05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi SAĞLIK Bu belirtilere dikkat! "Delirten hastalık" en çok 50 yaş üstünü vuruyor

Bu belirtilere dikkat! "Delirten hastalık" en çok 50 yaş üstünü vuruyor

Trigeminal nevralji, yüzde ani elektrik çarpması benzeri ağrılara neden olur. Uzman uyarıyor: Diş ağrısıyla karıştırılabilir, doğru tanı hayat kurtarır.

Yemek yerken ya da yüzünüze hafifçe dokunduğunuzda ani ve elektrik çarpması benzeri bir ağrı başlıyorsa, bu durum düşündüğünüzden daha ciddi olabilir. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Abuzer Güngör, halk arasında "intihar hastalığı" olarak da bilinen trigeminal nevralji hakkında önemli bilgiler verdi.

Sessiz Başlayan Ama Hayatı Etkileyen Bir Hastalık

Trigeminal nevralji, genellikle yüzün bir tarafında aniden başlayan ve tarif edilmesi güç olan keskin ağrılarla kendini gösteren nörolojik bir rahatsızlıktır. Prof. Dr. Güngör, bu durumu şöyle tanımlıyor:

“Yüzünüze sadece hafifçe dokunduğunuzda bile tüm başınıza yayılan elektrik çarpması gibi bir ağrı hissediyorsanız, bu trigeminal nevralji olabilir. Bu hastalık çoğu zaman tetkiklerde görünmez ama etkisi yaşamı altüst eder.”

Hangi Sinir Etkileniyor?

Hastalığın temelinde, beşinci kafa siniri olan trigeminal sinirin etkilenmesi yatıyor. Bu sinir, yüzün duyu bilgilerini beyne taşımakla görevli. Trigeminal nevraljide bu sinire baskı olması, şimşek çakması benzeri, kısa ama şiddetli ağrı ataklarına neden olur.

Kadınlarda Daha Sık Görülüyor

Trigeminal nevralji genellikle 50 yaş üzeri bireylerde ortaya çıkar. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık rastlandığını belirten Prof. Dr. Güngör, en yaygın nedenin trigeminal sinire baskı yapan bir damar olduğunu ifade ediyor. Daha nadir olarak tümörler veya multipl skleroz (MS) gibi hastalıklar da bu ağrılara yol açabilir.

Basit Uyaranlar Şiddetli Ağrıya Yol Açabilir

Yanak, çene, dudak ve göz çevresinde görülen bu ağrılar, diş fırçalama, konuşma, yeme veya yüz yıkama gibi sıradan aktivitelerle tetiklenebilir. Prof. Dr. Güngör, “Ağrılar çoğunlukla tek taraflıdır ve elektrik çarpmasına benzer kısa süreli ataklar şeklindedir” diyor.

Diş Ağrısıyla Karıştırılıyor

Birçok hastanın bu ağrıları diş sorunlarıyla karıştırdığı ve yanlışlıkla diş çektirdiği görülüyor. Bu nedenle doğru tanı koymak büyük önem taşıyor. Tanıda ilk adım, ayrıntılı bir klinik değerlendirme. Hastanın ağrı tipi, süresi ve tetikleyici faktörleri dinlenir. Daha sonra Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme ile sinire baskı yapan damar ya da kitle araştırılır.

Trigeminal Nevraljide Tedavi Seçenekleri

Tedavide farklı yaklaşımlar mevcut. İlk basamakta antiepileptik ilaçlarla ağrı kontrolü sağlanabiliyor. Ancak zaman içinde bu ilaçların etkisi azalabiliyor veya yan etkileri tolere edilemez hale gelebiliyor. Bu durumda girişimsel veya cerrahi tedavi yöntemleri gündeme geliyor.

Radyofrekans Tedavisi: İnce bir iğneyle sinire ulaşılarak, ağrı ileten lifler özel bir ısı yöntemiyle devre dışı bırakılır. Cerrahiye uygun olmayan hastalar için iyi bir alternatiftir.

Mikrovasküler Dekompresyon: Altın standart kabul edilen bu cerrahi yöntemde, sinire baskı yapan damar mikroskop yardımıyla ayrılır. Retrosigmoid yaklaşım kullanılarak yapılan bu işlem, hastaya özel olarak planlanır.

Prof. Dr. Güngör, "Bugünün bilgi birikimi, ileri görüntüleme teknikleri ve mikroskobik cerrahi deneyimi sayesinde bu hastalığın tedavisinde oldukça yüksek başarı oranlarına ulaşılıyor" diyor ve ekliyor:

“Doğru hasta seçimi ve doğru teknikle yapılan cerrahilerde başarı oranı çok yüksektir. Ancak hastaya gerçekçi bilgi vermek, hekimin en temel sorumluluklarındandır.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *