Adalet tevzi edene rüşvet, içki kullanana içkiden daha çok tesir eder
Daha çok sarhoş yapar. Rüşvete alışan kimse, rüşvet gelince içki içmiş gibi şen şatır, gelmediği vakit de tembellik ,uyuşuk ve öfkeli olur.
Rüşvet yiyenler, sanki, rüşvetin haram olduğunu duymamışlar, haramın ise, Allah'ın gazabını  mucip bulunduğunu, rüşveti veren ve alanın Allahın
azabına çarptırıların, şan ve şereflerinin dünya ve ukbada ayaklar altına alındığını  işitme şler herhalde.
Zalim rüşvetçi, bir hakkı taksimde ve terazide rüşvetin sarhoşluğu ile haksızlık yapmakla yani, haksıza hak vermekle kendi  ateşini eliyle hazırlamış olur.
Rüşveti alan da, veren de cemiyet için zehirden daha öldürücüdür.
Şeyh Sadi Şirazi..

SÜNNETİ SENİYYEYE SARILMAK:

Cenabı Hakkın üzerine farz ve vacip kıldığı ibadetleri ifa ve ikamede cehd ü gayret ederken, Resulü kibriyanın sünnet ve adabından da ayrılma.
Sakın ha farzların fazilet ve şerefiyle mukayese ederek, sünnetlere ve müstehaplara riayet ve hürmette kusur etme.
Onları terk ve ihmal  etmekten  sakın. Sünnete bağlılık ahiret azabına karşı siperdir. Farzların layıkı veçhile ikmaline sebep olur.
İbadetin ziyneti ve süsüdür, kabulüne sebeptir,ifsadını önler.
Ayağı sekili ata benzeyen sünneti seniyye, her ne kadar alnı beyaz akıtmalı at gibi olan farzlardan daha sonra gelirse de, madem ki şer'an 
muazzez dir, ohalde daima mübeccel dir. 
İslami adaba küçümser gözle bakan sünneti seniyyeye tazimkar olmaz. Sünnete tazimkar olmayan ise, farzların kadr ü mertebesini bilmez.
(Gülistan)

BİR AYET:

De ki; İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir, göklerde olanları da yerde olanları da bilir. Allah her şeye kadirdir. (Ali İmran;3/ 29)
--------------------