Ünlü gazeteci Hıncal Uluç, kendi gazetesi Sabah'ta çıkan yazısında Sabah'ı sert bir şekilde eleştirdi.

Uluç'un yazısından bölümler şöyle:

Günlerden beri hemen hangi kanalı açsam, bir köşesinde minicik bir yazı duruyor..
(Tam burada durdum, sevgili okurlar.. Çünkü salondaki televizyonumdan Sezen'in sesi geliyor.. Hem de en sevdiğim Sezen şarkısı.. Ne muhteşem sözlerdir onlar.
Sanki bugünler için yazılmış gibi..
"Gülümse, hadi gülümse
(...)
Gülümseyeceğiz, sevgili okurlar..
Gülümseyeceğiz.
Ekranın köşesinde slogan "Biz bize yeteriz, Türkiyem" de işte o..
8119'a bir SMS atınca 10 lira bağışlamış oluyorsunuz, corona savaşına ve "Çorbada benim de tuzum var" deyip, kendinizi iyi hissediyorsunuz.. (Hadi bırakın okumayı, yollayın mesajı.)
Evde yalnız kalmış halimiz, Kemal Burkay'ın dizeleriyle Sezen'in anlattığı gibi değil mi?.
Karnımız aç.. Tüm şehirden kopmuşuz. Kedimiz bile yok. Hava bulutlu. Sinemayı çoktan unuttuk.
"Hadi gülümse" diyor Sezen.. "Hadi gülümseyelim" de, nasıl güleceğiz?.
Cevabını kendi veriyor, Sezen..
"Umudunu yitirme.. Bulutlar gidecek.. İklim Akdeniz olacak. Yeşiller dönecek" diyor.. Belki şehre film de gelecek.
Gülümsersek, kendimizi iyi hissedersek, bugünkü koşulların bitmesini hızlandıracak, bize bulaşsa bile virüsü yeneceğiz.
"Biz, bize yeteriz" sloganı, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a ait..
Cumhurbaşkanı.. Ayni zamanda AK Parti Genel Başkanı..
"Biz, bize yeteriz" derken "Biz" dediği, Türk halkı mı, yoksa AK Partililer mi?."
Ne aptalca soru değil mi?.
Bence de öyle.. Ama bu, hem de dünyaya meydan okuyarak, halkının kendine güvenmesine ve iyi hissetmesine yol olan bu güzel sloganı hala anlamazdan gelen o kadar insan var ki..
Bakın dün Yavuz Donat yazmış, "Bakkal Amca" diye..
"Bendevi Palandöken... TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu) Genel Başkanı... "Esnafın Babası."
Toplumun... "Bakkal amcası."
Bendevi Palandöken "Kitabın ortasından" konuştu:
Böyle bir dönemde siyaset yapılmaz... Millet can derdinde.
Korona ile mücadele çok önemli... Kenetlenmemiz lazım.
Siyaset dilinin yumuşaması gerekli.
(...)
"Millet can derdinde iken siyaset yapılmaz" diyor. "Siyaset dili yumuşamalı" diyor.
"Yanlış varsa, kırıp dökmeden, hakaret etmeden söylenmeli" diyor.
Şimdi Yavuz'un bu sözlerinin yer aldığı gazetemin birinci sayfasına bakın..
Birinci sayfanın tepesinde ve sayfanın yarısından fazlasında "O kafa hiç değişmedi" diye manşet ve yanında o kafanın resmi.. Kemal Kılıçdaroğlu!. Altında giydir Allah giydir!.
Hani "biz" olacaktık. "Birlik" olacaktık..
Bu sloganlar Başkan'a ait. Onu destekleyen gazete olarak, ülkeye örnek olmak, "Nasıl birlikte, nasıl beraber, nasıl 'BİZ' oluruz"a örnek olmak ve başta coronavirüsü, Başkanı ve iktidarı yıkmak için kullanmaya kalkan, bu yüzden Türkiye'nin fizik, moral ve ekonomik çökmesini bile göze alarak, ne lazımsa yapan münafıklara ders vermek görevi de bize, yani SABAH'a düşmüyor mu?
"Böyle bir dönemde siyaset yapılmaz... Millet can derdinde.
Corona ile mücadele çok önemli... Kenetlenmemiz lazım. Siyaset dilinin yumuşaması gerekli" diyen "Bakkal Amca"nın sözlerine bir daha dikkat!..
Bu gazeteyi de bakkallar ulaştırıyor, mahalleliye.
Yarın şehre bir film geldiği, iklimin değişip Akdeniz olduğu günlerde, siyaset yapacak çok vaktimiz olacak.. Önüne gelene sövüp sayacak da..
Şimdi gülümseme ve gülümsetme zamanı..
Doğru, sövmek kolay, gülümsetmek zor ama..
Zor günlerde "zor"u başarmak zorundayız, dostlarım!.
Örnek olalım.. Biz olmaya.. Beraber olmaya.. Birlikte olmaya..

Editör: Haber Merkezi