İstanbul
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi SAĞLIK Skolyoz erken teşhis edilmezse tedavisi zorlaşabilir

Skolyoz erken teşhis edilmezse tedavisi zorlaşabilir

Skolyoz sadece omurgayı değil, diğer organları da etkileyebilir. Prof. Dr. Mustafa Özdemir erken teşhisin önemine dikkat çekti.

Skolyozda Erken Teşhis Hayati Önem Taşıyor

Omurga eğriliği olarak bilinen skolyoz, yalnızca iskelet sistemini değil, aynı zamanda kalp ve akciğer gibi hayati organları da etkileyebilen ciddi bir sağlık sorunu. Medipol Sağlık Grubu’ndan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdemir, skolyozla ilgili merak edilenleri yanıtladı ve erken teşhisin önemine dikkat çekti.

Skolyoz Sadece Omurgayı Etkilemiyor

Omurganın yana doğru eğilmesiyle tanımlanan skolyozun, yalnızca yapısal değil, aynı zamanda fizyolojik etkileri de olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, “Omurga, vücudu taşıyan ana yapı olduğu için eğrilikler, akciğer ve kalp fonksiyonlarını da olumsuz etkileyebilir” ifadelerini kullandı. Özdemir, skolyozun ilerlemesi durumunda bireyde nefes darlığı, sırt ve bel ağrısı gibi semptomların da ortaya çıkabileceğini vurguladı.

Skolyoz Türleri ve Görülme Sıklığı

Skolyoz, üç ana kategoride inceleniyor:

  1. Konjenital (doğuştan gelen) skolyoz

  2. Nöromusküler ya da diğer hastalıklarla ilişkili skolyoz

  3. İdiopatik (sebebi bilinmeyen) skolyoz

Vakaların yaklaşık yüzde 80’inin idiopatik olduğunu aktaran Özdemir, “Bu tür genellikle ergenlik döneminde fark edilir. Ailelerin ve öğretmenlerin bu konuda farkındalığı büyük önem taşıyor” dedi.

Tedavi Yöntemleri Hastaya Özel Planlanıyor

Tedavi sürecinde bireysel faktörlerin belirleyici olduğunu vurgulayan Özdemir, hastalığın evresine göre farklı yaklaşımların benimsendiğini söyledi. “Hafif eğriliklerde düzenli takip ve korse kullanımı yeterli olabilirken, ileri düzey vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir” diyen Prof. Dr. Özdemir, cerrahinin her zaman ilk tercih olmadığını ve gereksiz operasyonlardan kaçınılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Modern Cerrahi Yöntemlerle Başarı Şansı Yüksek

Son yıllarda skolyoz cerrahisinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirten Prof. Dr. Özdemir, “Hastalar artık ameliyat sonrası hızla iyileşebiliyor ve günlük yaşamlarına dönebiliyor. Ancak başarı için en kritik unsur yine erken tanıdır” diye konuştu.

Düzenli Kontrol ve Bilinçli Takip Önemli

Prof. Dr. Özdemir, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Skolyoz tedavisi sadece cerrahiden ibaret değildir. Doğru tanı, düzenli izlem, egzersiz ve korse kullanımı gibi destekleyici uygulamalarla cerrahiye ihtiyaç kalmadan başarı sağlamak mümkündür. Aileler çocuklarının omurga sağlığı konusunda bilinçli olmalı, erken fark edilen eğrilikler için mutlaka uzman desteği alınmalıdır.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *