Referandum döneminde başlatılan,

"ÇAKMA Ülkücü, ESKİ Ülkücü" muhabbeti devam ediyor.

Ülkemizin tarihi bir dönemeçten geçtiği bu günlerde,

Vatan millet sevdalısı olan bizlerin çok dikkatli olması gerekiyor.

Çünkü AKP zihniyeti MHP oylarına göz dikmiştir.

Bu sebeple her türlü entrika,

Yalan yanlış söylemler,

En önemlisi de kendileri ile hiç alakası olmadığı halde,

"Milliyetçi" söylemlere başvurmaları bunun göstergesidir.

Çünkü MHP milli devletin çimentosudur,

Bölünmezlik, milli vatan söyleminin tek savunucudur,

Atatürk ilke ve inkılâplarının yılmaz bekçidir.

TÜRK kavramını çekinmeden kullanan tek partidir.

Dini siyaset için kullanmayan yegâne partidir.

Bu vatan toprağı için dökülen kanların idrakinde olan yine tek partidir.

En önemlisi ucuz siyaset yapmayan bir partidir.

Hal böyle olunca,

MHP"liyim diyen kimsenin,

Bu davaya gönül veren kimsenin önce TÜRK Vatanının sevdalısı olması gerekir.

Bu dava hepimizin.

Ama öncelikle bize yön veren,

Görmediklerimizi görmemizi sağlayan,

Lider vede yönetici payesinde olan kişilerindir.

Bu günlerde bir söylenti dolaşıyor…

Ramiz Ongun AKP"ye geçecekmiş!

Doğruluk derecesini bilmiyoruz,

Bu satırları da ; "Eğer doğru ise" bağlamından hareketle yazıyorum.

Ramiz Ongun gibi birinin AKP'de ne işi olabilir?

Bu yaşından sonra "İKBAL" peşinde koşamaz.

Milletvekilliği havucu ile kandırılamaz.

Bu tür payelere ihtiyacı mı var!

Bence olmaması gerekir.

Peki, görüntü ne?

Bu söylentinin çıkması bile Ülkücü Harekete zarar verir,

MHP"ye zarar verir.

Bu da Başbakanın en çok istediği şeydir.

Bu davanın içinde olan birinin bu tür bir davranış içine girmesi öncelikle bizleri hayal kırıklığına uğratır.

Milliyetçi çizgim gereği zaman zaman görüştüğüm,

Aynı masayı paylaşıp yemek yediğim,

Hatta telefon ile vatan millet meselelerinde fikrine başvurduğum RAMİZ ONGUN"UN bu tür söylentilere "MEZE" olması beni çok derinden yaraladı.

Merak ediyorum?

Sayın Ongun "un AKP ile hangi veri tabanında buluşacak?

Öcalan"a Sayın diyen bir Başbakanla mı?

Şehide kelle diyen biri ile mi?

Habur"da toplu olarak "PKK MARŞI" söyleyen Güruhu alkışlayan,

Bir zihniyetle mi?

Bir milletvekilliği için,

Beş dilli yaşamı görmezden gelen bir zihniyeti,

Sayın Ongun nasıl içine sindirecek!

Olmadı Sayın Ongun?

Olmadı…

Sizin milletvekilliğine ne kadar ihtiyacınız var ki!

Bu yaştan sonra onurlu mücadeleci geçmişinizi bir vekilliğe feda edemezsiniz!

Aslında vekil olmanız bizi çok ilgilendirmez.

Ama ülkücü camiamıza vereceğiniz zarar ilgilendirir.

Evet, sevgili gönül dostları sorumluluk siyasetle uğraşan kişilerin birinci önceliği vede vazgeçilmezi, onurudur.

Adam Beypazarı Belediye Başkanı.

Veya başka bir ilin ilçenin beldenin belediye başkanı.

O makama nasıl gelmiş?

Senin benim gibi vatan sevdalısı, millet sevdalısı saf ve temiz Milliyetçilerin oyları ile.

Peki, biz bu oyları onlara niçin vermişiz!

Güvenmişiz?

Vatan millet mücadelesini sürdürsün, bu kutsal mücadelede bayrağı hep yukarda tutsunlar diye.

Peki, onlar ne yapmışlar?

Öcalan'ı Bodrum Valisi haline getiren bir zihniyetle aynı paralelde siyaset yapmaya karar veriyorlar.

Sayın seçilmiş gözü körelmiş bu yöneticilerimiz,

O aldığınız oylar TÜRK sevdalılarının oylarıdır.

Sizin babanınız oyu değildir.

Ülkücü bir tabandan gelen sizin gibi insanlar için bu tür hareketler öncelikle "UTANÇ" vesilesi olmalıdır.

İnsanda biraz arlanma olur!

Arkadaş, sen benim oyumu nasıl satarsın ?

Benim fikirlerimle, fikirleri rüyamda bile bağdaşmayacak bir partiye nasıl hizmet edersin?

Daha da önemlisi,

"Siz nasıl bir Ülkücüsünüz?"

Nasıl bir Milliyetçisi'niz?"

Yoksa "SANAL VE DE ÇAKMA" türden misiniz?

Cevap verin?

Rant, ikbal peşinde koşanlar bizden değildir.

Bizim ülkücümüz, mücadelesini davası içinde veren kişidir.

Lütfen, Sayın Başkan bu tür kişilere bir paye verirken ,"Yedi sülalesine kadar araştırın."

Araştırın ki biz de onlara güvenelim.

Oyumuzu verelim.

Ve son söz Sayın Ongun'a;

Üç beş gün önce bir kısım MHP"li ilçe başkanlarını ile birlikte bir dostun kahvaltısındaydık.

Sizin isminiz anıldığında söylenen söyleri duylunca yüzüm kızardı.

Utandım… Bilginize.