Türk Tabipler Birliği'nin bu söylemini Amerika'nın hukuksal anlamda bir düzmeceyle, Türkiye'yi bu konuda itham etmeyeceğini, delil olarak da bunları göstermeyeceğini nereden bilebiliriz? Planın zaten özü de bu. Amerika sonraki günlerin hesabını yaparak bunları kasten söylettiriyor.' dedi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı eski başkanı. Adli Tıp Uzmanları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Ceza Hukuku Araştırmaları Derneği'nin kurucu üyesi olan Fincancı, "TSK terörle mücadelede kimyasal silah kullanıyor" iftirasında bulunduğu için gözaltına alındı.
İstanbul'da gözaltına alınan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, kimyasal silah iftirasından önce de, terör örgütü PKK elebaşına verdiği bildiri desteği, çukur olayı ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin açıklamalarıyla gündem olmuştu.
Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Çoşkun Başbuğ, Fincancı'nın kimyasal silah iftirasına ilişkin 24 TV'ye değerlendirmelerde bulundu.
"BÖLGE İNSANI MEHMETÇİĞİ BAĞRINA BASAR, AMERİKAN ASKERİ GÖRDÜ MÜ KAÇAR"
Başbuğ, "Öncelikle Türk ordusu deyince merhamet, Türk ordusu deyince adalet, Türk ordusu deyince huzur vardır. Sadece bu dönem için değil tarih boyu Türk ordusu böyle bilinir. Ben 30 yıl şerefle hizmet ettim o üniformaya. Türk ordusunun ayak sesini duyunca, ister Irak'ta ister Suriye'de, evindeki tek koyunu kurban eden Mehmetçiğin alnına süren, 'nerede kaldınız' diyen bir coğrafya var. Bu coğrafyanın sınırı yok. Afrika'da da aynı, Asya'da da aynı. Avrupa'ya gitseniz, orada da aynı. Irak ve Suriye bizim harekat gerçekleştirdiğimiz iki büyük ülke. Buradaki manzarayı hatırlayın görüntülerde, Türk askeri herhangi bir köye, herhangi bir kasabaya girdiği zaman gecenin kaçı olursa olsun, yataklarından fırlayıp koşarak Mehmetçiği kucaklamak, bağrına basmak isteyen bir bölge halkı var. Amerikan, İngiliz, Alman veya Fransız askeri köye girdiğinde, gündüz vakti dahi olsa çoluğunu çocuğunu kaptığı gibi adeta şeytan görmüş gibi evine kaçan, evine kapanan da aynı coğrafyadaki insanlar. Bu halkın kaçtığı ordunun orada yaptığı katliamlar hala konuşuluyor." ifadelerini kullandı.
"YULARLARI ÖYLESİNE SIKI Kİ, ÖNÜNE NE KOYDULARSA ONU SÖYLEMEK ZORUNDALAR"
Bu bahsi geçen bu zat ve güruhun Batı'nın bu bölgelerde yaptığı insanlık dışı uygulamalara tek bir laf etmediğini vurgulayan Başbuğ, "Batı denilince her şey örtbas ediliyor. Fakat konu Türk ordusu olduğunda, dışarıdan önüne konulan sufleyle, haddini hududunu aşan, ahlaksızca, fütursuzca laflar edebiliyor. Tabi bunları, bu kişinin iradesiyle söylediğini düşünmek, bir kere hayalcilik. Çünkü yularları öylesine sıkı ki, önüne ne koydularsa ne söylenmesi isteniyorsa onu söylemek zorundalar. Boşuna beslemediler bu vakte kadar." dedi.
TÜRKİYE'YE KARŞI KİRLİ PLAN: BU SÖZLERİN ARKASINDA AMERİKA VAR
Başbuğ sözlerine şöyle devam etti:
Şimdi bu Fincancı'nın da ilk hadisesi değil. Evvelden de bu milletin her türlü değerine saldıran bir mantığı ve anlayışı var. PKK terör örgütüne, ellerinden kan damlayan, bütün dünyanın kabul ettiği kanlı terör örgütüne ödün veren bir kişiyi konuşuyoruz biz. Bu kişi bunları kasten ve bilerek yapıyor. Biz haddinden fazla özgür bir ülkeyiz. Siz bunların herhangi birini o sözüm ona demokrasi diye resmedilen ülkelerin birinde söyleyin, bırakın kadı yüzü görmeyi, hayatın yüzünü göstermezler
Dini değerlerimizle alay ediyor, en kutsal gördüğümüz kurumlara saldırıyor ve bunun karşısında hiçbir şey olmasın isteniyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Bu mesela dezenformasyon yasası kapsamında konu olacak bir örnek bence. Zira yalan haber. Bu sebeple hukukun şuan aldığı tedbir yerinde ve doğru tedbir.
Amerika Irak'a niye girdi? Kimyasal yalanıyla girdi. Şimdi birileri son zamanlarda özellikle bazı başlıkları çeşitli çevrelere işlettiriyor. Bunun bu kapsamda yapılan bir saldırı olduğunun bilinmesi gerekiyor. Mesela ileride olası bir iktidar değişikliğinde Türk Tabipler Birliği'nin bu söylemini Amerika'nın hukuksal anlamda bir düzmeceyle, Türkiye'yi bu konuda itham etmeyeceğini, delil olarak da bunları göstermeyeceğini nereden bilebiliriz? Planın zaten özü de bu. Amerika sonraki günlerin hesabını yaparak bunları kasten söylettiriyor. Bunlar FETÖ ağzıyla, FETÖ kumpasıyla oluşturulan ortamlar. Dolayısıyla Fincancı sadece bu sözden değil bu tür kirli planların içinde olmaktan da yargılanmalı, diye düşünüyorum.
