MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin haftalar önce yaptığı "Terörsüz Türkiye" çağrısı ile başlayan yeni süreç, DEM Parti'nin İmralı'ya yaptığı üçüncü ziyaret ve teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın örgüte yönelik "Silahları bırakın" mesajıyla yeni bir boyuta taşındı. Sürecin ilerleyen dönemde nasıl şekilleneceği ve terör tehdidinin tamamen sona erip ermeyeceği ise yakından takip ediliyor.
Süreci Baltalamak İçin Hamleler Gelebilir
Türkiye Gazetesi'nden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre, Öcalan’ın örgüte yaptığı silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı, Kandil ve YPG’nin dış destekçileri tarafından engellenmeye çalışılabilir. Özellikle İran'ın bölgede PKK'yı bir koz olarak kullanmaya devam etmek istediği ve süreci baltalayabileceği değerlendiriliyor. Güvenlik kaynakları, hem yurt içinde hem de yurt dışında provokasyonlara karşı her türlü tedbirin alındığını belirtiyor.
AK Parti ve üst düzey güvenlik kaynakları, "İran da biliyor ki, PKK dağılırsa, bölgede kullanacağı örgüt kalmayacak. Bu sebeple önümüzdeki süreçte İran, kendine yakın örgüt yöneticilerini kullanarak süreci sabote edebilir" değerlendirmesini yapıyor. Bu kapsamda, PKK ve YPG içindeki farklı grupların süreci sabote etmek için yeni eylemlere girişebileceği vurgulanıyor.
YPG'nin Geleceği ve Mazlum Abdi'nin Durumu
AK Parti kurmayları, YPG’nin elebaşı Mazlum Abdi’nin, Öcalan’ın çağrısını yok saymaya çalıştığını ancak örgüt içindeki tüm unsurların bu çağrıya kayıtsız kalamayacağını belirtiyor. "Mazlum Abdi’nin örgüt içinde özgül ağırlığı yok" diyen yetkililer, Suriye yönetiminin YPG’nin varlığını sonlandırma konusunda kararlı olduğunu ve örgütün silahlı kanadının ya Suriye ordusuna katılacağını ya da tamamen dağılacağını ifade ediyor.
Suriye'de halihazırda 2-3 bin civarında PKK'lı silahlı unsur bulunduğu, ancak bunların bölgeden çekilmek zorunda olduğu belirtiliyor. "YPG’nin silahlı kanadının silah bırakıp Suriye ordusuna katılmaktan başka çaresi yok. Yeni Suriye yönetimi tek bir orduya sahip olacak. Bu durumda, Suriye'nin kuzeyinde YPG varlığı sona erecek ve Türkiye için bir güvenlik tehdidi oluşturmaktan çıkacak" yorumları yapılıyor.
"Önce Barış, Sonra Çözüm"
AK Parti kaynakları, Abdullah Öcalan'ın ne kendisi ne de örgüt ile ilgili herhangi bir talebi olmadığını ve yapılan görüşmelerde "Önce barış, sonra çözüm" ifadelerini kullandığını aktardı. Öcalan'ın, PKK'nın mevcut stratejilerinin iflas ettiğini kabul ettiği ve bundan sonra demokrasi dışında bir çıkış yolu olmadığını ifade ettiği belirtiliyor.
AK Parti yetkilileri, "Açık açık PKK'nın anlamsız hale geldiğini söylüyor. PKK'nın felsefesinin çöktüğünü anlatıyor. Bundan sonraki süreçte, tek çıkar yol demokrasidir. Özerklik ya da başka bir talep yok" yorumunu yapıyor.
