Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya'da düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "YPG ile Şam yönetimi arasında varılan mutabakata baktığımızda prensipte iyi karşıladığımızı söyleyip eklemiştik. Biz muhataplarımızla konuştuğumuzda şu ana kadar YPG tarafından atılan bir adım olmadığını görüyoruz. Bu adımların hayata geçmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, geçtiğimiz ay Suriye yönetimi ile SDG ismini kullanan terör örgütü PKK/ YPG arasında imzalanan anlaşmaya atıfta bulunarak; "Ypg ile Şam yönetimi arasında varılan mutabakata baktığımızda prensipte iyi karşıladığımızı söyleyip eklemiştik. Burada bir beyan var ama biz bu sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Ypg'nin askeri yapısının çözülmesi ve Suriye'deki yeni orduya her şeyin entegre edilmesi ve Suriye'de yaşayan Kürt kardeşlerimizin bütün haklardan yararlanması olacaktı. Biz muhataplarımızla konuştuğumuzda şu ana kadar YPG tarafından atılan bir adım olmadığını görüyoruz. Bu adımların hayata geçmesini bekliyoruz. Tek bir silahlı meşru gücün olması, tüm vatandaşların güvenliğinin garanti altına alınmış olması gerekiyor. Suriye'deki gelişmeleri takip etmeye devam ediyoruz" ifadelerinde bulundu.
Bakan Fidan'ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde;
Rus heyeti İstanbul'da. Amerikan heyeti de Türkiye'ye gelmiş bulunuyor. Bir kısmı İstanbul'da, Bakan Rubio şu anda Antalya'da. Başlı başına bu ziyaretler dahi barış için nihai çabaların ortaya çıktığını göstermekte. Kalıcı barış konusunda umutluyuz. İnşallah adil ve kalıcı bir barışa ulaşılacaktır. Son günlerde ülkemizin merkezde olduğu bir dış diplomasi trafiği yürütülüyor. NATO Antalya toplantısı da bunun bir parçası. Önümüzdeki yıl NATO Zirvesi de inşallah liderler düzeyinde Türkiye'de yapılacak. Bildiğiniz gibi her iki taraf da prensipte ateşkes fikrine razı olduklarını açıklamış durumda. Ama her iki tarafın da bazı farklı düşünceleri var. Ukrayna tarafı şartsız bir ateşkesin hemen başlamasına tarafken, Rusya tarafının önce bazı koşullarda mutabık kalınması konusunda tavrı var. Biz de tam da bu nedenle müzakerenin gerekli olduğunu düşünüyoruz ve uzlaşmayan bu tarafları uzlaştıran bir çaba içinde olmalı.
Ukrayna-Rusya müzakereleri belli bir aşamaya gelmiş durumda. Taraflar giderek Amerika'nın da ortaya koyduğu politik tercihle bir noktaya doğru evriliyorlar. Bence bizim bu sürece devam etmemiz lazım. Her iki tarafın da belli tavizler vererek ortak adımlar atmasını sağlamamız lazım.
Cumhurbaşkanımız şu an Sayın Zelenskiy'i Ankara'da ağırlamakta, Rus heyeti İstanbul'da, Amerikalı heyetin bir kısmı İstanbul'da, Sayın Rubio bizimle birlikte. Bu konuda şu anda yoğun bir trafik var. Sadece yüz yüze görüşmeler değil, telefon trafiği de yaşanıyor. Şu an üç şehirde, Antalya, İstanbul ve Ankara'da yoğun bir diplomasi trafiği var.
Suriye ve ABD dışişleri bakanları ile üçlü görüşme yapacağız. Biz bazı ülkelerle birlikte Suriye'nin DEAŞ ile mücadelesini desteklemek için adımlar atıyoruz.
Burada bir beyan var ama bu sözlerin biz yerine getirilmesini bekliyoruz. Oradaki 8 maddelik anlaşmada atılması gereken adımlar var. YPG'nin askeri yapılanmasının çözülmesi ve Suriye'de yeni oluşacak milli orduya hep birlikte entegre edilmesini bekliyoruz. Şu ana kadar YPG tarafından atılan bir adım olmadığını görüyoruz. Bu adımların da hayata geçmesini açıkçası bekliyoruz. Suriye'deki istikrarın hayata geçmesi için, tek bir silahlı gücün Suriye'de bulunması gerekiyor. Biz bu prensipler çerçevesinde Suriye'deki gelişmeleri takip etmeye devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın özellikle Sayın Trump iktidara geldiğinden bu yana gündeme getirdiği noktalardan biri de Suriye'de yaptırımların kaldırılması konusuydu. Sayın Cumhurbaşkanımızın da taleplerini dikkate alarak Ahmed Şara'yı oraya getirdiler, Cumhurbaşkanımız da çevrimiçi olarak toplantıya iştirak ettiler. Hem karşılıklı konuşuldu, hem de yaptırımların kaldırılması konusu en üst ağızdan deklare edilmiş oldu.
Avrupa güvenliğinde, savunma sanayisi ve savunma yapısıyla ilgili yapılan tartışmalarda Türkiye'nin durduğu nokta şu, bizim savunma sanayimiz epey bir ilerleme konusunda, bunu Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade etti, bu nedenle Avrupa Birliği, adaylık statüsü olmayan ülkeleri de kapsayacak bir işbirliği sistemi geliştirmeli. Burada Türkiye'nin yapacağı katkıları göz önüne aldığımızda bizim her türlü girişimi yapmaya devam etmemiz gerekiyor."
