Aileyi ayakta tutan insani ve ahlaki değerlerin belki de en güçlüsü sevgidir.

Muhabbet, meveddet, ülfet gibi kavramlarla da anılan sevgi, kuşkusuz ve karşılık beklemeden var olduğunda gerçek anlamına kavuşur.

''Vedud '' olan Allah, sevgiyi var eden ve sevilmeyi en çok hak edendir. Aile içindeki sevgi bağları Kuranın ifadesiyle O'nun varlığının delilleridir.

(Rum; 30/ 21) Kur'ana göre inanıp salih ameller işleyenler için Rahman, gönüllere bir sevgi koyar. (Meryem; 19/96)

Her yaşta sevgiye muhtaç olan insanoğlu ise en yakınından nefes alan aile bireylerinin sevgisiyle beslenir, kutlanır ve umutlanır.

Bünyesinde adalet ve merhameti de barındıran bir sevgi, aileye her anlamda şifadır. Peygamberimizin sevgiyi görünür kılan ve muhatabına sevgi sunumundan kaçınmayan bir tutumu vardır.

Söz gelimi, Hz. Hatice validemize olan sevgisini ve vefasını onun vefatından yıllar sonra bile her ortamda dile getirmiş, hatta hatırasına hürmeten onun sevdiği insanlarla da ilişkisini devam ettirmiştir.

Peygamber efendimiz her zaman Hz. Hatice validemizin kabri şeriflerini ziyaret ederek duasın ona tevdi etmiştir. Dinimizde aileyi sevmek, haklarına saygı duymak dinimizin aileye verdiği değerlerdendir.

Ne yazık ki, günümüzde evlenen gençler bir türlü mutlu olamıyorlar. Bir iki çocuk da yaptıktan sonra mahkemeler boşanma davaları ile doluyor. Burada ise, en çok zorlukla karşılaşan çocuklar olmaktadır. Çünkü her çocuk anasını ve babasını bir arada mutlu olarak görmek ister.
*
Hadis; Ademoğlu ihtiyarlayıp çöker fakat kendinde iki şey gençleşir; Mal hırsı ve yaşama hırsı. (Müslim)

Allah seni takva ile rızıklandırsın, günahını bağışlasın ve olursan ol, senin için hayırlı olanını kolaylaştırsın. (Tirmizi)

Ayet; O gün ölçü tartı haktır. Artık kimin tartıları ağır gelirse işte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Araf; 7/ 8)