İsra, sevgili Peygamberimizin bir gece, Mekkeden Mescidi Haramdan Kudüsteki Mescidi Aksaya yolculuğudur.
Miraç ise Resuli Ekremin sav Allah'ın kudret ve azametine şahit, rahmet, mağfiret ve müjdesine nail olduğu kutlu yükseliştir. Yüce Rabbimiz bu gece hakkında şöyle buyurmaktadır.
''Kendisine ayetlerimizden bir kısmını göstermek için kulumu bir gece Mescidi Haramdan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksaya götüren Allah'ın şanı yücedir.
Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, görendir. ( İsra; 17/ 1) Miraç gecesi, Recep ayının yirmi yedinci gecesi ihya edilmektedir.
Bu gece Hz. Peygamber Kabede Hicr veya Hatim denilen yerde iken bazı rivayetlerde uykuda bulunduğu sırada veya uyku ile uyanıklık arası bir halde Cebrail geldi; göğsünü açtı, zemzemle yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurup kapattı.
Burak adlı bineğe bindirilip Mescidi Aksya götürdü. Hz. Peygamber oradan göğe yükselmiş ve Allah'ın Allah'ın katına çıkmıştır. Abdullah İbn. Mesudun rivayetine göre bu gece beş vakit namaz farz kılınmış
Hz. Peygamber'e , Allah'a şirk koşmadıkları sürece ümmetinin bağışlanacağı müjdesi verilmiştir. (Müslim)
Süleyman Çelebi yazdığı Mevlidde Peygamber efendimizi Cenabı Allah ile karşı karşıya geldiğini beyan etsede bu Peygamberimize aşrı sevgiden kaynaklanmaktadı. Hiç bir Peygamber Cenabı Allah'ı görmemiştir. Hz. Musa Tur dağına çıkp Cenabı Allaha ''Rabbi Erini'' Rabbim bana kendini göster dediğinde Cenabı Allah, ''Ya Musa sen Beni göremezsin'' buyurdu. Hz. Musa daha fazla ısrar edince de Cenabı Allah; "Ya Musa Karşındaki dağa bak" buyurdu. Hz. Musa o dağa baktığı zaman karşısında nura dayanamayı bayılmıştır. Allah bir nurdur. Yerin ve göklerin nurudur.
Burada bize yani müslümana düşen emir Allah'a inanmak ve O'nun emirlerine kalben tasdik ederek hayatını edame ettirmektir.
MESCİDİ AKSA VE KUBBETÜS-SAHRA
İslamda yeryüzünü müminler açısından mescit kabul edilse de bazı mescitler sahip oldukları dini kültürel mirastan dolayı Allah'a kulluğun ve insanlar arasında kardeşliğin derinden hissedildiği, birçok peygamberin hatırasını barındıran müstesna mekanlardır. Hz. Peygamber sav ''Ancak üç mescidi ziyaret amacıyla yolculuğa çıkılır: Mescid Haram, benim bu mescidim, (Mescidi Nebevi ) ve Mescidi Aksa,'' (Buhari) buyurarak bu mekanların önemini vurgulamıştır.
Filistinin Başkenti Kudüste bulunan Mescidi Aksa, yapımına Hz. Davud zamanında başlanıp Hz. Süleymanın tamamladığı Süleyman mabedini de içine alan külliyeye karşılık gelir.
Hicaza bir aylık mesafede bulunduğu için ''Aksa'' yani, ''en uzak'' denmiştir.
Kubbetüs-Sahra ise Kudüs'ün fethinden sonra Hz. Ömer'in yaptırdığı mescidin yerine inşa edilen Hz. Musa'nın kıblesi olduğu bilinen havada asılı taştan ismini alan, zaman zaman insanlar tarafından
Mescidi Aksa ile karıştırılan İslamdaki kubbeli mimarinin ilk örneği olan mukaddes mekandır.
AYETİ CELİLEDE: Bir gece , kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye Muhammed kulunun Mesci Haramdan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksaya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten işitendir, görendir. (İsra;17/ 1)...
Başta Ortadoğu gazemizde çalışan kardeşlerimin ve İslam aleminin mircını tebrik ediyoruz.
