Hayırsever, hanedan mensubu Nurbanu Sultan, Osmanlı Sultanı II. Selim’in hasekisi 1525 yılında Paros adasında doğdu ve 6 Aralık 1587 yılında İstanbul’da öldü.

Asıl adı; ‘’Cecilia Venier- Baffo’’ olup, Osmanlı sultanı II. Selim’in baş kadını ve III. Murat’ın annesidir. Osmanlı kaynaklarında Yahudi bir ailenin çocuğu olduğundan bahsedilirken, kimi tarihçiler onun Venedikli olduğunu öne sürer.

Bu iddiaya göre; Venedik Dükü Sebastiano Venier’in kardeşi olan, Kiklad Takım Adaları’na ait P·ros adası Lordlarından NicolÚ Venier ile eşi Violanta Baffo’nun Rachel ya da Cecilia adındaki kızlarıdır.

1545 yıllarında İstanbul’a getirildiği ve Pera’da kurulan köle pazarında, saray hizmetleri için yetiştirilmek üzere satın alındığı, bir süre sonra buradan Manisa valisi olan Şehzade Selim’in haremine gönderildiği sanılmaktadır.

Türk ve yabancı kimi kaynaklarda III. Murat’ın hasekisi padişahın, cariyeler arasından seçilen gözdesi Safiye Sultan’la karıştırılan Nurbanu Sultan, 1566- 1574 yılları arasında II. Selim’in saltanatı döneminde güzelliği ve zekâsı gibi özellikleriyle dikkatleri üzerine çekmekle birlikte, 1574 yılında III. Murat’ın tahta çıkması üzerine “valide sultan” olduktan sonra saraydaki nüfuzu arttı.

Padişahın da annesine karşı büyük saygı beslediği, önemli kararları almadan önce kendisine danıştığı söylenir. Türkiye Venedik, Mısır Venedik ilişkilerinde uzun süreli bir barışın sağlanmasında etkili olmuştur.

Henüz çok küçük yaşta kendisini sarayda bulan bu kız çocuğu, saraydaki diğer hizmetçiler gibi eğitimden geçirilir. Bu eğitimlerden biri sırasında dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Haseki Hürrem Sultan’ın dikkatini çeker. Bu zayıf çelimsiz kız zekâsıyla Hürrem’i çok etkiler ve onun tarafından Manisa sancağına eğitime gönderilir. Hürrem Sultan’ın aklında onu oğullarından biriyle evlendirme düşüncesi vardır.

Sultan, kızın geleceğinden o kadar emindir ki onun adını ‘Afife Nurbanu’ koyar. Afife ‘namuslu’, Nurbanu da ‘Tanrının ışığını saçan kraliçe’ anlamındadır.