Türkiye'de genel ölüm oranları düşerken intihar vakalarında artış yaşanıyor. TÜİK verilerine göre 2024’te intihar sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 4 bin 460’a ulaştı. Özellikle 20-29 yaş aralığındaki erkeklerde dikkat çeken bir yükseliş var. Uzmanlar, işsizlik, geleceksizlik duygusu ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimdeki yetersizliklere dikkat çekerek, tüm bu etkenlerin intihar riskini yükselttiğini belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yayımladığı 2024 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistikleri verilerine göre, intihar sonucu ölümler 4 bin 460 kişiye yükseldi. Bu verilere göre toplam ölüm oranı düşerken, intihar oranları artıyor.
Sağlık Bakanlığının 2020 sağlık istatistikleri yıllığındaki verilere göre, 2020’ye kadarki 11 yılda antidepresan kullanım miktarı yaklaşık yüzde 70 arttı. 2017’den 2021’e geçen 5 yılda satılan antidepresan kutu sayısı 11.5 milyon arttı; son 10 yılda antidepresan kullanımı yüzde 67 oranında artarak 65.6 milyon kutuya çıktı.
İntihar yoğunluğu ise özellikle 20-24 ve 25-29 yaş gruplarında yüksek seyrediyor.
VAKALARIN BÜYÜK ÇOCUĞUNLUĞUNU ERKEKLER OLUŞTURUYOR
Veriler ışığında intihar vakalarının büyük bir çoğunluğunu erkek bireyler oluşturuyor.Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezinin saha araştırmaları, 15-29 yaş aralığındaki bireylerin intihar riskinin zaman içinde yükseldiğini belirtiyor. Bu artışta işsizlik, geleceksizlik duygusu, eğitim-iş uyumsuzluğu gibi psikososyal faktörlerin öne çıkıyor.
İntihar nedenlerinin önemli bir kısmını hastalık ve geçim sıkıntısı oluşturuyor. Örneğin TÜİK’in 2024 verilerinde intiharların yaklaşık yüzde 25’inin hastalık, yüzde 9’unun ise geçim sıkıntısı nedeniyle gerçekleşmiş olduğu aktarılıyor.
Antidepresan kullanımındaki artış, bu veriyle birlikte gündeme geliyor. Ruh sağlığı hizmetlerine, erken teşhise ve destek mekanizmalarına erişim ihtiyacı artmış durumda
