Birgün Hz. Ömer Allah Resulü (s.a.v)'e ''İhtiyaç için dünyadan neler edinelim ya Resulallah?'' diye sorutor. ''Zikreden bir dil, şükreden bir kalp ve saliha bir kadın'' buyurmuş. Kur'an'da imandan sonra hep salih amellerden söz edilir. Saliha kadın da Kur'an ve Sünneti esas alıp salih ameller yapmayı gaye edinen, hayatını o çerçevede geçirmek için azami gayret gösteren, fedakar, cefakar ve hayırlı bir kadındır. Eşini, çocuklarını, çevresini söz ve davranışlarıyla memnun eden, mutluluk dağıtan kadındır.

Birgün Allah Resulüne (s.a.v) böylesine saliha ve hayırlı bir kadının özellikleri sorulduğunda, kendisine baktığında temizliği ve güleryüzlülüğü ile kocasını sevindiren, birşey istediğinde yerine getiren, nefsi ve malı hususunda kocasının hoşlanmadığı davranışlardan uzak kalan kadın olduğunu bildirmişlerdir. Saliha kadın iyiliklerin kadınıdır. İyilik için yaşar, iyilik için didinir, iyilik için koşar, hep iyi işler yapar. Kötülük görse bile kötülükle karşılık vermez, Hz. İsa'nın, kötü sözlerle rahatsız eden Yahudilere iyi sözlerle mukabele etmeyi tercih edip sebebini soranlara da, ''Herkes kendi kesesinden harcar. Benim kesemde iyi şeyler var'' dediği gibi iyilik ve güzellikle karşılık verir. Kur'an da övmüyor mu böyle insanları? Özelliklerini, mealen, ''Boş sözlerle ve çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman, izzet ve şereflerini muhafaza ederek geçip giderler'' kelimeleriyle anlatır. Kısaca bütün güzellikleri üzerinde toplamış, serapa iyiliktir, saliha kadın. O'nunla görüşen, konuşan, komşuluk eden hep iyilik görür ondan. Saliha kadın, kendisi için yapılmasını istemediği birşeyi başkalarına da yapmaktan kaçınan, kendisi için istediklerini, başkaları için de isteyen, hatta sevdiklerini, dostlarını, başkalarını nefsine tercih edebilen kadındır. O, öncelikle en samimi merkez, en esaslı zemberek, sığınak, kale, bir nevi Cennet ve küçük bir dünyası olan aile hayatına yansıtır. Bütün bu iyilik ve güzellikleri.Mutluluk kaynağıdır. böylesi kadınlar. Sa'd bin Ebi Vakkas'ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Resul-i Ekrem (s.a.v), suret ve güzel ahlakından hoşlanılan, güven duyulan, açılıp saçılmayan, ailenin kazanç ve servetini saçmayan kadını mutluluk alametlerinden saymıştır.Kainatın Efendisi de (s.a.v), öncelikle dinine bağlı kadınlarla evlenmeyi tavsiye edip ''Ta ki mutlu olasın'' buyururken bu noktaya dikkat çekiyor. Erkek için ne büyük bir şans ve kısmettir böyle bir kadın.

Efendimiz ümmetine örnektir

Peygamber Efendimiz,ümmeti için yegane örnektir.Yüce Allah şöyle buyuruyor:

''Andolsun, Allah'ın Rasülünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.''

Mü'min, imanı, ibadeti, ahlakı ve davranışlarıyla dürüst ve örnek insandır.

Mü'min Allah'ı ve Peygamberini seven,hayatına Kur'an ve Sünnete göre yön verip, bu sayedeonların sevgisini kazanmaya çalışan insandır. Mü'min, ibadetlerini yerine getiren, faydasız ve boş şeylerden yüz çeviren, zekatını veren, sözünde ve özünde doğru olandır.

Kadın, Allah'ın emanetidir.

Efendimiz (s.a.v) Kadınlar, Allah'ın emanetidir. Onlara güzel davranın, onları incitmeyin, şiddet uygulamayın, eziyet etmeyin, sizin en hayırlınız, eşlerine güzel davrananızdır, buyurarak İslamda ailenin nekadar önemli payı olduğunu belirtmiştir.

İşte İslamın kadına verdiği değer.

Birde ekranlara bakın, modern çağ içinde yaşayanların kadına verdiği değerlere bakın. Kadın bir anne, evinin bereketi çocukların'ın annesi olmaktan çıkmış, ağzından salyası akan, dünyadan nasibini almamış kirli ve kötü insanların eğlecesi haline getiriliyor.