06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi POLİTİKA Devlet Bahçeli ateş püskürdü. Çok sert açıklama

Devlet Bahçeli ateş püskürdü. Çok sert açıklama

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı. Bahçeli, mesajında Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili çok sert ifadeler kullandı.

Bahçeli'nin açıklaması şöyle:

"Eş zamanlı olarak, bir yanda mübarek ramazan ayını uğurlamanın hüznü kalplerimize çökmüşken diğer yanda bayrama kavuşmanın esenliği ve sevinci gönül dünyamıza nüfuz etmiştir.

Ne var ki 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli ikiz depremden dolayı bu bayramı daha öncekilerine kıyasla biraz durgun, biraz üzgün, biraz da buruk halde karşıladığımız altı çizilmesi gereken bir husustur.

Zorluklar ne kadar çetin olursa olsun, ‘her birlikte ve her şeyden önce Türkiye’ irade ve inancıyla hepsinin üstesinden gelmemiz mukadderdir.

El ele verdiğimiz sürece, birbirimize sımsıkı kenetlendiğimiz müddetçe hiçbir mütecaviz emel, hiçbir menfi eylem, hiçbir melanet hedef elbette sonuç alamayacaktır.

Bayram günleri bu birlik ve kardeşliği daha da pekiştirip temellendirmektedir. Aynı zamanda bayram günleri barış ve huzurun, hürmet ve muhabbetin parlayan meşalesidir.

Bizim hem bayramımız bir hem de bayrağımız birdir. Bunun yanında millet olarak vatanımız bir, milletimiz bir, devletimiz bir, kıblemiz bir ve aynıdır.

Fakat ayrımcılığa sapanlar, ayrıştırmanın hesabına sarılanlar, etnik ve mezhebi ayrılıklarını derin uçurumuna savrulanlar elbette iyi niyetli olmayan, milli ve manevi değerlerden nasibini almayan muhterislerdir.

Bu kapsamda mezhep kışkırtıcılığı ve etnik istismar korkunç bir tehdittir. Bugüne kadar milletimizin hiçbir evladının etnik kökeni mesele yapılmamış, hiç birisi mezhep temelli bir ötekileştirmenin içine itilmemiştir.

Milli varlığımıza serpiştirilmek istenen nifak tohumları her seferinde menziline ulaşmadan çürüyüp gitmiştir.

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, küresel emperyalizmin dayatma, tembih ve telkinleriyle kimlik siyasetine keskin dönüş yapması, etnik ve mezhebi hassasiyetleri çok tehlikeli şekilde kaşıyarak kanatma hevesine düşmesi vahim bir sorumsuzluk örneğidir.

Ülkemiz ağır bir felaket döneminin yaralarını hızla sararken, manevi zenginliğiyle feyizlendiğimiz ramazan ayımızı idrak edip bayrama vasıl olmuşken, Kılıçdaroğlu'nun ‘Milyonlarca Kürt’e terörist muamelesi yapılıyor’ iftirası ülkemize, milletimize, bin yıllık kardeşlik hukukumuza ayıplı ve ahlaksız bir saldırıdır.

Bu saygısız üslubu, bu edep ve gerçek dışı uydurmayı telaffuz etmenin yanı sıra, olağan saymak, tepkisiz kalmak bir defa iç barış ve huzur ortamına kast etmek, aynı şekilde Türkiye'yi ateşe atmaktır.

Kılıçdaroğlu düştüğü dipsiz bataklıkta her geçen gün batarken ülkemizi de beraberinde çekmenin sinsi telaşına kapılmıştır.

Çabalar beyhude, fitne saçmak boşunadır. Tarihi, manevi ve kültürel bir emanet olan ebedi kardeşliğimizden asla vazgeçilmeyecektir.

Maalesef ve çok açıktır ki, Kılıçdaroğlu'nun karanlık ağzı bölücü terör örgütü PKK'nın ağzıdır. Kılıçdaroğlu'nun gündemi ‘tarihi şark meselesi'nin gündemidir.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı görevine aday olan bir şahsın etnik ve mezhebi tahriklere tevessül etmesi içine sürüklendiği acıklı çaresizliğinin ve satırları husumetle yazılmış gizli ajandasının bir bakıma ibret verici deşifresidir.

TBMM'nin 23 Nisan 1920'de açılması yakın tarihimizdeki en büyük stratejik ve milli atılımlardan birisidir.

Bu tarihten sonra söz ve karar bizzat ve bilfiil Türk milletine geçmiştir. Milli Mücadele'nin şaşmaz yol haritası Gazi Meclis'in sarsılmaz kararlılığıyla çizilmiştir. Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu gerçeği İlk Meclis'in manevi ruhunda tecelli ve temerküz etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesi Meclisi'mizin kutlu çatısı altında yeşermiş ve yükselmiştir.

Unutmayalım ki, TBMM hem Gazi hem de kahramandır. Hiç kuşku yoktur ki, TBMM Türk milletinin ta kendisi, demokrasinin, milli birliğimizin, istiklal haklarımızın, istikbal haysiyetimizin ebedi güvencesidir.

Önümüzdeki Pazar günü kutlayacağımız TBMM'nin 103'üncü açılış yıl dönümüyle birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızı şimdiden tebrik ediyorum.

TBMM'nin ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, İlk Meclis'in muhterem mebuslarına, ebediyete irtihal etmiş bütün milletvekillerine, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler; şu an hayatta olan eski veya yeni tüm milletvekillerimize de sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *