Ne zamanki vatandaşının para krizi başladı, Quaresma'ya bir haller oldu. Derbide berbattı, dün de yine hayal kırıklığı yarattı. Beşiktaş, Alanya gibi bir deplasmanda ancak Quaresma ve Ljajic gibi zeka dolu ayaklarıyla kazanabilirdi. Onlar da yerinde sayınca kaderine razı oldu. 
 
Alanya'nın hücum gücü dinamit gibi patlayıcı. Efecan, Fernandes, Djalma ve Cisse'ye rağmen ligdeki pozisyonları inanılır gibi değil. Cisse şu anda Beşiktaş'ın tüm forvetlerinden daha tehlikeli. Alanya'ya Sergen Yalçın'ın özgüven aşıladığı ortada. Hangi oyuncudan, nasıl verim alabileceğini biliyor. Bu da yıldızların performansını artıyor. 
 
Beşiktaş, ilk 25 dakikada mahkum oynayan taraftı. Özellikle Fernandes sağ kanatta Adriano'nun başını döndürdü. Kartal'ın karşı saldırıya geçtiği bölümlerde Güven daha tecrübeli olsa, Ljajic yerden yerine aşırtma denese Kartal'ın öne geçmesi işten bile değildi. Beşiktaş geldiğinden bu yana en iyi oyununu oynadı, takımını ipten aldı. Alay konusu olan Alman eldiven Alanya'nın gol umutlarını tüketti. Taraftara kendisini affettirdi. 
 
Şenol Güneş, kupa maçı da oynayan rakibinin yorulacağını, Vagner Love ve Oğuzhan hamlesiyle işi bitirebileceğini düşündü. Ancak hücumda üretkensizlik yüzünden umduğunu bulamadı. Ankaragücü, Sarpsborg ve Galatasaray galibiyetlerinin 'kış güneşi' misali devamlılığı olmadığı ortaya çıktı. Maske düştü, boyalar döküldü. Sadece mücadele etmek, Trabzon ve Kasımpaşa önünde de yetmez. Tutan seni kurtardı, atanın olmazsa kazanamazsın.