakat Sümbül Efendi kapıyı zorlayınca, kapı arkasına kadar açıldı.

Bu sırada uykusundan uyanan Musa Efendi, yaptığı hatayı anladı ve sabahleyin Sümbül Sinan Hazretleri’nin huzuruna gitmeye karar verdi. Sabahleyin Sümbül Sinan Hazretleri’nin camiine gidip vaaz ettiği kürsünün arkasına o görmeden oturdu.

Sümbül Sinan vaaz sırasında Taha suresinin bazı ayetlerini tefsire başladı. Tefsirden sonra; “Ey Cemaat! Bu tefsirimi siz anladınız. Hatta Musa Efendi de anladı” buyurdu.

Sonra aynı ayeti kerimeleri daha yüksek manalar vererek tefsir ettikten sonra tekrar; “Ey cemaat! Bu tefsirimi siz anlamadınız. Musa Efendi de anlamadı” buyurdu. Musa Efendi, gerçekten de bu anlatılanlardan bir şey anlamamıştı.

Sümbül Sinan Hazretleri, o gün Taha suresini yedi türlü tefsir etti. Vaaz bittikten ve cemaat dağıldıktan sonra Musa Efendi, Sümbül Efendi’nin huzuruna varıp elini öptü ve kendisinden af diledi.

Sümbül Efendi de; “Ey Muslihiddin Musa Efendi! Biz seni genç ve güçlü bir kimse sanırdık. Meğer sen de hanımın da çok yaşlanmışsınız. Akşam bizi kapıdan içeri sokmamak için gösterdiğiniz gayrete ne dersiniz..

Fakat kapı açıldı ve ikiniz de ye≠re yuvarlandınız” buyurunca, Musa Efendi iyice şaşırdı. Pek çok özür dileyerek ağlamaya başladı. Affedilmesini diledi. Sümbül Efendi, onu kabul ettiğini ve dergahta hizmete başlamasını söyledikten sonra: “Artık Allah’ü Te’ala’nın zat ve sıfatları hakkında marifet sahibi olmak za≠manıdır” buyurdu.

Bundan sonra Musa Efendi, Sümbül Sinan dergahına geldi ve diğer taliplerle birlikte verilen emirleri yerine getirmeye çalıştı.

Sümbül Efendi Hazretleri, Merkez Muslihiddin Efendi’ye kısa sürede hilafet vererek Aksaray’da Kovacı Dede Dergahı’nda tayin edilmesini sağladı.

1551 yılı Rabiul Ahir ayının on yedinci gününe rastlayan bir perşembe günü, taliplerine son vasiyetini yaptıktan sonra, Kelime-i Şehadet getirerek vefat etti. Cenazesini Şeyhülislam Ebussuud Efendi yıkadı.

Yine Ebussuud Efendi cenaze namazını kıldırdı.