Fenerbahçe-Yeni Malatyaspor maçının 65. dakikası. 

Yeni Malatyasporlu Gökhan Töre ile Fenerbahçe'nin 39 yaşına gelmiş kaptanı, gelecek sezonun sportif direktörü (!) Emre Belözoğlu bir kafa topuna çıkıyor.

Pozisyonun devamında Emre kendisini feryatlar içinde yüzünü tutarak yere bırakıyor. Dirsek yediğini ima ediyor.

Hakem Ali Şansalan da hemen sarı kartına davranıyor. Zaten tartışmalı bir sarı kart görmüş olan Gökhan Töre'ye bir kez daha çıkarıyor kartını. İkinci sarıdan kırmızı.

Gökhan Töre bir şey yapmadığını haykırıyor ama nafile!

Emre'ye bakıyor, "Hakeme belki söyler" diye; boşuna!

Yeni Malatyaspor artık sahada 10 kişi.

Sonuçta Fenerbahçe 2-1 yenik duruma düştüğü 10 kişi kalmış Yeni Malatyaspor'u 90 artılarda gelen gollerle 3-2 yeniyor.

Ve maçtan sonra sahanın ortasında Emre Belözoğlu hüngür hüngür ağlıyor!

Fenerbahçe tarafında Emre'nin duygulandığı için ağladığı belirtiliyor. Hatta kulüp bir de paylaşım yapıyor.

Ama ona mı ağlıyor Emre? Yoksa "Ben 39 yaşında, Türkiye'deki tüm futbolcuların ağabeyi olarak, gençlere örnek olmam gerekirken neden aldattım hakemi? Günahsız Gökhan Töre'yi neden attırdım? Maç başına oynayan bir futbolcunun ekmek parasıyla nasıl oynadım?" diye mi ağlıyor?

Malatyaspor cephesi doğal olarak tepkili. Hem hakem Ali Şansalan'a, hem de Emre'ye...

Maçtan sonra TRT Spor'da yayınlanan Stadyum programının sunucusu Ersin Düzen'e bir mesaj atmış Emre. 

Pozisyonda Gökhan Töre'yi görmediğini ve kendisine bir dirsek temasını olmadığını itiraf etmiş. Aynı zamanda Gökhan Töre'nin kendisine dirsek teması olmadığını hakeme de maç esnasında söylediğini ileri sürmüş.

Ama Malatyaspor cephesi aynı şeyleri söylemiyor. Teknik direktör Hikmet Karaman diyor ki;

"Emre keşke bunu maçta hakeme söyleseydi!"

Doğal olarak maçın önüne geçti 39 yaşındaki, geleceğin sportif direktörü (!) Emre Belözoğlu'nun bu hareketi.

Milliyet gazetesinin usta yazarı Ercan Güven'e göre "Sadece Malatyaspor'a yazık olmadı, Fenerbahçe de yara aldı!"^

Şöyle diyor yazısının bir bölümünde Güven:

- İşin kötüye gittiğini gören Emre, Jailson’u çıkarıp kendi girdi ve ilk icraat olarak Gökhan Töre’nin ikinci sarı kart görüp rakibin 10 kişi kalmasını sağladı.

- Sağladı… Çünkü Gökhan’ın sarı kartlık bir teması yoktu Emre’ye. Daha beterini ilk yarıda kaleci Altay Malatyasporlu Umut’a yapmış, faul bile çalınmamıştı. Gökhan’ın yırtınmasına karşın hakem VAR’a gitmedi tabii. Kırmızıya dönen sarı karta VAR niye bakmaz ki?
- Emre de kariyerinden beklenmeyen bir davranışla pozisyonun temiz olduğunu söylemekten kaçınınca, Malatyaspor’un kaderi belli oldu.

- Hakemin ve Emre’nin emekleri boşa gitmedi! Sadece Malatyaspor’a yazık olmadı, Fenerbahçe de yara aldı.

- Bu galibiyet, Emre Belözoğlu’nun sportif direktörlüğünü tartışmaya açmaktan başka hiçbir etki yapmayacaktır Fenerbahçe takımına.

Emre Belözoğlu'nu her fırsatta çok sevdiğini söyleyen, aralarından su sızmadığı bilinen Rıdvan Dilmen de şaşkındı maçtan sonra NTV'de çıktığı programda. Bakın neler söyledi:

- Hakem Ali Şansalan'ın Gökhan Töre'ye gösterdiği 2 sarı kart da yanlış. Görmeden verdi. 

- Rakip oyuncular ahh dedi, kafasını tuttu, hakem kart gösterdi. 

- Emre Belözoğlu, Gökhan Töre’yi attırmasının üzüntüsünü yaşayacaktır. Emre Belözoğlu gibi bir oyuncu için bu olmadı. 

- Hepimiz aldatmaya yönelik hareketler yapmışızdır ama böyle yapmadık. Emre Belözoğlu’nun içi yanmalıdır diye düşünüyorum.

- Bir Fenerbahçeli olarak benim adıma anlamlı bir galibiyet değil. Emre Belözoğlu da çok üzgündür. Bu oyuncular maç başı oynuyor. Fenerbahçe puanını aldı ama Emre Belözoğlu iyi bir şey yapmadı. Ağabeyi olarak üzgünüm.

Ve Gürcan Bilgiç. Sabah gazetesinin Fenerbahçeli yazarı aynen şu ifadeleri kullandı:

- Ama Ali Şansalan... Maçın hakemi... Uzun zamandır böylesine kötü yorumlar görmedim. 

- Benzer pozisyonların birini devam ettirip, ötekini "oyna" diyen standart kayması bir yana; Gökhan Töre'ye gösterdiği iki sarı kartta da yanlışı vardı. 

- Ve elbette kaptan Emre'nin yüzüne temas olmayan pozisyonda, hakemi karta yönlendiren "artistik" çabası da var. 

- Çok üzüldüm. Futbolu bıraktığı sezonda büyük oyuncu olmasının yanında, agresifliği ile hatırlanacaktı belki. Akıllarda bu aldatmasıyla kalmaz umarım.

- "Hepsi yapıyor, ne var ki" diye düşünen de olabilir aranızda. Tek söyleyeceğim; 39 yaşına gelmiş Emre Belözoğlu; herkes değil. Başka takımlarda eleştirdiği aynı tip oyunculara edecek lafı da kalmadı Fenerbahçe taraftarının.

Maçtan sonra ağladı Emre... 40'ına gün sayan ama hala futbol oynayabilen Emre ağladı.

Peki neden?

Galibiyetin getirdiği duygusallıktan mı? Yoksa "Ben neden hakemi aldattım" diye pişmanlığından mı?

Editör: Haber Merkezi