04 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi SAĞLIK 'Migren hastalarının birçoğu doktora başvurmuyor'

'Migren hastalarının birçoğu doktora başvurmuyor'

Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, "Migren hastalarının birçoğu doktora başvurmuyor. Bunun yerine hacamat, sülük veya fitoterapiyi tercih ediyor." dedi.

Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, "Migren hastalarının birçoğu doktora başvurmuyor. Bunun yerine hacamat, sülük veya fitoterapiyi tercih ediyor. Bunların hiçbiri migreni tedavi edici bir yöntem değildir ve bilimselliği de kanıtlanmamıştır. Bunları yapmak yerine kişi en kısa zamanda bir nörolog ya da uzmana başvurmalıdır." dedi.

Öztürk, yaptığı açıklamada "22 Temmuz Dünya Beyin Günü" dolayısıyla Dünya Nöroloji Federasyonu'nun migren hastalığına dikkati çekeceğini söyledi.

Türk Nöroloji Derneği olarak migren hastalığı konusunda vatandaşları bilgilendirdiklerini dile getiren Öztürk, şöyle devam etti:

"Bu yılın teması 'migren' olarak belirlendi. Çünkü migren bilindiğinden çok daha fazla yaygın olan ve kişinin yaşam kalitesini çok fazla etkileyen bir hastalıktır. Türkiye'de her 5 kadından, her 10 erkekten de biri migren hastasıdır. Bu da son derece yüksek bir orandır. Özellikle de 20-50 aralığındaki yaşlarda görülmektedir. Migren Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre acil müdahale listesindeki ilk 10 hastalık içerisindedir. Hastaların dörtte birinde yaşam kalitesinin yüzde 90'ı aşan oranlarda bozulduğu rapor edilmiştir. Yine hastaların yüzde 65'ten fazlasının migren atakları nedeniyle iş yerlerinde sorun yaşadığı bildirilmiştir. Migren hastaları için Amerika'da yılda 40 milyon dolar, Avrupa'da ise 50 milyon dolar harcanıyor. Engellilik durumuna göre ayarlanmış hastalığa maruz kalınan yıllar hesabıyla migren, felçten sonra en önemli ikinci hastalıktır."

"Teşhisi hemen konulabilir"


Öztürk, Türkiye'de migren maliyetlerinin tam olarak hesaplanamadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Son derece yaygın olan ve genetik yatkınlığı olan migren bazen hemen tespit edilemeyebiliyor. Çünkü kişi kendi özelliklerini hemen ayırt edemeyebiliyor. Bu yüzden doktora gitmek yerine çevresinden duyduğu kulaktan dolma bilgilerle kendisini idare etmeyi tercih ediyor. Günlerce, aylarca hatta yıllarca ağrıyla yaşayabiliyor. Oysaki migrenin belirtileri çok kolay ve teşhisi hemen konulabilir. Ancak migren hastalarının birçoğu doktora başvurmuyor. Bunun yerine hacamat, sülük veya fitoterapiyi tercih ediyor. Bunların hiçbiri migreni tedavi edici bir yöntem değildir ve bilimselliği de kanıtlanmamıştır. Bunları yapmak yerine kişi en kısa zamanda bir nörolog ya da uzmana başvurmalıdır."

"Kadınlarda daha fazla görülüyor"


Migrenin genetik yatkınlık ve hormonal etkenlerden dolayı kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkati çeken Öztürk, "Stres, uykusuzluk bazen aşırı uyku, çay ve kahve gibi unsurlar migreni tetikleyen faktörlerdir. Ağrıların engellenebilmesi için hastaların nöroloji uzmanına gidip engelleyici ve ağrıyı gideren tedavilerden yararlanmaları gerekiyor." diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *