Yazar Yakıncı'nın Kimyasal komplonun iki ayağı var. Bir yandan siyasi destek oluşturulurken diğer yandan tıbbi deliller uyduruluyor. Şebnem Korur Fincancı’nın akla ziyan teşhisi de işte bu “delil uydurma” işinin bir parçası.komplonun ortağı CHP başlıklı yazısı şöyle:

"Türkiye’ye yönelik kimyasal komplo 2018’de başladı. Avrupa’daki PKK çevreleri TSK’nın sınır ötesi operasyonlarını durdurabilmek için çok boyutlu bir kampanyaya giriştiler. Önce PKK yayınları bu yalanları dolaşıma soktu, sokak eylemleri başlatıldı. Ardından PKK yanlısı Avrupalı siyasetçiler harekete geçti.

Bunların Türkiye’deki ilişkileri ise HDP ve Sorosçu çevreler ile sınırlı değildi, CHP de bu gruplarla yakın ilişki içindeydi. Herkes TR705 kodlu CIA ajanından söz ediyor ama, CHP’nin konuya dahli bu sevimsiz adamla sınırlı değil.

İSVİÇRE’DEKİ KOMPLO MERKEZİ

Kimyasal komplonun iki ayağı var. Bir yandan siyasi destek oluşturulurken diğer yandan tıbbi deliller uyduruluyor. Şebnem Korur Fincancı’nın akla ziyan teşhisi de işte bu “delil uydurma” işinin bir parçası.

Ama Fincancı’nın teşebbüsü ilk değil. Delil uydurma planı bu yılın başında İsviçre’deki bir konferansla başlatıldı. 28 Ocak 2022’de Cenevre’de toplanan konferansın başlığı “Türkiye’nin Kürtlere karşı kimyasal silah kullanımı” idi. Toplantıya Avrupa’daki pek çok PKK’lı katıldı. İsveç’te yaşayan Abbas Mansuran adlı PKK’lı bir sözde doktor, tıpkı Fincancı’nın yaptığı gibi fotoğraftan bakarak kimyasal zehirlenme ve kimyasal silah teşhisi koydu!

Konferansı düzenleyen isim ise İsviçreli milletvekili Carlo Sommaruga idi. Sommaruga, İsviçre Parlamentosundaki sözde Kürt dostluk grubunun sözcülüğünü yürütüyor. Kimyasal silah komplosunun ise tam olarak merkezinde yer alıyor.

KİMYASAL ÇETE - CHP İLİŞKİSİ

Şimdi zamanı iki yıl geriye saralım. Tarih 11 Eylül 2019, yine İsviçre’deyiz. Yine sözde Kürt dostluk grubu adına Carlo Sommaruga tarafından düzenlenen bir konferans. Konferansın adı “Herkes İçin Demokratik Türkiye”. Çok sayıda PKK’lının yanı sıra Sommaruga’nın Türkiye’den davet ettiği KESK eski başkanı Lami Özgen, HDP eski milletvekili Yurdusev Özsökmenler gibi isimler de var. Ama konferansın “baş konuşmacısı” iki isim çok önemli. Biri, HDP’li Ertuğrul Kürkçü, diğeri ise -sıkı durun- CHP genel başkan yardımcısı Yıldırım Kaya!

HDP’nin bile sadece eski vekilleri ile temsil edildiği Türkiye düşmanı konferansta en üst düzeyde temsil edilen kurum CHP! Doğrudan Türkiye’yi hedef alan bir terör toplantısında CHP, Kılıçdaroğlu’ndan hemen sonra gelen bir isim tarafından temsil ediliyor. PKK’dan HDP’den bile aktif davranıyor! Belki de bizzat Kılıçdaroğlu katılacaktı da programı uygun değildi!

Konferansta “Türkiye’deki diktatörlüğe(!) karşı mücadele yöntemleri” tartışılıyor, CHP Genel Başkan Yardımcısı Kaya, “Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye yönelik daha sert yaptırımlar düşünmesi gerektiğini” söylüyor. Kimyasal silah yalanının merkezindeki isim Sommaruga, Yıldırım Kaya’yı öve öve bitiremiyor.

Konferansta konuşulan konulardan biri de… Evet bildiniz, Türk ordusuna atılan kimyasal silah iftirası! PKK/HDP’lilerin pazarladığı, Sommaruga’nın “yolunu yaptığı” bu yalana CHP’den bir itiraz gelmiyor.

CHP, iddia edildiği gibi vatansever bir parti olsaydı eğer, Sommaruga’nın o konferansına katılmazdı. Diyelim katıldı, orada böyle haince laflar etmezdi. Daha önemlisi, kimyasal silah komplosunun ilk işaretlerinin verildiği bu toplantıdan sonra ortalığı ayağa kaldırır, devleti uyarırdı. Ama anlaşılıyor ki CHP, bunu yapmak yerine pusuya yatıp beklemeyi tercih etmiş. Kimyasal yalanla ilgili TTB’ye saldırı emri gelince, CHP de üstüne düşen görev için hamle yapmış.

Olayı Sezgin Tanrıkulu, Canan Kaftancıoğlu gibi tiplerin şahsi tavrı olarak değerlendirmek yanlış olur. Bu düşmanca tavır, CHP’nin Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri karşısındaki kurumsal pozisyonudur. Her konuda konuşan Kemal Bey’in, bu konuda adeta dut yemiş bülbüle dönmesi de bu kurumsal ihanetin tescilidir."