Dünyada olduğu gibi ülkemizde de koronavirüs salgını var. Giderek yayılıyor. 

Doğal olarak da medyada koronavirüs haberleri ön planda. Halkın haber alma özgürlüğü adına gazeteciler çalışıyor.

Nerede koronavirüs çıktıysa haber oluyor. Bunları Hürriyet de yazıyor.

Ama iş Hürriyet'e ya da içinde bulunduğu Demirören Medya binasına gelince Hürriyet gazetesinin genel yayın müdürü Ahmet Hakan'ın kafasının tası atıyor!

Öyle yazmış bugün. Diyor ki;

"Bin kere söyledim, bir daha söylüyorum:
En baştan ama ta en baştan beri çalışanlarının sağlığı konusunda en çok titizlenen kurum Demirören Medya oldu.

Dikkat edin:
Medya kurumu demiyorum, kurum diyorum kurum.

Türkiye’deki hiçbir firma henüz evden çalışma sistemine geçmemişken biz geçtik. Elinizdeki şu gazeteyi günlerdir bütünüyle evlerimizde hazırlıyoruz. Demirören Medya’ya bağlı tüm gazetelerde durum bu...

Bina girişlerinde ve çıkışlarında ateş ölçmek kimsenin aklının ucundan bile geçmiyorken... Bizim binalarımızın tüm giriş ve çıkışlarında ödünsüz bir ateş ölçme uygulaması başlatıldı. Bu uygulama hâlâ sürüyor.

Teknik olarak evlerden yürütülemeyecek işler yapan arkadaşlarımızın sayısı en aza indirildi. İşyerlerimizde, ofislerimizde, stüdyolarımızda her türlü önlem alındı. Her köşemiz dezenfektanlarla dolduruldu.

En üst düzeyden en alt düzeye en küçük bir sorun yaşayan çalışanımız için başta Demirören Ailesi olmak üzere hepimiz harekete geçiyoruz. Yapılması gereken her şeyi eksiksiz yapıyoruz.

Sizin derdiniz ne kardeşim?
Niye siz kendinize bakmıyorsunuz?
Niye kendi işlerinize yoğunlaşamıyorsunuz?
Niye gözlerinizi faltaşı gibi açıp Demirören Medya’yı dikizliyorsunuz?

Şu zorlu günlerde bir de bu tür haset kaynaklı fesatlıklarla uğraşmak zorunda kaldığımız için.
Kafamın tası biraz attı, n’olur kusura bakmayın."

Kovulanlara, binaya alınmayan muhabirlere de kafasının tası attı mı?

Demirören grubunda koronavirüs çıkınca ve bu da yazılınca kafasının tası atmış her şeyi bilen, herkese ayar çekmeye bayılan Ahmet Hakan'ın.

Ama Hürriyet yazabilir; bir sakıncası yok.

Başka bir basın kuruluşu yazarsa kafasının tası atıyor!

Peki Ahmet Hakan'ın Demirören grubunda olup bitenlere de kafasının tası atıyor mu?

Örneğin muhabirler binaya alınmadı. Tuvalete bile girmelerine izin verilmedi. Binanın dışına konteyner koyuldu, "Biz burada çalışacaksınız" dediler. "Yahu bu nedir, kafamın tası attı" demedi.

Hürriyet'ten bir mektupla kovulanlar oldu. Tazminatları da ödenmedi. Kafasının tası attı mı?

Koronavirüs çıktı işte, bu ayıp mı?

Koronavirüs aramızda. Hepimiz yakalanabiliriz. Bu ayıp mı?

Demirören Medya'da da çalışan bir kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığı belirtilmiş. Hastanade tedavi altına alınmış. Acil şifalar.

Eee... Bunun haber yapılmasında ne var?

Zaten insan kaynakları da  "Kanal binası güvenlik görevlisi bir arkadaşımız kendisini iyi hissetmemesi üzerine, 23.03.2020 Pazartesi günü kardeşi tarafından Bağcılar Devlet Hastanesine götürülmüş olup, müşahede altına alınmıştır. Aynı gün kendisine koronavirüs testi yapılmış olup, test sonucu dün pozitif olarak saptanmıştır. Evden çalışan bir çalışanımızın ise test sonucu pozitif çıkmış olup, hastanede tedavi altındadır" diye açıklama yapmış.

Evden çalışan Ahmet Hakan'a bu mesaj gitmemiş mi?

Hürriyet eski Hürriyet mi? Neden kıskansınlar ki?

Hürriyet Türk basınının amiral gemisiydi bir zamanlar.
Çetin Emeç gibi efsane bir genel yayın yönetmeni vardı başında.

Devamında gelenler için de gazetecilik bir yaşam tarzıydı. Evden çalışmak diye bir şey yoktu kitaplarında. Onların odaları evdi, daha iyi gazete yapmak, Hürriyet'i zirveye taşımak için 24 saat binadan çıkmadıkları olurdu.

Çetin Emeç'in koltuğunda Ahmet Hakan oturuyor şimdi! Gerçi oturmuyor, evden çalışıyor (!) ya neyse...

Artık tirajı da yerlerde sürünen, eski kimliğinden uzakta olan Ahmet Hakan'ın Hürriyet'ini kim neden kıskansın ki...


 
 

Editör: Haber Merkezi