NİHAYET karar verildi. 17 gün sonra İstanbul İl Seçim Kurulu, Ekrem İmamoğlu’na davet göndererek mazbatasını teslim etti. Oysa gün boyu yine buz üstünde yürümeye çalışıyorduk. Önce AK Parti Sözcüsü ekranlara çıktı ve bir saat konuştu. Bir saat de soru cevap kısmıyla geçti. Hemen arkasından CHP Sözcüsü karşı görüşleri tekrarladı. Artık sadece İstanbul seçmeni değil, Türkiye genelinin merakla beklediği düğüm çözülerek normalleşmeye gidildi.

Bu demek değildir ki AK Parti’nin ve hemen arkasından dün de MHP’nin verdiği itiraz dilekçeleri geçerli olmasın. Adı üstünde olağanüstü itiraz kapsamında yüksek seçim kurulu bu dilekçelerin tümünü tek tek görüşecektir. ‘Tam kanunsuzluk’ kapsamındaki itirazlar bilindiği gibi üç bavul hacmindeki evraktan oluşuyor. Seçimin iptali, bütün İstanbul oylarının yeniden sayılması ve de mazbatanın verilmemesi yönündeydi bütün talepler.

Ne var ki ilçe belediyelerine yapılan itirazların ardından sayım tamamlanınca, mazbata verilmesiyle ilgili sorun da kalmamış oldu. Yüksek Seçim Kurulu’nun karar verebilmesi için önünde üç aylık yasal süreç var. Bu süreç uzayabilir de... Yakın tarihimizde aynı durum Belçika’da da gerçekleşmiş ve seçimden 1.5 yıl sonra karara ulaşılabilmişti. Yüksek Seçim Kurulu itirazları değerlendirip olumsuz karar vermemesi halinde bile suç unsuru görülen yaptırımlar ile ilgili ceza davaları da açılabilecek.

İstanbul İl Seçim Kurulu’nun verdiği karar, zamanlama olarak sürpriz yorumlanabilir. Çünkü 17 günlük sürecin daha da uzayabileceği tahmin ediliyor ve artık YSK’nın vereceği karar bekleniyordu.

Artık koltuğuna oturdu

Mutlaka fikir alış verişi içinde bulunulmuş ve kendi aralarında bir değerlendirme yapılmıştır.

Sürecin uzamasıyla birlikte ülke ekonomisini ve siyasetini de meşgul ederek sorun iyice çıkmaza gidebilecek durumdaydı.

Nitekim borsa ve dövize olan yansıması dikkate değer görülüyor.

Ekrem İmamoğlu’nun İl Seçim Kurulu’na aldığı davetten sonra CHP Genel Merkezi’ni arayarak Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüştüğünü biliyoruz. İmamoğlu akşam saatlerindeki devir teslim töreniyle birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturarak ilk mesajını da kamuoyuna paylaşmış oldu.

İmamoğlu artık resmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla bugün Ankara’ya gelecek ve önce CHP Genel Merkezi’ni ziyaret edecek. Daha sonra CHP üst yönetimi ve partililerce alınacak randevu doğrultusunda Anıtkabir’e gitmesini bekliyoruz.

Daha önceki ziyaretinin sorun çıkartmış olması ve imzaladığı defterin alınması ziyaretin resmi statü durumunu da düşürmüştü. Zaten kendisi de mazbata alındıktan sonra bir kez daha gidebileceğini ifade etmişti.

Hukuk her şeyin üstünde

Bu çerçeve içinde Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde de bir tören yapılacak ve başkanlık kutlanacak.

Bugüne kadar görülmeyen, alışık olmadığımız bir seçim sonucuyla karşılaştık. Siyasi mücadelelerde her zaman, her şey olabiliyor. Ama demokratik rejimlerde hiçbir sorun da çözümsüz kalmıyor. Belki Türk siyasetini meşgul etti, belki birçok spekülasyonlara neden oldu ama hukuk her şeyin üstesinden geldi.

Artık rutin süreci takip edeceğiz. YSK’nın önünde uzun bir zaman var. İtirazlar madde madde ele alınacak ve nihai karar verilecek. Elbette de burada da hukuk üstünlüğünü gösterecek. Hukukun verdiği her karara saygı duyma zorunluluğu var.

Bütün bu olanlardan sonra rekabet negatifizminin içine girerek intikam alma, karşı güç gösterisinde bulunma gibi eylemlerin doğru sonuç vermeyeceğini de düşünmek gerek. Bu nedenle CHP yönetiminde büyük sorumluluk düşüyor. Gerginliğe mahal vermeden, kaşımadan, sorun çıkartmadan başarıyı kutlamak doğal olan duygu. Aksi yöndeki davranışlara ne sabrımız ne de tahammülümüz kaldı.

Lütfen artık sakinleşelim.