Erken seçim, Millet İttifakının hayalini süslüyor. Bazı seçim kurullarının oyunu ile yerel seçimde kısmi başarı elde ettiler. Aynısını genel seçimle taçlandırma peşindeler. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, şu an için tıkır tıkır işliyor. En önemlisi milli güvenlik konusunda menfaatlerin korunması, yedi düvel planlarına set çekmiş durumda. Sistemin tek handikapı, bölücü bir partinin içinde bulunduğu ittifakın seçim kazanma ihtimali.

Yeni sistem, parlamenter sistemin mirası üzerine monte edildiği için aksayan yönler giderilmedi. Seçim sistemi yenilenirken, YSK’nun denetimsizliğinin önüne geçilmesinden, SEÇSİS’in güvenilmezliğine kadar sürü ile problem gözden geçirilmeli.

Erdoğan’ın şu vakte kadar bir çok kişi ile birlikte koşup, gerektiğinde onları geride bırakarak, kulvar değişikliğine gittiği çeşitli örnek var. Siyasettir, gayet normaldir. Siyasette vefa olmadığını her parti kendi bünyesinde yaşattığı için, gelecekte %51’i yakalamış iktidar partisinin sırtında ki küfeyi kaldırıp atması da kaçınılmazdır.

Erken seçim var mı derseniz, Cumhur ittifakını sarsacak sayıda kontrollü vekil istifası dışında ihtimal görünmüyor. Babacan, Davutoğlu’nun kurduğu AKP’nin İP’i görünümlü partiler dışında, tabii görünümlü Muharrem İnce’nin başını çektiği oluşum önümüzdeki seçimin belirleyicisi olacak.

CHP’ye yakın anket şirketinin İnce’nin oy oranını %1.5’larda göstermesi, 4 Eylülde yollara düşecek parti içi muhalefetin partileşmesinden duyulan kaygının işareti. AKP’nin İP’i görünümlü diğer ikisinin İP tabanı dahil iktidardan alacağı oran kayda değer görünmüyor. HDP tabanının bölgedeki oy kaybı buna eklendiğinde, Cumhur İttifakına olan güvenin artacağa öngörülebilir.

Uzun yıllardır, hiç bu kadar milli menfaatlerin korunduğuna şahit olmadığımız zaman dilimindeyiz. Millileşme, kendine dönme, güçlenerek büyüme döneminin iç siyasete kurban edilmeyeceği gelecek için, seçim sisteminde ve yargıdaki kara delikler kapatılmalı. Sosyal medyadaki yalan rüzgarının da hala önü alınabilmiş değil.

Adli yıl açılışına katılan herkese uygulanan prosedür gereği, CHP liderinden istenen Kovid19 testine tepki için yırtılan davetiyeyi seyrederken “iyi ki CHP iktidar değildi” diye düşündürttü. Yoksa Koronavirüs durumumuz, AB ülkelerinden farksız olurdu.

Demem o ki: Emekleme halindeki yeni sistemin, parlamenter sistemin yoğun bakım odasından acilen çıkarılması şart. “Kanadı var kuş değil boynuzu var koç değil” görünümünden acilen çıkılmazsa, milli adımlara son verilir. Ayasofya tekrar müze olur. Kürt açılımı yeniden başlar. Sözde soykırıma yeşil ışık yakılır. Sonrasını tahmin etmek istemiyorum.