Otomobil sevdası, hayır araba sevdası. Recaizade Mahmut Ekrem'in bir eseri. Edebiyatımızın ilklerinden. 1898 yılında yazılmış  bir gerçekçi ahlaki ve toplumcu gerçeklik romanı. Sonra da yerli otomobil maceramız var milletçe. 1960 ihtilalini yapanlar yönetimdeyken böyle bir faaliyete giriştiler. Olaya genç mühendisler ayrı, devleti yönetenler ayrı, darbenin mağdurları ayrı, vatanını, milletini, devletini güçlü kılmak isteyenler ayrı, dış ülkelerdeki otomotiv devleri ayrı bakıyordu.
Türk sanayinin en acıklı Hikayesi Devrim Otomobil adlı bir çalışma yaptım. Otomobil gibi kitap da yayınlanamadı. Kitabın yayınlanmasına da bazı siyasi güçler engel oldular. Sonradan o siyasi güç kendini kutsayan bir kitap yazdırdı.

İstanbul Tırafik Vakfı adıyla bir vakıf kurulmuştu. Madde 6- Vakfın mal varlığı kuruluş tarihi olan 1995 yılı itibariyle 810.000.000 TL'dir. Bu miktar Vakfın kuruluş mal varlığıdır. Madde 10- Kurucular Kurulu aşağıda belirtilen şekilde teşkil eder;

a) İşbu Vakıf senedini imzalayan kurucular ile,
b) Görevde olan;
İstanbul Valisi (Kurucular Kurulu Başkanı),
İstanbul Defterdarı,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı,
İstanbul İl Sağlık Müdürü,
İstanbul Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü,
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü ile

c) Vakfın tescil ve teşekkülünü takiben ilk Kurucular Kurulunun olağan toplantılarında Vakfa yaptığı hizmet ve yardımlar sebebiyle kendisine Kurucular Kurulu üyeliği sıfatı verilmesi uygun görülüp, üye sayısının 2/3 oy çoğunluğu ile seçilen üyeler.

Kurucular Kurucu üyeliğinin ölüm, istifa ya da başka bir nedenle boşalması veya üyenin iş göremez duruma gelmesi halinde boşalan üyelikleri Yönetim Kurulunun veya Kurucular Kurulu'nun üyelerinin teklifi ve Kurucular Kurulu kararı ile seçilir.

İSTANBUL TRAFİK VAKFI TAŞIMA VE ÇEKİCİLER İKTİSADİ İŞLETMESİ

İstanbul Tırafik Vakfı bünyesinde kurulan Taşıma ve Çekiciler İktisadi İşletmesi Mart 1996 yılında hizmete girmiştir. Bu tarihe kadar İstanbul da yapılan yasak park çalışmaları hem yasa dışı olup, hem de elde edilen gelirin kimlerin cebine gittiği belli olmazken bu tarihten itibaren yasak park çalışmaları yasallaştırılarak İstanbul Tırafik Vakfınca yürütülmektedir ve elde edilen gelir İstanbul Tırafiği için özveriyle çalışan Tırafik Denetleme Şube Müdürlüğünün ihtiyaçları için harcanmaktadır.

Son günlerde bu konu da siyasetin tartışma konusu oldu. Şimdi bu çekiciler hizmetten çekildi. Bundan böyle araçları İlçe Tırafik Şube Müdürlükleri çekicileri çekecekmiş. Yıllık gelir de 50 milyon liraymış. İstanbul belediye Başkanlığı seçiminden önce alınmış bu karar. Nasıl olsa bizim parti kazanacak düşüncesiyle bu para İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne verilecekmiş. Ancak seçimi iktidar karşıtı bir aday olunca şimdi bu para İçişleri Bakanlığı'na aktarılacakmış.

Meseleye gelir kalemi olarak bakmak ve bu geliri kimin kasasına aktarmak gerekir diye kafa u-yormak son derece esef verici bir durum. Araçlar akışı durdurdukları için, engelledikleri, geciktirildikleri için çekilmesi gerekir. Araçlar para kazanmak için çekilmez.. Ama çekiliyordu. Tam bir zulüm kalemi halinde işliyordu. Vatandaşın hastane önünde, noter önünde veya çaresiz durumlarda park ettiği araçlar, özellikle de başka şehir pilakalı araçlar çekilip-götürülüyor, hem çekme parası, hem park parası hem de ceza olarak vatandaşa fatura çıkarılıyordu.

Ama görülüyor ki, tırafiğin akışıyla kimsenin ilgilendiği yok. Yılda 50 milyon tl gelir ve bu gelirin kimin kasasına gireceği tartışılıyor.
Araç çekme işini zulüm olmaktan çıkarıp, tırafik akışına hizmet eder duruma getirmek devletin görevidir.