Şırnak’tan bir telefon geldi.
Telefondaki kadim bir dost emaneti Şırnak’ı yıllarca PKK’ya karşı koruyan,
Son nefesine kadar PKK ile mücadele eden, 
PKK’ya Şırnak ve civarını dar eden bir baba;
Tatar aşiret reisi, rahmetli Süleyman Tatar’dan devir alıp aynı yolda yürüyen kahraman bir oğul;
“Naif Tatar”a aitti.
 Naif, baba kültürünü çok iyi almış.
Yiğit gözüpek, kahraman, mütevazı ve de sağlam bir aile yapısına sahip.
Ama bir önceliği var. Vatanını, devletini, toprağını, babası gibi ÖLESİYE seviyor.
Ve baba emaneti büyük TÜRK Bayrağı tam 40 yıldır,
Dile kolay terörizmin olduğu bir ortamda,
Tehditlerin mermi ile dillendirildiği bir ortamda,
İnsanların kapılarını açıp sokağa çıkamadığı bir ortamda,
Mütevazı evlerinin çatısında dalgalanıyor. Hiç inmedi…
Naif kardeşimin değimi ile de hiç inmeyecek.
X
Naif’in telefonu beni sevindirdi.
Çünkü o kadim bir dostun, yiğit bir dostun bize emanetiydi.
Telefondaki sesi de adeta babasını andırıyordu.
Nazik, sıkılgan ve de terbiyeli. Sanırsınız ki, yüzlerce çatışmaya giren,
PKK ile kora kora, babası ailesi, aşireti ile birlikte mücadele eden o değildi.
Naif’e Bayrağı soruyorum,cevabı net oluyor;
“Ağabey bayrak evvel Allah yerli yerinde.
Bir tek fark var. Evimize tadilat yaptırdık, biraz büyüttük biraz da yükselttik.
Eski bayrak büyüyen evimize biraz küçük geldi. Biz de gidip iki kat büyüğünü yaptırıp tekrar astık.
Şimdilerde aslan gibi dalgalanmaya devam ediyor.
PKK’ya, bizim burada olduğumuzun, devletin yanında olduğumuzun,
Boğazlarını sıkmaya hazır olduğumuzun mesajını veriyor.

PKK BİTTİ BİTECEK

Naif’e Şırnak’ın durumunu soruyorum. Sesi neşeli ve de güzel geliyor;
“Ağabey hendek savaşlarından, PKK çok büyük ders aldı
 Ve de çok büyük kayıplar verdi.
Biliyorsunuz o savaşın bile arkasında ABD vardı.
Allah’ın izni ile devletimizle birlikte şehrimizde çok büyük bir temizlik yaptık.
Vatan hainlerinin tümünü o kazdıkları hendeklere gömdük.
Sonra devletimizin şefkatli eli şehrimize uzandı.
Yıkılanı, yakılanı çok daha iyi şekilde yeniden yaptı.
Şehrimiz şu anda daha da modern bir görüntüye kavuştu.
Artık vatandaşlarımız Fırat-Dicle kenarlarında piknik yapabiliyor.
Ortalıkta PKK’lı görmek, samanlıkta iğne aramak gibi bir şey.
Destekçi milisler de var tabii. Ancak onların da artık kafası karışık.
Bir PKK’nın yaptıklarına bakıyorlar, bir de devletin. Ve tavırlar artık devletten yana.
Hain, fanatikler ise her zaman var ve var olmaya da devam edecekler”.
Peki ya dağlar ne durumda? Çatışmalar oluyor mu?
“Vallahi bana göre PKK artık bitme noktasına geldi.
İmkânları olsa devlete yalvaracaklar, teslim olmak için.
Dağlarda PKK’lı var tabii. Ama bir farkla eskisine göre yüzde 80 azaldılar.
Ve hep bitli halleri ile mağaralarda, tünellerde, ormanlık alanlarda saklanıyorlar
Son bir yıl içinde devletimiz, korucularımız, güvenlik güçlerimiz,
Buralarda çok büyük işler yaptı.
PKK’nın lider kadrosunun birçoğunu toprağın altına gömdü.
İnanın PKK’lı bulmak için çok uğraşıyoruz.
Korkudan saklandıkları deliklerden burunlarını bile çıkaramıyorlar.
Ha bir de şu silahlı SİHA’lardan, İHA’lardan Allah razı olsun.
Onlardan çok korkuyorlar. Bu savaş makineleri sessiz oldukları için
Füzenin nereden geldiğini bile göremeden MEVTA oluyorlar.
SİHA’lar sayesinde devletimiz burada terörizmle mücadelede inan çok yol kat etti.
Ve bu mücadelenin aynı KARARLILIKLA devam ettirilmesi çok önemli.

PKK TELSİZ KONUŞMALARI NE HALDE

Naif’e PKK son halini soruyorum,
Belediyelere de kayyum atandığından, o kaynağın kuruduğuna dem vurup,
Silah, techizat, iaşe giyim kuşamı nereden bulduklarını soruyorum.
Bu konuda maalesef yiğit delikanlımız biraz dertli;
“Ağabey PKK bitecek. Hatta son nefesini yaşıyor.
Telsiz konuşmalarında da büyük bir çaresizlik içinde olduklarını belli ediyorlar.
Ama şu ABD denen alçakların aradan çekilmesi lazım.
Devlet, içimizdeki hainlerin büyük bölümünü halletti.
Şimdi yardım büyük Ağabeylerinden, destekçilerinden geliyor. Yani ABD’den.
Militanların çok büyük bölümü de zaten onların safına katıldılar,
YPG ile birlikte hareket ediyorlar. Örgüt, iyice korkar hale gelen militanlarını, yandaşlarını;
”Bakın arkamızda artık ABD var” diyerek ayakta tutmaya çalışıyor. Tek dayanakları onlar.
Bu da bizim devletimizin yıllarca PKK ile değil de,
Emperyalist alçak ABD ile mücadele ettiğinin net bir göstergesi.”.
Evet, gönül dostları, kahraman baba Süleyman Tatar’ın,
Kahraman evladı Naif Tatar bunları söylüyor.
Anlattıkları, terörist sevici ABD’nin aradan çıkması durumunda,
PTKK denen beseleme örgütün biteceği yönünde.
Stratejik düşmanımızı artık iyice görelim ve de tavrımızı ona göre alalım. 
Bizden söylemesi.