Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Türk profesör Mehmet Çilingiroğlu, koronavirüs sürecinde televizyonlara bağlanarak ilginç açıklamalar yapmış, zaman zaman da sert çıkışları nedeniyle tanınmıştı.

Çilingiroğlu, Habertürk TV'deki bir yayını sinirlenerek terk etmiş, daha sonra da CNN Türk ve A Haber yayınlarına katılmaya devam etmişti.

Habertürk yazarı Kübra Par, dün Çilingiroğlu ile ilgili bir yazı kaleme almıştı. Yazı şöyleydi:

"Mehmet Çilingiroğlu denen müptezel* doktor Habertürk ekranlarında durduk yere olay çıkarıp konuk olan diğer doktorlara saygısızlık yaptığında mesele nasıl da çarpıtılmıştı.

Habertürk’ü ve programın moderatörü Didem Arslan Yılmaz’ı karalamak adına “Çilingiroğlu Türkiye'yi övdüğü için sözünü kestiler” gibi akıl almaz bir iftira atılmıştı.

Sonra katıldığı bir başka programda “Az önce Koç Üniversitesi'nden kovulduğumu öğrendim” diyerek siyasi mağduriyet üretmeye çalıştı. Oysa Koç Üniversitesi'nde sözleşmeli bir kadrosu yoktu. "Misafir öğretim üyesi" konumunun da ocak ayında sona erdiği açıklanınca yalanı ortaya çıktı.

Dikkat çekmek için çırpınan bu şöhret budalası dün A Haber’de saçmalamalarına yenilerini ekledi.


Nobel ödülü alan Prof. Dr. Aziz Sancar’ın hükümet tarafından susturulduğunu öne sürdü.
Hızını alamadı, rahmetli Menderes’in asılmasıyla ilgili "Halen daha bilmem kim adam ne zaman asılmış ne olmuş onu söylüyorsunuz haberlerde... Yazık ya biraz ilerleyin" dedi.

İlerleme anlayışı darbeleri ve bir Başbakan’ın asılmasını normalleştirmek olan, her fırsatta Türkiye’de görev yapan bilim insanlarımızı aşağılayan bu doktor müsveddesine ekranlarında bundan sonra da yer verecekler mi bakalım!

*MÜPTEZEL:
1- Saygınlığını yitirmiş, bayağılaşmış.
2- Değerini yitiren, değersiz."

Çilingiroğlu da bunun üzerine sosyal medya hesabından açıklama yapmıştı.

Çilingiroğlu, bu yazı üzerine adeta çılgına dönerken, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda şu ifadeleri kullanmıştı:

- Bir bilim insanına delimi diyorsun sen. Seni kınıyorum. Yasal gereğini de avukatlarımla sonuna kadar başlatıyorum. Senin gibiler medyada isim yapmak için doğru olmayan yalan şeyler yazarak pirim mesleğinde öne çıkmak isteyenlerdir. Sayemde maske takıldı.

- Sen kimsin. Terbiyesiz. Ben sizlere tek kelimeyle Vatan haini diyorum. Okumadım bile haber dediğiniz müsvetteleri. Yayıncıymış. Yalancı demek daha doğru. Şöhrete ihtiyacım yok çünkü ABD de çok iyi bilinirim şöhretle değil yaptığım bilimle ama senin gibi kuş beyinliler anlayamaz.

- Aklın yok ama fikrin var, sen bana “deli” teşhisi koyacak ehliyete sahip değilsin ama ben bir hekim olarak sana bu teşhisi koyabilirim. Ismimi kullanarak meşhur olmaya çalışmanı da Psikolog meslektaşlarımın görüşlerine sunuyorum. 

Kübra Par: Şarlatan!

Habertürk yazarı Kübra Par, bugün Mehmet Çilingiroğlu ile bir yazı daha kaleme aldı.

Yazı şöyle:

Bir bilim insanı olarak kendi alanına dair efendice konuşup toplumu aydınlatmak yerine sağa sola sataşarak, yayın terk ederek, türkü şarkı söyleyerek, şov yaparak dikkat çekmeye çalışıyor.

Salgın gibi tüm toplumu ilgilendiren hassas bir meseleye politika karıştırarak, siyasi göndermeler yaparak, çıktığı kanalın nabzına göre şerbet vererek, prim yapmak için uğraşıyor.

Sürekli kendini övüyor, her fırsatta Türkiye’de görev yapan doktorlarımızı küçümsüyor, kendisine diploma kazandıran Hacettepe Üniversitesi’ne ve orada görev yapan fedakâr doktorlarımıza dil uzatıyor.

Beni tehdit ederken bile görgüsüzce hava atıyor, “12 avukatım var, yüklü bir tazminat davası açıyoruz” diye böbürleniyor.

Konuyu uzatma derdinde değilim ama böyle tiplere prim verilmesi en başta şu zor zamanlarda ağırbaşlılıkla görev yapan saygın bilim insanlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza haksızlık.

Yine bir politik ezbere sığınmış, bana ‘vatan haini’ demiş.

Sizi eleştirmek beni vatan haini yapmaz Mehmet Bey, ama milletin can derdinde olduğu bu hassas günlerde sizin Amerika’daki sıcak evinizde papyonunuzu takıp şov yaparak Türkiye’deki kıymetli doktorlarımıza dil uzatmanız en hafif tabirle şarlatanlıktır*!

*Şarlatan: Bilim, vicdan, etik ve deontoloji vb. her türlü değer sistemini yok sayarak kısa zamanda ün ve varlığa ulaşmak için her türlü yola başvurarak hekimlik pratiği yapan kişi.