Oldu mu Burak?

BEŞİKTAŞ’ın ve milli takımın yıldız oyuncusu Burak Yılmaz, Beşiktaş Dergisi’ne verdiği röportajda, siyah beyazlı takıma gelişini ilginç cümlelerle anlatıyor.

Diyor ki, “Çünkü Beşiktaş burası oynamak istediğim bir yer ve buraya gelmek için yapmam gerekenlerin hepsini yaptım. Benim inancıma göre biri olmak istediği yere varabilmesi için yapması gereken her şeyi yapmalıdır ve ben Beşiktaş’ta oynamayı o kadar çok istiyordum ki üzerime düşen her şeyi yaptım. Şükürler olsun, hepimiz doğru kararı vermişiz ve iyi ki gelmişim.”

Hatırlarsınız, Burak Yılmaz Beşiktaş’a gelmeden önce Trabzonspor’da oynuyordu. İki maç sahada olsa, 3 maçı sakatlıkla geçiriyordu. Taraftarla arası yoktu, takım arkadaşları ile problemliydi. Zaten onu Trabzonspor’dan kopartan ve bardağı taşıran son damla da, Ünal Karaman’a oyundan çıkarken gösterdiği tepki ve ağzından çıkan kötü sözler oldu.

Trabzonspor’da oynarken, bu atraksiyonları, eğer Beşiktaş’a gelmek için bilerek ve isteyerek yaptıysa (ki sözlerinden böyle bir anlam çıkartmak mümkün), o zaman bir başka büyük camiayı fazlasıyla yaralamış demektir.

Şimdi oynadığın takıma şirin gözükmek isterken, sana güvenen, seni seven ve sana bedel ödeyen bir önceki camiaya karşı kullandığın kelimeleri seçerken daha dikkatli olman beklenirdi.

Mola sendromu

LIGLERE, milli maçlar ve seçim haftası nedeniyle 18 gün süren uzun bir ara verildi. Uzun aralar, bazı takımların işine yararken, bazı formda takımlarda da ani performans düşüklüğüne neden olabiliyor. Performans kaybeden takımların büyük bölümü ise milli takıma çok sayıda oyuncu veren kulüpler. Bu kulüpler, tam takımla antrenman yapma şansı bulamazken, milli takımlarda az oyuncusu bulunan kulüpler için, bu tür aralar süper verim aldıkları bir çalışma süresine dönüşebiliyor.

Süper Lig’de zorlu bir dönemece girilirken, bence gözler en fazla Fenerbahçe, Galatasaray ve Başakşehir takımlarının üzerinde olacak. Fenerbahçe’nin bu hafta sonunda Ankaragücü ile deplasmanda oynayacağı maçın sonucu, her iki takım için de çok önemli. Renkdaşların mücadelesi inanıyorum nefes kesecek. Bir hafta sonrasında ise Fenerbahçe-Galatasaray derbi maçı var. İkisinin de kazanmaktan başka çaresi yok. İstanbul Belediyesi’nin ve yan kuruluşlarının sponsorluğunda ilerleyen Başakşehir ise belediye seçimi sonuçlarından sportif ve ekonomik anlamda ne denli etkilenecek bilinmez ama onlar da bir hafta sonra karşısında Beşiktaş gibi zorlu bir takımı bulacak.

Liglere verilen uzun aralar, birçok takımda farklı yapısal belirtiler gösterebilir. Bakalım 18 günlük mola sendromu, hangi takımda nasıl izler bırakacak?

Eurolig

BASKETBOLDA Eurolig’in bitimine 1 hafta kaldı. Fenerbahçe ve Anadolu Efes hepimize gerçekten keyifli maçlar izlettiler. Fenerbahçe daha son hafta maçını oynamadan en yakın rakibi CSKA önünde şimdiden 2 sayılık averajla sezon liderliğini garantiledi. Futboldan çok basketbol izler halen gelen Fenerbahçeli taraftarlar, çeyrek finalde, büyük bir sürpriz olmazsa Zalgiris Kaunas ile karşılaşacak takımları için tek yürek olacaklar.

Baskonia maçından galibiyetle dönen Anadolu Efes ise haftalar öncesinden ligi 4. sırada bitirmeyi garantilemişti. Geçen hafta oynanan maçlar sonunda, Efes çeyrek finaldeki rakibini de buldu ve ligi 5. sırada bitirmeyi garantileyen Barcelona ile eşleşti. Şimdi her iki takımımızı da bizleri TV başına kilitleyecek zorlu bir seri bekliyor.

Eurolig’deki üçüncü takımımız Daçka, ligi son sırada tamamlarken, iyi oynayıp çoğunu son saniyelerde kaybettiği maçlarda tecrübesizliğinin kurbanı oldu. Geçtiğimiz hafta seyircisi önünde oynadığı son maçta güçlü rakibi Bayern Münih’i 102-92 yenerek taraftarlarına ve lige güzel bir sonuçla veda etti.