ANKARA (AA) - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ev sahipliğinde, altı muhalefet partisi genel başkanının katıldığı toplantı sona erdi.

İYİ Parti Genel Merkezinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı "liderler buluşması" basına kapalı yapıldı.

Yaklaşık 9,5 saat süren toplantının ardından altı genel başkanın imzasıyla yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, altı siyasi parti olarak ülkeyi aydınlığa çıkarmak için kararlılıkla sürdürülen işbirliği sürecinin on birinci toplantısının, mübarek Regaip Kandili'nde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ev sahipliğinde yapıldığı belirtilerek, İslam aleminin Regaip Kandili kutlandı.

İsveç'te ve Hollanda'da kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'e yapılan çirkin saldırıların bir nefret suçu olarak görüldüğü ve bunlara göz yuman hükümetlerin de şiddetle kınandığı aktarılan açıklamada, halkın hür iradesiyle seçim sandığına gidip ülkenin kaderini belirleyeceği bu dönemde, dış dünyada her seçim dönemine denk gelen provokasyonların da dikkatle izlendiği kaydedildi.

Türkiye'nin, "hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozuklukla hareket eden bir hükümet tarafından yönetildiği" savunulan açıklamada, şöyle devam edildi:

"Bu çerçevede, Anayasa ve kanunda hiçbir tereddüde yer vermeyecek kadar açık bir şekilde düzenlenmiş olan hükümler uyarınca, TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir. Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa'ya aykırı olarak üçüncü kez adaylığını ilan etmesi, demokrasi tarihimize eklediği bir diğer kara sayfadır. Anayasa'yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.

Bununla beraber, Cumhuriyetimizin 100. yılında milletimizin bu hukuksuz düzene 'yeter' cevabı vereceğinden emin olan bizler, Sayın Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta yapmayı planladığı seçime halkımızdan aldığımız destekle, kendimize olan inancımızla ve ülke sevdamızla hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Seçim ne zaman yapılırsa yapılsın üstünlerin hukuku anlayışıyla hareket eden Cumhur İttifakı değil, hukukun üstünlüğüne inanan Millet İttifakı kazanacaktır. İktidar, kaybettiği halk desteğini her tür hukuksuzlukla kapatmaya çalışsa da biz bu oyunu, milletimizden aldığımız destekle bozacağız ve Türkiye'yi özgürlükçü demokratik bir hukuk devleti yapacağız. Bu tek adam düzenini sandıkta milletimizin iradesi ile değiştirmek için hodri meydan diyoruz."

Açıklamada, Cumhur İttifakı'nın TBMM'ye sunduğu başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği önerisinin, "başörtülü kadının dini inancını sorgulayan şekilde kaleme alındığı, başörtülü kadını korur gibi yapan bu maddenin aslında tam tersi sonuçlar doğuracak nitelikte olduğu" öne sürüldü.

Kadının kıyafet özgürlüğü ile başörtüsü kullanmasının amacını sorgulayan ifadeyi metinden çıkaran bir değişiklik önergesinin verildiği belirtilen açıklamada, son derece açık bir biçimde başını örten veya örtmeyen kadınlara tam bir anayasal güvence getirecek olan bu önergenin Cumhur İttifakı tarafından reddedildiği kaydedildi. Açıklamada, "Bu, Cumhur İttifakı'nın her zaman yaptığı gibi samimiyetsiz bir şekilde kadınların başörtüsü hakkını siyasi istismar ve ranta dönüştürme amacını ortaya koymaktadır." görüşü paylaşıldı.

Altı liderin ortak açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, devlet için bir beka sorunu haline geldiği savunuldu.

Bugünkü toplantıda, seçimi kazanmaya ve ülkeyi güçlendirilmiş parlamenter sistemle yönetmeye dair çok somut adımlar atıldığı aktarılan açıklamada, "Tamamlama aşamasına geldiğimiz Geçiş Sürecinin Yol Haritası'nı, cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle beraber nihai değerlendirme sonrası kamuoyuyla paylaşacağız." denildi.

Ortak açıklamada, toplantıda, 30 Ocak'ta kamuoyuyla paylaşılacak "Ortak Politikalar Mutabakat Metni" konusunda da anlaşma sağlandığı aktarılarak, şunlar kaydedildi:

"Yoksullukla mücadeleden kadın haklarına, siber güvenlikten siyasi etik yasasına, kamuda israfla mücadeleden tersine beyin göçüne, savunma sanayinden afet yönetimine, mesleki eğitimden konut ve barınma krizine, uyuşturucuyla mücadeleden esnafımızın sorunlarına, sınır politikamızdan tarıma kadar ülkemizin öncelikli konuları için hazırladığımız somut hedef, politika ve projeleri dokuz ana başlık ve yetmiş beş alt başlıkta topladık. Bu mutabakat metni, Türkiye'nin her alanda artan sorunlarını Millet İttifakı'nın çözeceğinin de ispatıdır."

Açıklamada, "Toplantımızda son olarak Millet İttifakı'nın seçeceği cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğimizi de konuştuk. Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz." ifadelerine yer verildi.

Halkın, ülkenin hak ettiği refaha ulaşma ve yeniden demokratikleşme ümidini altı partinin birliğinde gördüğü belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:

"Bu da bize tarihi bir görev yüklemektedir. Biliyoruz ki bu Türkiye'nin kader seçimidir. Halkımız canını, malını, geleceğini, medeni, hür ve refah içinde bir Türkiye'de nefes alma ümidini bize emanet etmiştir. Halkımız müsterih olsun, altı parti bu görevi layıkıyla tamamlayacaktır. Bir kez daha ilan ediyoruz ki, Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı parlamenter sisteme inanmış, temel hak ve özgürlüklerin yanında, demokrasi aşıklarının adayı olacaktır. Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı, 'Yeter' Söz Milletindir' diyen Millet İttifakı'nın adayı olacaktır."

Açıklamada, bir sonraki toplantının, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun ev sahipliğinde, 13 Şubat Pazartesi günü yapılacağı da duyuruldu.

Öte yandan, altılı masa toplantısı sürerken Cihan Paçacı, İYİ Parti'deki Kurumsal İlişkiler Başkanlığı görevinden istifa etti. Akşener'in toplantıda genel başkanlara Cihan Paçacı'nın istifasının bilgisini verdiği öğrenildi.

AK PARTİ'DEN JET CEVAP

Altılı Masa'nın açıklamasının ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'dan yanıt geldi.

Dağ, şu ifadeleri kullandı:

"Bugüne dek Cumhurbaşkanımızın adaylığını tartışmaya açmadınız. 'Erdoğan'ı yeneceğiz' dediniz. Seçim ve mağlubiyet yaklaştıkça korkmaya başladınız. Kendi aday çıkaramama beceriksizlikliğinizi perdelemeye çalışıyorsunuz. Anayasa ortada, yasa açık. Recep Tayyip ERDOĞAN'ın adaylığının önünde hiçbir engel yok. Korkunun ecele faydası yok. En güçlü adayınızla gelin. Yine kazanacağız."