Derya Unutmaz, bağışıklık sistemi (immünoloji) alanında uluslararası düzeyde tanınmış bir Türk bilim insanı. İstanbul’daki tıp eğitimini takiben dünyada birçok araştırma merkezinde görev almış, özellikle T hücreleri ve kronik hastalıklar üzerine çalışmalarıyla öne çıktı.
Türkiye kökenli olan Unutmaz’ın doğum yeri ve ailesine dair ayrıntılı bilgiler kamuya açık kaynaklarda net biçimde yer almıyor; ancak bazı kaynaklarda Adıyaman kökenli olduğuna değiniliyor.
Eğitim ve akademik yol
Unutmaz, 1991 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Ardından İsviçre’nin Basel kentinde bulunan Novartis immünoloji bölümünde, ardından İtalya Siena’daki Novartis & Chiron İmmünobiyoloji Enstitüsü’nde doktora sonrası çalışmalar yürüttü. Sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan New York University Skirball Enstitüsü’nde ve Vanderbilt University Tıp Fakültesi’nde akademik kadrolarda görev aldı. Bugün, ABD’nin Connecticut eyaletindeki Jackson Laboratory for Genomic Medicine’da profesör unvanıyla araştırmalarını sürdürüyor.

Uzmanlık alanları ve araştırma odağı
Unutmaz’ın araştırma çalışma alanı ağırlıklı olarak şunları içeriyor:
İnsan T hücrelerinin farklılaşması, aktivasyonu ve düzenlenmesi: Normal bağışıklık tepkileri, yaşlanma süreci ve kronik hastalıklar bağlamında T hücre işlevlerinin incelenmesi.
Enfeksiyon hastalıkları, özellikle HIV/AIDS üzerine yapılan çalışmalar: HIV enfeksiyonu sırasında T hücre alt gruplarının nasıl etkilendiği ve bağışıklık sisteminin nasıl destabilize olduğuna dair bulgular üretti.
Düzenleyici T hücreler (Treg’ler) ve Th17 hücre alt kümelerinin immün baskı, inflamasyon ve immün yanıt mekanizmaları içindeki rolleri: Bu hücrelerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkileşimleri ve kronik hastalıklardaki önemi üzerine odaklandı.
Yaşlanma ve kronik yorgunluk sendromu gibi bağışıklık sistemi fonksiyonlarının azaldığı ya da bozulduğu durumlar: Bu bağlamda immünolojik biyobelirteçlerin incelenmesi ve kişiye özel terapötik yaklaşımlar geliştirilmesi üzerine çalışmalar yürütüyor.
Unutmaz’ın bu alandaki çalışmaları, bağışıklık sisteminin karmaşık yapısını daha iyi anlamamıza katkı sağlamakta ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde rol oynuyor.
