Halk arasında kafasını çalışmayan,duyarsızlar için,
Taş kafalı, mermer kafalı anlamında kullanılan
Bir deyim vardır;
“NATO kafa NATO mermer” terimi.
O misal…
Devletimiz,
İlim Kurulumuz, gözde doktorlarımız,
Korona konusunda endişe verici gidişatı görerek,
Bir karar almışlar.
Nedir bu karar;
“Üç günlük sokağa çıkma yasağı”.
Niçin bu karar alındı.
Salgının biraz olsun önüne geçmek, bulaşmayı,
İnsanların birbiri ile temasını sınırlayarak önlemek için.
Peki, halkımız bu konuda duyarlı mı?
Yasaklara gerçekten uyuyor mu?
Ne gezer…
Eski tas eski hamam.
Yürüme mesafesindeki özel izni maalesef herkes kafasına göre kullanıyor.
Hava sıcak, baharın doğaya getirdiği yeşillik ve çiçek albenisi,
İnsanlarımızı adeta sokağa salmış.
Maskelisi var, maskesizi var.
Sırt sırta oturanı var, yüz yüze maskesiz konuşanı var.
Ne istersen var.
Tozkoparan meydanına şöyle bir baktım,
İçimden:
“Allah bu devletin ve bizim gibi duyarlı insanların
 Yardımcısı olsun” dedim.
Meydan aynı normal zamanında ki gibi.
Herkes ortalıkta.
Yaşlısı, genci, bebeği, çocuğu, dedesi.
Ortalıkta serseri mayın gibi dolaşıyorlar.
Bakıyorsunuz insanımız markette soğan patates alıyor.
Patatesleri ayıklıyorlar.
Mesafe, maske kuralı asla yok.
Birbirlerinin nefesini duyacak kadar yakındalar.
70 yaşlarındaki bir amcamız evine marketten erzak almış,
 Para ödemek için kasada sırada.
Arkasında bekleyen duyarsız muhterem de bir karış uzaklıkta adeta nefesi ensesinde.
Adamcağız uyarıyor;
“Lütfen biraz uzak durumusunuz. Mesafemizi koruyalım”.
Adam tınmıyor, istifini bile bozmuyor.
Ama amcamız ısrarcı biraz da akıllı;
“Bakın ben CORONAYIM. Dün hastaneden çıktım.
Şu anda bulaştırabilirim”
Arkadan küçük bir hapşırık, duyarsız sıradaki müşteriyi bırakın,
Ortalıkta kim varsa ÇİL YAVRUSU gibi dağılıyor.
Özetle dostlar bu illet ülkemizi dünyayı sardı.
Leblebi çekirdek gibi insanımız ölüyor.
Devlet tedbirini alıyor, hastanedeki doktorumuz,
Hemşiremiz hayatları pahasına olağanüstü çaba ile çalışıyor.
Ama bu tür duyarsız davranışlar hem bizim moralimizi bozuyor.
Hem de Korona’ya davetiye çıkarıyor.
Devlet ne yapsın?
Herkesin başına bir polis bir zabıta bir bekçi dikemez ki!
Hasta olmadan önce herkes aslan kesiliyor.
Hastalanıp hastaneye düşüp ölüm korkusu sardığında da,
Yer bulmak için nerede ise doktorların ayaklarının altını öpecekler.
Bu ne tür yiğitlikse bilmiyorum artık!