ANKARA (AA) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik iddialarına ilişkin, "Tümü yasal yollarla, kayıt altında, Türkiye Cumhuriyeti ve ABD yasalarına uygun şekilde, vakıflar tarafından gönderilen bu paraların Türkiye'yi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını itibarsızlaştırmak için bir yalana malzeme edilmesini kınıyorum." dedi.

Destici, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dün Pençe-Kilit Operasyonu'nda çıkan çatışmada şehit düşen 5 askere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

Türkiye'nin terörle mücadelesinin tüm hızıyla sürdüğünü vurgulayan Destici, teröre, terörün uzantılarına, sözcülerine, destekçilerine, onlarla masaya oturup pazarlık yapanlara hiç müsamaha göstermediklerini ve göstermeyeceklerini ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, dün sosyal medyadan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik iddialarda bulunduğunu hatırlatan Destici, özellikle şehitlerin mateminin yaşandığı bir günde, Kılıçdaroğlu'nun böyle bir yanlışa düşmesinden dolayı ayrıca üzüntü duyduğunu dile getirdi.

ABD'de 300 binin üzerinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yaşadığını belirten Destici, bunların önemli bir bölümünün öğrenimleri için ABD'de bulunduğunu söyledi.

BBP Genel Başkanı Destici, geçen eylül ayında New York'taki Türk Evi'nin açılışına katıldığı belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Hepimizin varlığı, mülkü olan, hepimizin gururu olan Türk Evi'mizin maliyeti, çeşitli kaynaklar tarafından 261 milyon dolar, şu anki reel değeri ise 1,5 milyar dolar olarak açıklandı. Elbette bizleri de gururlandırdı. Yine Türkiye, ABD'de öğrenim gören vatandaşlarımızın, gençlerimizin, hatta Türk ve İslam dünyasına mensup herhangi bir kardeşimizin, başta barınma olmak üzere sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, farklı yöntemlerle yatırımlar gerçekleştiriyor. TÜRKEN Yurdu Projesi'nin de bunlardan biri olduğunu biliyoruz. Tümü yasal yollarla, kayıt altında, Türkiye Cumhuriyeti ve ABD yasalarına uygun şekilde, vakıflar tarafından gönderilen bu paraların Türkiye'yi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını itibarsızlaştırmak için bir yalana malzeme edilmesini kınıyorum. Bu yalanın bir 'kaçış planı' şeklinde servis edilmesini ise hiçbir masum gerekçeyle, herhangi bir fikir ve ifade özgürlüğü izahıyla veya iyi niyetle, hiçbir şekilde yan yana getiremiyorum. Siyasette bu tip yöntemlere asla başvurulmamalıdır. Siyasi mücadelelerin, siyasetçilerin aileleri üzerinden yapılmasının çirkinliğiyle maalesef bir kez daha karşı karşıya kaldık."