Bir yaygaradır sormayın gitsin. Ne olmuş? İç İşleri Bakanlığı, HDP’li üç büyükşehir ve bazı ilçe belediye başkanlarını görevden almış. İyi de yapmış. Aman tanrım! Nasıl görevden alırmış! Seçimle gelen seçimle gidermiş. Demokrasi yokmuş! Hukuk yokmuş. Adalet yokmuş. Bunu kim söylüyor; “CHP” Atatürk’ün partisi olduğunu söyleyen ama artık uzaktan yakından Atatürk ile ilgisi olmayan bir parti. Peki, PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu gizlemeyen HDP’yi, HDP’den daha çok savunan başka kimler var? Yetersizliği dolayısıyla başbakanlık görevinden azledilen Ahmet Davutoğlu. AKP iktidarına karşı bayrak açmak için pusuda bekleyen ancak bir türlü, Ortaya çıkma cesaretini gösteremeyen eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. HDP seviciliğini saklamayan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer PKK seviciler.

PKK eşittir HDP

Peki, haktan hukuktan bahsederek bu partiye sahip çıkan, Hatta CHP gibi HDP’nin sözcülüğüne savunan bu zevat savundukları siyasi oluşumun, İcraatlarını bağlantılarını görmüyorlar mı? Ne yapmış bu görevden alınan başkanlar bir bakalım. Belediyeye eş başkanlık sistemini getirmişler. Bunun anlamı ne? Yani halk tarafından seçilen bir belediye başkanı varken, PKK terörist başlarının gönderdikleri ve esas başkandan daha yetkili bir ikinci başkan atamışlar. Yani belediyelere, PKK hamili kartlı eş başkan atamışlar. PKK’ya yardım ve yataklık yapmışlar. Başkanlardan biri yaralı PKK’lı teröristleri elleri ile tedavi etmiş. Bu başkanlar, PKK cenazelerine belediye araçlarını göndermişler, yetmemiş kendileri de taziyeye gitmişler. Devletin belediye binalarında terörist leşlerine saygı duruşunda bulunup teröristlerin sözde marşını okumuşlar. Gebertilen terörist ailelere para ve maddi yardımlarda bulunmuşlar. Şehit ve korucu ailelerinin belediyede çalışanlarını işten çıkarıp, PKK militanlarını işe almışlar. PKK’ya militan temininde bazıları baş rolü oynamış. Sokaklara Mehmetçiğimize kurşun sıkan geberik teröristlerin isimlerini vermişler. Özetle dostlar bu belediye başkanları silahlı değil ama ekonomik olarak yardım yataklık yaparak, bu kirli savaşa dâhil olmuşlar. Yıllardır yaptıkları gibi Türkiye Cumhuriyeti Eruh ve Şemdinli PKK baskınlarından beri, ABD-AB ve İsrail destekli bir terörizmle mücadele veriyor. 50 binin üzerinde insanını kaybetti. Bir trilyon dolara yakın terörle mücadeleye para harcadı. Hala bunu anlamayan göremeyenler var. CHP gibi…

Terör finanse edilir mi?

Yahu arkadaş hangi ülke batı olsun doğu olsun savaş halinde olduğu, kana kan mücadele ettiği kanlı bir terör örgütünün kendi iç kaynaklarınca finanse edilmesine müsaade eder? Düşünün benim vergimle İller Bankası bu illere para gönderiyor. Bu paranın bir kısmı bir şekilde PKK’ya gönderiliyor ve bu para bana kurşun olarak, şehit olarak, kan olarak geri dönüyor. Böyle bir çelişki böyle bir alçaklık olabilir mi? Devletin ne yapması lazım? CHP anlayışına göre hak ve hukuk olmalı. Adamla özerklik bile ilan etseler görmezden gelinmeli. Yandaşı olduğu için böyle düşünmesi de zaten çok doğal. Yahu neyin hakkı hukuku, adam senin bayrağını bile belediyenin temsil sisteminden çıkarmış, bunları görevden almayı bırakın bölücülükten en ağır terörle mücadele cezaları verilmeli. İşin sonu müebbet hapse kadar varmalı. Varmalı ki bir daha teröriste yardım yataklık yapacaklar ekonomik olarak destek verecekler iki kere düşünsün. Ve HDP sözcüsü ana muhalefet partisine bir soru; “Yahu siz iktidara gelseniz şu terörle mücadeleyi nasıl yapacaksınız merak ediyorum? Kesin olarak özerkliği masaya getirip ABD’nin çok istediği PKK devletinin temellerini atardınız”