NE SÖYLERLER NE BİR HABER VERİRLER

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Üzerinde, türlü otlar bitenler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Kimisinin üstünde biter otlar
Kiminin başında sıra selviler

Kimi masum, kimi güzel yiğitler
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemekten kalmış, tatlı dilleri

Gelin, duadan unutman bunları
Ne söylerler, ne bir haber verirler

Yunus der ki, gör takdirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları

Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler, ne bir haber verirler