Para piyasaları,
Borsalar, ekonomik konjonktür biraz garip.
Dünya borsaları hep yeşilde.
Yani yukarıda.
Bizim borsalarımız ise hep kırmızı.
Merkez Bankası Başkanının değişikliği bu kadar etkili olur mu?
Olmamalı bence.
Değişiklik hata mıydı?
Bence hataydı.
Kendi bacağımıza kurşun sıkma gibi bir şey.
Güvendin, liyakatine inandın, göreve getirdin.
Peki, niye görevden aldın?
Bu iş oyun değil ki?
Canımız sıkıldıkça Merkez Bankası Başkanını değiştiremeyiz.
Gelişmiş ülkelerde bunun bir örneği daha yok.
Ceremesini hepimiz çekiyoruz.
Ama bu değişiklikle Türkiye batmadı.
Ekonomi çarkları durmadı.
İthalat ihracat durmadı.
Hatta ihracat tüm zamanların rekorunu kırdı.
Dünya Bankası büyüme tahminimizi 5’lere çaktı.
Her şey yerli yerinde.
Bir tek bu değişiklik faiz lobisini endişelendirdi.
Yıllardır faizden elde ettikleri TEMİZ rantın önüne taş koydu.
Bence bu yüzden harekete geçtiler.
Harekete geçenler kim?
Yabancı yatırımcı dediğimiz batılılar.
Ve onlara eşlik eden yabancı yatırımcı postuna bürünmüş,
Bizim BIYIKLI YABANCI dediğimiz yerli borsa spekülatörleri.
Borsa da müthiş bir satış dalgası var.
Yabancıların satışı 15 milyar dolara yaklaştı.
Karlılık durumları iyi olmasına, fiyatları alım için çok cazip olmasına rağmen,
Bankalarda müthiş bir yabancı satışı var.
Borsadaki yabancı yatırımcı oranı yüzde yetmişlerden,
Yüzde kırkların altına düştü.
Niçin satıyorlar?
Ülkemiz batmadığına göre bu telaş, bu baskı niye?
Ben bu işin arakasında yine o sömürücü stratejik düşmanların,
Payı olduğunu düşünüyorum.
Ekonomi ile bir şekilde terbiye edilme düşüncesi olabilir mi?
Bunun ilk başlangıcı burası olabilir mi?
Neden olmasın.
Düşünün borsaya kota olmuş Garanti Bankası diye bir hisse senedimiz var.
Her kim bilmiyorum ama yabancı yatırımcı olduğu belli.
Borsa seansı sırasında Garantinin takasındaki bütün hisse senetlerini tek kalemde,
Tek fiyata satış giriyor.
Borsalarda hiç görülmemiş bir satış talimatı.
Bu senetleri o şekilde satamayacağını, kimsenin o yüklü miktarda
Hisse senedini alamayacağını o da biliyor.
Ama satışa yazıyor.
Amaç göz korkutmak. Borsada düşüşü tetiklemek.
Koskoca dünyada borsası SATIŞ yönünde ayrışan tek ülke var.
O da biziz.
Dolar yönünde zayıflığımızı gördüler vurun abalıya misali.
Her yönden saldırıyorlar.
Kredi derecelendirme kurumları onlar adeta öncü vurucular.
Üç gün önce: “Türkiye yüzde 6,5 büyüyecek” diye manşet atanlar,
Merkez Bankası Başkanının değişikliğinden sonra bu büyüme rakamını,
Bir anda yüzde üçlere revize ettiler.
Bu nasıl bir ölçüdür bu nasıl bir mantıktır.
Anlamak mümkün değildir.
Yani görevden el çektirilen başkan yerine geri getirilse bizim büyüme
Yüzdemiz tekrar yüzde 6,5’e revize mi edilecek!
Şu sıcak döviz ihtiyacımıza lanet olsun.
Bir türlü ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı öğrenemedik.
Hep cari açık hep cari açık.
Ve vurulduğumuz nokta da hep orası.
Ayrıca borsamıza tahvil piyasamıza giren yabancıların,
Oranı ne kadar büyürse bence zor zamanlarda ülke ve ekonomi risk oranı da bence o oranda artar.
Adamlar geliyorlar dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir oranda,
Yüzde 20’lere yakın faiz ile temiz para kazanıyorlar.
Borsalarda aldıkları hisse senetlerinden yüzde ellilere yakın para kazanıyorlar,
Ama ekonomik olarak bir sıkıntın olduğunda da,
İlk darbeye onlar vuruyorlar.
Böyle yatırımcı istemiyoruz.
Yatırım yapacak olanlar şirket, fabrika, işyeri kurarak gelsinler.
İnsanlarımıza iş sahası açsınlar.
Amenna. Onlara can feda.
Ama Garanti Bankası portföyündeki tüm senetleri tek kalemde,
Satış için tahtaya yazan kötü niyetli yatırımcıları istemiyoruz.
Rusya bu tür yatırımcıların ülkeye girişini yasaklamıştı.
Sıra biz de mi ne!