AK Parti eski milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Profesör Doktor Burhan Kuzu'nun yargı üzerinde baskı kurarak İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti'yi tahliye ettirdiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılmıştı. Kuzu'nun savcıya bu konuda ifade verdiği ortaya çıktı.

Zindaşti ile 2011 yılında tanıştığını belirten Kuzu'nun "Zaten buluşma gizli değildi. Zindaşti annesi Türk olduğu için Türkiye’yi çok sevdiğini ve ülkemizde yatırım yapmak için vatandaşlık almak istediğini söyledi” dediği belirtildi..

Zindaşti’nin vatandaşlık başvurusundan sonra Vatandaşık Genel Müdürlüğü’nü aradığını söyleyen Kuzu'nun, “Bir süre geçtikten sonra bana dönüş oldu ve Zindaşti dosyasında sıkıntı olduğunu söylediler. Bunun üzerine ben de, ‘O zaman kalsın’ dedim. Dosyadaki sıkıntının ne olduğunu sormadım” diye konuştuğu bildirildi.

Medyada çıkan haberlerin ardından kendisini arayan gazeteci Fatih Altaylı’ya da Zindaşti’yi tanımadığını söylerken çok samimi olduğunu anlatan Kuzu'nun, “Çünkü 2011 yılında yemek yediğim şahsın gazetelere yansıyan bir uyuşturucu baronu olan şahıs olabileceği hiç aklıma gelmedi. çünkü bu şahıs bana Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen bir işadamı olarak tanıtılmıştı” dediği ifade edildi.

Kuzu'nun ifadesinden öne çıkan bölümler şöyle:

-  Birçok dosyada taraflar özellikle akademisyenlerden suç vasfına ilişkin görüş alarak bunu dosyaya sunarlar. Ben de bu çerçecede İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimi Cevdet Özcan’ı telefonla aradım. Zindaşti hakkında delil olmadığını ve tutukluluk süresinin dolduğunun iddia edildiğini ilettim. Ancak tutukluluğun devamı ya da tahliye edilmesi yönünde görüş bildirmedim.

-  Zindaşti’nin tahliye edilmesinin ardından itiraz mercii olan İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimini de telefonla aradım. Mahkeme hakiminin itirazı kabul ettiğini ve şahıs hakkında tutuklama kararı verdiğini söylemesi üzerine telefonu kapattım

-  Ben binlerce hukuk öğrencisi yetiştirdim. çok sayıda hakim savcı öğrencim vardır. Bu nedenle hakim ve savcılarla sıklıkla görüşürüm.

- Bu görüşmelerde herhangi bir art niyet yoktur. Hiçbir zaman yargı makamlarına bir dosyayla ilgili talimat ve telkinde bulunmam söz konusu değildir.

- Zindaşti ile en son 2014 yılında görüştüm. Yurtdışına nasıl ya da kimler tarafından kaçırıldığı konusunda bir bilgim yok.

Editör: Haber Merkezi