Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek programla Erbakan Hoca’yı vefatının 11. yılında anmaya hazırlanan Saadet Partisi, bir gün sonra 28 Şubat Pazartesi günü de ittifak paydaşları ile bir araya gelerek Türkiye’yi yeniden parlamenter sitem bataklığına sürükleyecek girişime imza atacak.

 Saadet’in, merhum Erbakan’ın öğrencisi olan ve Ayasofya’dan, Taksim Camii’ne, Çanakkale Köprüsü’nden milli tanka kadar Hoca’nın tüm hayallerini gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan dururken, her fırsatta İslam’ı ve Müslümanları hedef alan, vesayet odaklarının payandalığını yapan CHP ve avaneleri ile ortak hareket etmesi maşeri vicdanları yaralıyor. Hoca’nın emaneti olan bir partinin, 28 Şubat süreci dahil olmak üzere Erbakan’a yapmadıklarını bırakmayan CHP ile işbirliği yapmasını Akit’e değerlendiren Milli Görüş’ün duayen isimleri ve gazeteciler, özel açıklamada bulundu.

SAADET YANLIŞ YAĞIYOR

Eski Refah Partisi Tokat Milletvekili Dr. Ahmet Feyzi İnceöz, şunları dile getirdi: “Eşyanın tabiatına aykırı yapılan eylemler toplumda karşılığını bulmayacaktır. Bunlar Milli Görüş’ü savunduklarını iddia ediyor ama Erbakan Hocamızın oğlunu partiye kabul etmemekle zihniyetlerini gösterdiler. Milli olmayan yapıların yanında yer alması, özellikle Batı’nın ve belli çevrelerin mikrofonu olan, bölücülükle nam salmış HDP’nin savunuculuğunu yapan CHP ile işbirliği içerisinde olması doğru istikamette olmadıklarını gösteriyor. Kişi sevdikleriyle beraberdir. Biz ona da üzülüyoruz. Kıymetli insanlardır. Ama bu yanlışı yapmamaları lazımdı. Bu sebeple oyu yüzde 1’in altına inmiştir. Duyduğumuz göre tabanlarında da bu yapılanların tasvip edilmediği ortada. Ayasofya’yı açan birinin karşısına Ayasofya’yı müzeye çeviren zihniyetle oturuyorlar. Yanlışla hiçbir yere varılmaz. Bu yapılanların vicdanlarda hiçbir karşılığı yok. 28 Şubat mağdurlarının yüzlerine nasıl bakacaklar.”

MİLLİ GÖRÜŞ'Ü TÜKETTİLER

Gazeteci Yazar Murat Özer de, şunları ifade etti: “Milli Görüş hareketi Saadet Partisi’nin elinde bütünüyle tükenmiş bir hale dönüşmüş durumda. 28 Şubat günü ittifaklarını açıklayacaklar. Neyin ittifakı bu? ’Parlamenter Sistem’ dedikleri şey nedir? 28 Şubat darbesinin ittifakı bunlar. Bunların 28 Şubatla hesaplaşmak gibi bir dertleri yok. Bilakis parlamenter sistem adı altında yeniden darbenin ayak izlerini nasıl inşa edebiliriz derdindeler. O açıdan bu kişilerin hiçbirisinin rahmetli Erbakan’ı anabilme hakkı yoktur. Çünkü Hoca hayatı boyunca bu zihniyetle mücadele etmiştir. Erbakan’ın mücadele ettiği zihniyetin katıldığı bir toplantıda bırakın anmayı sadece ruhunu incitirler.”

BİR MUHSİN OLAMADILAR

Saadet Partisi’nin dahil olduğu ittifakın, darbe ürünü bir yapı olduğunu kaydeden Özer, şöyle devam etti: “O ittifakın birinci adamı olan kemal Kılıçdaroğlu, 28 Şubat’ın en önemli yasaklarından biri olan başörtüsü yasağının kaldırılması için yapılan yasal değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne götürerek iptal ettiren kişilerden biridir. Yanındaki Akşener’e ise İçişleri Bakanı olmasına rağmen, ‘28 Şubat kararlarını sonuna kadar uygulayacağım’ şeklinde konuşan kişidir. Yeniden darbenin ayak izlerini nasıl inşa ederiz derdinler. Keşke tıpkı 28 Şubat’ta çıkıp, ‘Ben kendime, Müslümanlığın iktidarını engelleyen adam dedirtmem’ diyen Muhsin Yazıcıoğlu gibi davranabilselerdi.”

Editör: Haber Merkezi