Programda konuşan Yıldırım, Türkiye'nin zor bir coğrafyada bulunduğunu, bu nedenle güçlü olunması gerektiğini vurgulayarak, "O yüzden de aramıza fitne fesat sokan kim olursa olsun fırsat vermeyeceğiz. 40 yıldır başımızı ağrıtan ve enerjimizi azaltan terörle amansız mücadele veriyoruz." diye konuştu.
Yıldırım, bundan sonra hiçbir şekilde ülkenin terörle anılmayacağını belirterek, "Terörün verdiği zarar sadece maddi manevi değil, ülkenin kalkınmasını gelişmesini de engelliyor. O yüzden birliğimize, beraberliğimize gözümüzün içi gibi bakacağız." ifadelerini kullandı.
Gelecek 5 yılın yerel idarecilerinin seçileceğine işaret eden Yıldırım, yerel seçimlerin hayırlı olmasını diledi.
Yıldırım, Kovid-19 salgınından sonra dünyanın ekseninin bozulduğuna ve ülkelerin üretim yapmakta zorlandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Pandemiden bu tarafa dünyanın ekseni bozuldu, dünyanın dengesi bozuldu. Ne yazık ki dünya ekonomik olarak küçülüyor çünkü üretim miktarları azaldı. Ülkeler yeterince üretim yapamıyor. Enflasyon arttı. Ekonomik zorluklar her ülkede meydana geldi. Şu anda da devam ediyor. 2000'li yılların başında bir krizle geldik. 2009'da bir küresel krizle karşı karşıya kaldık. 2019'da pandemi geçirdik. Bu pandeminin verdiği etkiler, olumsuzluklar bugün için de devam ediyor. Ama şunu bilmenizi istiyorum bütün bu sıkıntıların bugüne kadar nasıl üstesinden geldiysek Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde bundan sonra da yine bu sıkıntıları aşarız. Bütün vatandaşlarımızın, emekli kardeşlerimizin, çalışanlarımızın, köylümüzün, beklentilerini karşılamak da yine bizim boynumuzun borcudur. İnşallah bu zorluklar da geride kalacak ve güzel günleri hep birlikte tekrar ihya edeceğiz. Buna yürekten inanıyorum."
Gazze'de büyük bir soykırım ve katliam olduğunu dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Dünya sessiz. Birleşmiş Milletler karar alıyor. Kararlar uygulanmıyor. Açıkçası insanlıktan çıkmış bu bölgede katliam yapan İsrail'i durdurmaya kimsenin gücü yetmiyor. Aslında sorun o değil. Sorunu çözmekte görevli olan güçlü ülkeler ne yazık ki sorunun bir parçası olmuş. Orada İsrail var gibi görünüyorsa da aslında Amerika var. Amerika'nın desteğiyle bu katliamı ne yazık ki bölgede icra ediyor. Bize düşen İslam ülkeleri olarak biraz daha derli toplu, daha çok dayanışma içinde olarak bu zulme 'dur' demek için her türlü uluslararası hukuki kanalları harekete geçirmektir. Bunun için Türkiye olarak çaba gösteriyoruz, elimizden geleni yapıyoruz. Bu meselenin uluslararası düzeyde ve bölgesel anlamda takipçisi olmaya devam edeceğiz."
