YATIRIMCILARIN, yatırım yapmak için belli kriterleri vardır. Öncelikle ülke ekonomisinin durumuna bakarlar. Yönetenlerin kalitesini irdelerler. Ülkenin borçluluk durumu olmazsa olmazlarıdır. Yatırım alanının getirisi çok önemlidir, ayrıca yatırım güvencelerinin kanunlarla desteklenip desteklenmediğine, bir çıkmaza düştüklerinde kanunların onları koruyup koruyamayacağı da öncelikleri arasındadır. Türkiye zengin bir ülke. Yer altı, yerüstü kaynaklarımız yeterli derecededir. Bir tek petroldoğalgaz konusunda sıkıntılarımız var. Aslında bu ikisine de sahip olsak ekonomik olarak bir anda. Dünyanın ilk 5 ekonomi arasına girmemiz mümkün. Yatırım dedikte, devam edelim... AKP iktidarının ilk beş-on yılında, ülkemiz adeta yabancı yatırımcı istilasına uğradı. Dolar 1.35 gibi dip seviyelere geriledi. Faizler tekli rakamlara indi. Ekonomiyi çevirmek için sıcak para ihtiyacımız hiç olmadı.

Suriye savaşı

Dengelerimiz Suriye savaşı ile birlikte değişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin yol haritası ikircikli olunca bu ekonomimize de yansıdı.

ABD tarafından önce birlikte hareket etmemiz. Daha sonra taktik olarak FETÖ”CÜ pilotlarca Rus jetinin düşürülmesi. Ve ABD”nin aleni olarak KÜRT Devletinin temellerini atma noktasına gelmesi, ekonomimizi sarstı. Feto davaları, darbe denemeleri, papaz hikâyeleri, İsrail karşıtlığı,Mısır”a karşı alınan net cepheler, adeta etrafımızda dost bırakmadı.

Yani kendi kurşunumuzla veya öngörüsüz dış siyaset ile adeta ayağımıza kurşun sıktık. Sonuçta ne oldu? Dolar 7 binlere bayrak açtı. Ekonomimizi çevirmek için ihtiyacımız olan sıcak para durdu. Para bulabilmek için faizleri yükselttik. Ama oda çare olmadı, ekonomimizin adeta şaftı kaydı. En önemlisi de hükümetin tasarrufa pek önem vermemesi,

Suriyelilere harcanan 40 milyar dolara yakın para, bizi ele güne muhtaç hale getirdi.

Şimdiki durumumuz

Son üç ay içinde ekonomimiz, devletimiz adeta, S-400 ile F-35 kıskacında. Stratejik düşman ABD ve onun dengesiz başkanı adeta boğazımızı sıkıyor. Bize karşı ARAP Nato”ları, Akdeniz”de Cepheler açıyor, Suriye”de Kürt Devleti kuruyor. ABDTürkiye çekişmesi, ekonomimizi ve ülkemize sıcak para getirecek, yatırım yapacak yabancı yatırımcıları da etkiliyor. Ve bir de kendi topuğumuza sıktığımız kurşunlar var. Piyasalar bankalar önderliğinde toparlanma sürecinde.

Dolar düşüyor, cari açığımız artıya doğru yelken açmış, yabancı yatırımcı yavaş yavaş bize meylediyor, tam o sırada dünyada az gelişmiş sadece dört ülkede görülen türde bir karar; “Hükümet merkez Bankası Başkanını görevden alıyor”.

Tabii bunun da bedeli oluyor. Dolar yükseliyor, faizler harekeleniyor. Aradan bir süre geçiyor. Piyasa yine bankalar önderliğinde yine hareketleniyor, yabancı yatırımcılar alıma geçiyor. Kör gözüme misali ABD”nin darbe yaptırdığı gün S-400”lerin ilk partisi Türkiye”ye geliyor. Hem de tüm televizyonların canlı yayınları ile. Yani davul zurna ile. ABD”nin bu alımı istemediği bilinmesine rağmen birilerine nazire yaparcasına. Bu kadar reklam gerekli mi? Bilmiyorum! Bu da tabii yabancı yatırımcıyı tedirgin ediyor. Dolar fırlıyor, borsa 3 bin puan düşüyor. Özetle dostlar borsacının yabancı yatırımcının, tahvil hazine bonosu alan, yatırım yapan yatırımcının kafası karışıyor. Piyasalar bir aşağı bir yukarı. Bir türlü istikrar yakalanamıyor. Son darbede son iki üç yılda ekonomimimizin belalısı olan kredi derecelendirme kuruluşu FİCHT”ten geliyor. Yakalanamayan istikrar doğal olarak ta ekonomiyi, para piyasalarını, yabancı yatırımcıyı da etkiyor. Sonuçta tedirgin gözle bakılan bir ekonomi haline geliyoruz.