AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda, Meclis'e sevk edilecek başörtüsü ve aileyle ilgili anayasa değişikliği teklifinin ele alındığını belirten Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın grup toplamızda bu anayasa değişikliğiyle ilgili kapsamlı açıklamaları olacak, ondan sonra da yüce Meclis'e sevk edeceğiz." diye konuştu.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın büyük coşkuyla kutlandığını dile getiren Çelik, "Cumhuriyet'imizin 99 yıl önce ilanından bugüne bir sürü bedel ödeyerek, bir sürü mücadele ederek Cumhuriyet'imizin ve demokrasimizin birçok kazanım elde etmesi söz konusu oldu. Bu kazanımları korumak ve bunları daha ileri ufuklara taşımak, bundan sonrasında 'Türkiye Yüzyılı' diye Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edilen bir çerçeve içerisinde net bir şekilde ortaya koyuldu." ifadesini kullandı.

Çelik, "Türkiye Yüzyılı"nın, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma iradesinin, iddiasının her alanda nasıl ortaya konulacağına dair bir çerçeve olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin, ulusal ve bölgesel vesayetle mücadele ettiğini, bunun yanında Türkiye'yi de etkileyen küresel vesayetin bütün insanlığın başında olduğunu dile getiren Çelik, küresel vesayete "daha adil bir dünya" ve "dünya beşten büyüktür" ilkesiyle karşı çıktıklarını aktardı.

Çelik, "Türkiye, bütün ulusal, uluslararası ve bölgesel olayların merkezindeki kilit ülke konumundadır. Cumhuriyet'imiz yaş alıyor ama asla yaşlanmıyor. İnşallah bu inançla, bu kararlılıkla yüzüncü yılımızı da kucaklamaya, yüzüncü yılımızla buluşmaya hazırlanıyoruz. 'Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır' sözünü sürekli olarak önümüzde bir zor zamanlarda mücadelesi verilmiş azim, kararlılık, inanç meşalesi olarak tutup 'Türkiye Yüzyılı'yla işaret edilen yeni ufuklara doğru yürüyoruz." dedi.

"Genç'in cenaze törenine AK Parti olarak heyetlerimizle birlikte katılacağız"
"Acı bir kaybımız var. Mevlüde Genç hayatını kaybetti." diyen Çelik, 29 yıl önce Almanya Solingen'de Genç'in 2 kızı, 2 torunu ve 1 yeğeninin faşist ırkçı katillerin saldırısına uğradığını, o günden beri bir sembol olduğunu dile getirdi.

Çelik, "Mevlüde Genç, 'barış içinde yaşayalım, kimseyi kışkırtmayalım diye acımı kalbime gömüyorum' dedi ve kendisi barışın, uzlaşının sesi olarak bir sembol oldu. Hayatını, son nefesini verinceye kadar bu şekilde geçirdi. Hem Almanya'daki törene hem de Türkiye'deki cenaze törenine AK Parti olarak heyetlerimizle birlikte katılacağız. Kendisine karşı AK Parti olarak son vazifemizi yapmak için de arkadaşlarımız orada bulunacaklar." ifadesini kullandı.

"Türk ve İslam düşmanlığına karşı güçlü bir tavır almaları gerekiyor"
Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, Mevlüde Genç için yayımladığı mesajının son derece değerli olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:

"Şansölye, Türkçe 'Başınız sağ olsun.' diyerek Mevlüde Hanım'ı son yolculuğuna uğurlanmasında onu selamladı. Tabii Mevlüde Hanım'ın son yolculuğuna uğurlanmasında onu selamlamak kadar bu acıya yol açan faşist katilleri ve arkasındaki ekosistemin, siyasi tutumların, siyasi söylemlerin, ayrımcılıkların, İslam düşmanlığından tutun da Türk düşmanlığına kadar bütün bu nefret suçlarının da yargılanması gerekir. Bugün Almanya'daki siyasetçilerin sadece Mevlüde Genç'e rahmet dilemesi, onun ne kadar soylu bir davranış içerisinde olduğunu ifade etmesi tabii ki değerli ama yeterli değil. Eksik kalan bir taraf var. O da bu Türk düşmanlığı, İslam düşmanlığına karşı bu faşist katillerin içinde yaşadığı ve insanları öldürme saikiyle hareket ettiği ekosisteme karşı da güçlü bir tavır almaları gerekiyor. Dolayısıyla bunu daha çok duymak istiyoruz. Aksi takdirde faşist katillerin Türklere, Müslümanlara dönük bu eylemler sadece basit kınamalarla geçiştirilen sıradan vakalar olarak ele alınır ki bu son derece yanlış olur."

"Onları kendi travmalarıyla baş başa bırakmak gerekiyor"
Togg ile ilgili de değerlendirmede bulunan Çelik, "Cumhuriyet'in 100'üncü yılına girerken Türkiye'nin ideali olan projelerden birisinin daha hayata geçmesi herkes için sevindirici bir şey oldu. Tabii sevinemeyenler var. Bugün de baktım, çok çirkin bir şekilde eleştiriyorlar. Bunlar, milletin sevinciyle sevinemeyen, milletin derdiyle dertlenemeyen, milletin iyiliğinden mutlu olmayan travmatik tipler. Bu travmanın da herhangi bir tedavisi yok. Yeryüzünde şimdiye kadar bulunamamış. Dolayısıyla onları kendi travmalarıyla baş başa bırakmak gerekiyor."

Editör: Haber Merkezi