03 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi SAĞLIK Maymun çiçeğinden korkarken uzmanından yeni uyarı geldi: "Asıl ciddiye almamız gereken virüs bu"

Maymun çiçeğinden korkarken uzmanından yeni uyarı geldi: "Asıl ciddiye almamız gereken virüs bu"

Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Batı Nil virüsünün, maymun çiçeğinden daha büyük bir tehdit olduğunu belirtti.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, son dönemde maymun çiçeği virüsünden daha büyük bir tehdit olan Batı Nil virüsü hakkında önemli uyarılarda bulundu. Özellikle Marmara bölgesinde yoğunlaşan vakalarla birlikte, sivrisineklerden bulaşan bu virüsün toplum için ciddi bir risk oluşturduğunu belirtti.

Batı Nil Virüsü Nedir?

Batı Nil virüsü, "Culex" türü sivrisinekler aracılığıyla insanlara bulaşan bir virüstür. İlk kez Türkiye'de 2010 yılında ortaya çıkan bu virüs, en son 2019 yılında bir salgın yapmıştı. Virüs, genellikle Afrika'dan göç eden kuşlarla temas eden sivrisinekler tarafından taşınır ve insanlara bulaştırılır. Virüs, özellikle yaşlı nüfusta merkezi sinir sistemine yerleşerek menenjit ve diğer ciddi nörolojik rahatsızlıklara yol açabilir.

Vakalar Marmara Bölgesinde Yoğunlaşıyor

Prof. Dr. Yavuz, Batı Nil virüsünün en çok Marmara bölgesinde görüldüğünü, Bursa ve İstanbul gibi illerden vakaların bildirildiğini söyledi. Bu vakaların, baraj gölleri ve durgun suların olduğu yerlerde daha yaygın olduğunu belirten Yavuz, virüsün insanlara bulaşmasının ardından ateş, halsizlik ve kas ağrıları gibi semptomlarla kendini gösterebileceğini ifade etti. Virüs, ağır vakalarda felce ve ölümcül sonuçlara yol açabiliyor.

Sivrisineklerle Mücadele Şart

Batı Nil virüsünün yayılmasını önlemek için sivrisineklerle etkin mücadele yapılması gerektiğini vurgulayan Yavuz, yerel yönetimlerin ve ilgili bakanlıkların işbirliği içinde çalışması gerektiğini belirtti. Durgun su birikintilerinin ilaçlanması veya kurutulması, kişisel olarak ise sinek kovucular, cibinlikler ve sinekliklerin kullanılması gerektiğini önerdi.

Aşısı Yok, Destek Tedavileri Uygulanabiliyor

Batı Nil virüsüne karşı henüz bir aşı bulunmamakla birlikte, hastalığın belirtilerini hafifletmek amacıyla destek tedavileri uygulanabiliyor. Virüs bulaşan kişilerin büyük bir kısmı hastalığı hafif belirtilerle atlatırken, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde hastalık daha ciddi seyredebiliyor.

Prof. Dr. Yavuz, Batı Nil virüsünün yayılma riskine karşı dikkatli olunması gerektiğini, özellikle sivrisineklerin yoğun olduğu bölgelerde tedbir alınmasının önemini vurguladı. Virüsün yayılmasını önlemek için yerel yönetimlerin ve halkın bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini belirtti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *