Bir sivrisinek, çayırlıktan çimenlikten gelip Süleyman'ın huzuruna çıkarak hakkını istedi de dedi ki:

''Ey Süleyman, şeytanlar, insanoğulları ve periler arasında adaleti saydın; Kuş da senin adaletine sığınmış, balık da.

Kimdir o kaybolan, kimdir o mahrum ki adaletin onu arayıp bulmamış olsun?

Bize de insaf et, bizim de hakkımızı al... Çok perişanız nasibimiz  yok... Bağdan nasibimiz yok gül bahçesinden de..

Her  zayıf kişinin müşkülünü  halledersin... Sivrisinek, zaten zayıflığın misalidir. Biz, zayıflıkla, kırık olmakla, acizlikle tanışmışız.. Sen lütufla, yoksullara yardımla tanınmamışsın.

Sen, kudret derecelerinin en sonuna varmışsın... Biz acizliğin, zavallılığın son derecesine varmışız! İmdat et, bizi bu gamdan kurtarma... Ey eli Allah eli olan, elimizi tut. Süleyman ''Ey hak isteyen, kimden şikayet ediyorsun? Söyle, kimdi o zalim ki, ululuk satarak sana zulmetti, yüzünü gözünü tırmaladı?"

Bizim zamanımızda zalim nerede? 

Şaşılacak şey... Nasıl oluyor da  hapsedilmiş, nasıl oluyor da bizim zindanımızda değil..? Bizim doğduğumuz gün zulüm öldü... Kimdir bizim zamanımızda zulmeden?

Nur geldi mi zulmet yok olur. Zulmün aslı ve arkası da zulmettir. Bak şeytanlar, bizim için çalışmada, kazanmada, bize bize hizmet etmekte.. Hizmetten çekinenler de  zincirlerle bağlanmış, bukağılarına vurulmuş! Zalimler, şeytanın iğvası ile zulmederler, zalimlerin zulmünün aslı şeytandan gelir.

Şeytan, bağlarda bağlanmış, zincirlere vurulmuşken nasıl olup da zulümde bulunabilir?

Allah, bize padişahlığı halk göklere el açıp, ağlamasın diye verdi.

Ah ve feryatların yücelere çıkmasın, gökyüzüyle süha yıldızı ıstıraba düşmesin.

Arş yetim feryatlarıyla titremesin, hiç kimse sitemle perişan olmasın diye bize saltanat ihsan etti. Göklere yarabbi sesi çıkmasın diye ülkelerde yol yordam olarak bu adaleti, kanun haline getirdik. 

Ey mazlum, gökyüzüne bakma... Zamanede gök gibi ihsan ve feyz sahibi bir padişah var, dedi.

Sivrisinek dedi ki, "Benim feryadım rüzgarın elinden... O bize zulüm  ellerini uzattı, bize zulmetti. Onun zulmünden daraldık, onun yüzünden dudağımız yumulu kanlar yutmaktayız."

Mesnevi/Mevlana Celaleddin Rumi...