Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde İdareciler Programı'nda açıklamalarda bulunarak; "Suriye devrimi ile birlikte bölgemizin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmıştır. Terörsüz Türkiye idealimizi gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti:
"Suriyeli mazlumlara 13 yıl boyunca kol kanat gerdik. Ana muhalefet onları geldikleri yere kovmanın gayretinde oldu. Biz ise ensarız dedi. Bizim medeniyetimizde muhacirleri kovmak yoktur. Milletimiz asil karakterine uygun bir şekilde Suriyeli muhacirlere destek oldu. Hatta bu uğurda siyasi bedel ödemeyi dahi göze aldım. 14-28 Mayıs seçim dönemindeki muhalefetin ırkçı siyasetini hatırlıyoruz. Kimsesizlerin kimsesi olan bu necip millete Boraltan Köprüsü faciasını bir kez daha yaşatmayacağız dedik. Suriyeli kardeşlerimize bundan sonra da aynı hassasiyetle devam edeceğiz. Gönüllü ve güvenli geri dönüşleri bize ve kültürümüze yakışan bir şekilde yöneteceğiz. 13 yıllık insani politikamıza zarar verecek yaklaşımlar içinde olmayacağız.
Türkiye'nin en kritik seçimlerinde siyasi geleceğimizi riske atmak uğruna sahip olduğumuz duruşa devam edeceğiz. Bu meseleye dair yaklaşımımız 0 toleranstır. Her insan kendi vatanında yaşamak ister. Suriyeli kardeşlerimizin evlerine huzur içinde dönebilmeleri bölgesel istikrar için önemlidir. Gönüllü olarak ülkesine dönmek isteyen Suriyeli kardeşlerimize her türlü kolaylığı sağlayacağız. Suriyeli kardeşlerimizin elinden tutmaya devam edeceğiz. Şuna da özellikle dikkat etmenizi istiyorum. Suriye ile ilişkilerimizi karşılıklı saygı çerçevesinde sürdüreceğiz. Komşuluk hukuku gereği olarak tüm sorumlulukları yerine getireceğiz. Yeni sürecin başarılı yürütülmesinde mülki idare amirlerimize görevler düşüyor.
Amacımız ülkemizin sırtına vurulan 40 yıllık kamburunu ortadan kaldırmaktır. Suriye devrimi ile birlikte bölgemizin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmıştır. Terörsüz Türkiye idealimizi gerçekleştireceğiz. Suriye'de komşuluk hukukunun gereği olarak tüm sorumluluklarımızı yerine getireceğiz."
