03 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi SAĞLIK Musluk suyu içenler dikkat: ''Kansere yol açıyor!''

Musluk suyu içenler dikkat: ''Kansere yol açıyor!''

Geçmişten günümüze hala devam etmekte olan musluktan su içme alışkanlığı, çok kötü sonuçlar doğuruyor. Uzmanlar açıkladı: ''Kanser oranları çoğaldı!''

Su içmek sağlık için çok önemli bir yere sahip. En temel ihtiyaçların başında yer içme sularının ayrıştırılmış olması gerektiğine dikkat edilmiyor. Bu da birçok sağlık sorununu beraberinde getiriyor.

Suya, yağa ve ısıya dayanıklı özellikleri nedeniyle onlarca yıldır yapışmaz kaplamalardan yangın söndürme köpüklerine kadar pek çok üründe kullanılan PFAS adı verilen “sonsuz kimyasallar” hakkında çarpıcı bir araştırma yayımlandı. Bu kimyasallar kolayca parçalanmadığı için toprakta, suda ve canlılarda birikiyor.

Uzmanlar, PFAS tespit edilen bölgelerde sindirim sistemi, tiroid, solunum yolu ve bazı baş-boyun kanserlerinde artış saptadı. Erkeklerde böbrek ve mesane kanserleri ile lösemi öne çıkarken, kadınlarda en belirgin artış tiroid ve ağız boşluğu kanserlerinde görüldü.

Araştırma kapsamında ilçe düzeyindeki kanser verileri, kamu su sistemlerinden elde edilen PFAS ölçümleriyle kıyaslandı. Sigara kullanımı, obezite, gelir farkları ve hava kirliliği gibi diğer risk faktörleri de dikkate alındı. Bulgular, farklı kanser türleriyle PFAS arasında güçlü bir ilişki olduğunu gösterdi.

Bazı PFAS türlerinin hormon sinyallerini bozduğu, karaciğere yük bindirdiği, kronik inflamasyonu artırdığı ve genlerin işleyişini değiştirdiği biliniyor. Bu etkiler, kimyasallar ile kanser arasındaki bağlantıyı daha da güçlü hale getiriyor.

Uzmanlar, kamu su sistemlerinde PFAS için getirilen yeni yasal sınırların daha da sıkılaştırılabileceğini belirtiyor. Evlerde ise aktif karbon veya ters ozmoz filtrelerinin kullanılabileceği, bu filtrelerin düzenli olarak değiştirilmesinin önemli olduğu ifade edildi. Kendi kuyusunu kullananlara ise sertifikalı laboratuvarlarda su testi yaptırmaları önerildi.

Araştırma bireysel bazda kesin kanıt sunmasa da, kamu içme sularındaki PFAS yoğunluğu ile kanser vakalarındaki artış arasında doğrudan ilişki bulunduğa dikkat çekti. Uzmanlara göre, toplumun güvenli suya erişimini sağlamak için daha sıkı denetimler, yeni arıtma teknolojileri ve uzun vadeli izleme çalışmaları hayati önem taşıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *