Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Habertürk'te katıldığı programda flaş açıklamalarda bulundu. Koç'un açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

- 3 sene, ışık hızında geçti. Fenerbahçe’yi devraldığımızda, parlak bir tabloyla devralmadık. Bir de benim üstümde kurgulanan algılar vardı, benim amacımın Fenerbahçe başkanlığından öte olduğu, siyasi emellerim olduğu söylenmişti. Fenerbahçe’yi devraldığımızda, hareket alanı kalmamıştı. Bir de hiçbir rakibimizin uğraşmadığı dış etkenlerle uğraştık. İstediğimiz gibi geçmedi ama herkes elinden geleni yapmaya çalıştı. Şimdi Fenerbahçe'nin seçimlerine bakarsanız, Aziz başkanın tek aday olarak girdiği dönemler dahil seçimin ilk günü yönetim kurulları açıklanır. Dolayısıyla bizim camiamızın kültürüne ters bir durum değil. Son anda başkan adaylarının açıklanması camiamız için sürpriz değil. Sağlıklı bir sistemde, seçime belli bir süre kala yönetim kurullarının açıklanması ve sabitlenmesi yapılabilir ama bu bizim camiamızda sıkıntı yaratmaz.

- Hedefimiz Perşembe günü öğleden sonra yönetim kurulumuzu açıklamak. Seçim gününe bırakmamak. Listemiz 2-3 karar dışında, isimler tamam. Bizde 22 kişilik bir yönetim kurulu var. Bana göre fazla. Tüzük değişikliğinde bunu da ele almalıyız. 9-10 kişi daha sağlıklı. Ama Fenerbahçe’de yapacak o kadar iş var ki. Kuvvetli bir yönetime gerek var. Bizler gönüllü yönetim kurulu üyesiyiz, bugün varız, yarın yokuz. Burada önemli olan yurtdışında sahipli kulüplerde olduğu gibi işin ağırlığının profesyonellere verilmesi lazım. Hiç kimseyi ekonomik gücü veya para versin diye almıyoruz. Bu geçmişte denenmiş şeylerdir ama bu çağa ters düşen yöntemdir. Söz konusu Fenerbahçe olunca cömert olacak insanlar var. Ama söz konusu Fenerbahçe’yse son derece cömert bir camiaya sahibiz.

- Genel Kurul üyelerimiz bizi layık görürse sonuna kadar götürürüz. Burası Türkiye, 3 senede değil 3 günde işler değişir. Fenerbahçe üzerinde manipülasyon kurgusu var. Bir de Ali Koç karşıtlığını üzerine koyduğunuz zaman ister istemez sorguluyorsun. Her halükarda ikinci 3 sene, ilk 3 sene atılan tohumların meyvelerini toplama dönemiydi. Önümüzdeki dönemde seçilirsek bunu göreceksiniz. 

- Bizi asıl sıkıntıya sokan, birinci sezonumuzda hiç beklemediğimiz sonuçlarla karşılaşmak. Biz o zaman ne şampiyonluk vadettik, ne pembe dünya vadettik. Belki de yaptığımız en yanlış tercihlerden bir tanesi çok köklü bir değişikliğe gittik. İlk sene onu yapmamak gerekirdi. Arkasından gelen sonuçlar, ne yazık ki bütün enerjimizi günlük olaylara odaklamamıza neden oldu. Fenerbahçe taraftarı, en kötü günümüzde bile yanımızda durdu. Onlara mahcubuz. Güzel günlerin çok yakın olduğuna inanıyoruz. Normalde böyle şeyler söylemem. İkinci dönemimiz çok daha başarılı ve sağlıklı geçecek.

- Fenerbahçe Spor Kulübü’ne aday olan herkese saygım sonsuzdur. Adayımıza güçlü güçlü değil diye yorum yapmak bize yakışmaz. Kendisine de söylediğim gibi, 200 imza toplayan kim varsa kulüp onun emrindedir. Kim aday olursa olsun, benim adaylığımı değiştirecek bir konu olduğunu düşünmüyorum. Buna Aziz Yıldırım da dahil.

- Mektup yazarak tebrik ettim Burak Elmas’ı. Burak Bey’i gençlikten tanırım. Eşini daha eski tanırım. Eşi ve ailesiyle Faruk Süren başkanla dostluğumuz vardır. Dolayısıyla bir sıkıntı yok. Ama söz konusu Fenerbahçe olunca ben, Galatasaray olunca o, zaman zaman konulara dostluk penceresinden bakmayabiliriz. Her zaman masanın etrafın olacak olgunlukta olmamız gerektiğini hep savundum. Biz her zaman dostluk elimizi uzattık. Anadolu’daki bütün kulüplerle aramız iyi. Tüm gerginliklere rağmen Trabzon’la da iyi ilişkilerimiz var. Dolayısıyla bizim dostluk elimiz bakidir. Türk futbolunun geleceğine fayda sağlayacak birçok adımı birlikte atabiliriz.

- Geçmişten gelen tarihsel konular var. Şimdi 3 Temmuz’da Galatasaray Kulübü öyle bir noktaya geldi ki, Fenerbahçe’nin bunu unutması mümkün değil. Hala belli bir kesim, tüm mahkeme kararlarına rağmen Fenerbahçe’ye kurulan kumpaslara ve bunların Türk yasası tarafından ispatlanması, bu insanların binlerce yıl cezalandırılmasına rağmen oraya odaklanmış bir kesim olabiliyor. Galatasaray Kulübü’nün yönetimi bizim son 3 senedeki yaklaşımımızın yarısını sergilese, Türk futbolundaki birçok sorunu giderebiliriz. Yayıncı kuruluş böyle davranamaz. Ahbap çavuş ilişkisiyle lig yönetilemez. Bir kişi çıksın desin ki Ali Koç kendi çıkarı için Kulüpler Birliği’ni kullandı. Herkesle her yerde tartışmaya hazırım.

- Kulüpler yek vücut olduğu zaman çok daha kuvvetli olacağı, taleplerin yerine getirilmesi konusunda haklılığı artacağı için, Kulüpler Birliği’nin birlikteliği ne kadar zayıf olursa taleplerimizin yerine gelmesi o kadar zorlaşır. TFF’nin iki görevi vardır. Kulüplere hizmet etmek, Türk futbolunun kalkınmasını sağlayabilmek. Bana sorarsanız, mevcut federasyonun içinde, futbolu çok seven, futbolun geleceğini çok düşünen, ‘bugün şu yapısal değişiklikleri yapayım da 5-10 sene sonra meyve versin, benim ülkemin şöyle avantajı var, deli gibi gençlerden, özkaynaktan futbolcu yetiştirecek yapıyı kurayım’ bu mantelitede değil. Federasyonu zaten 4 kişi falan yönetiyor.

- Yabancı kuralı tek başına hiçbir şeyi değiştirmez. Kuralın veriliş süreciyle ilgili sıkıntımız var. Gelelim özkaynaktan oyuncu yetiştirme işine. Yabancı kuralı sadece bir ayak. Gerekçeli kararını da açıklamadan. Biz altyapılarda hoca bulamıyoruz. Koskoca Fenerbahçe’nin iki tane sahası var. Benim en büyük hayalim Türkiye’nin eşi benzeri görülmemiş bir akademisi. Bunun için arazi lazım. Başvurduk, bekliyoruz devletimizden. Nasıl Aziz Yıldırım zamanında bu stadı Fenerbahçelilerin teriyle, devletten hiçbir katkı almadan yaptık. Bugün mantar gibi her yerde stat var. Nasıl o stat bugünkü statları tetiklediyse, AK Parti hükümetini burada tebrik etmek lazım. Ama çok yanlışlar da yapıldı. Ama modernleşme konusunda bizim attığımız adımları atan yok. Altyapı tesislerine bakın parmakla sayılacak kadar.

- Bizim tesis, hoca, teşvik, yabancı kuralında kriterler. O zaman tamam. Bir de karar süreci var. Bu geçen sene yapılacaktı. Transferlerin başlamasına iki hafta kala önümüze yeni yabancı kuralı diye bir şey sundular. Mümkün değil dedik. Zaten finansal olarak sıkıntıdayız. Erteleyelim dedik. Pandeminin böyle devam edeceğini kimse beklemiyordu. Genel transfer piyasasındaki yoğunluk eskisi gibi olmadığı için elden oyuncu çıkartmak zaten zor. Bir yıl daha erteleyelim dedik. Federasyon da sıcak baktı.  Yeni bir teklif hazırlayalım, bundan sonraki 3 yılın nasıl olacağını devre arası açıklayalım diye federasyondan ayrıldık. İki-üç gün sonra telefonlara bir düştü ki, bizim konuştuğumuz çöpe atılmış. Olabilir. Federasyon kararı verecek. Ama federasyon bizim çıkarlarımız için orada. Kulüpler bu bizim için sıkıntı diyorsa bunu dinlemek zorunda. Buna rağmen federasyonun bunu yapmasını engelleyecek unsurlar olabilir. Çağırırsın bizi, böyle konuştuk yapamıyoruz dersin. Böyle küçümseyici, sizi hiç takmıyoruz, ne istersek yaparız mealinde bir süreci olması bizleri fazlasıyla kırmıştır. Bir de şöyle bir şey deniyor, Ankara böyle istiyor. Böyle bir gerçek yok. Siyasetin işi gücü bitmiş bunlarla uğraşacaklar. Hatta kaç defa gidin kendi aranızda çözün dendiğini biliyorum.

- Bizlerin en büyük geliri yayıncı kuruluş. Daha da önemlisi, Anadolu kulüplerine göre daha düşüğüz. Son taksit ödenmemişti, buraya gelirken öğrendim ödenmiş. Taksitleri son günü bekliyorlar. Pandemi öncesi indirim aldılar, pandemide indirim aldılar, şimdi yine indirim istiyorlar. Bugün 500 milyon Dolar olması gereken ihale, TL’nin ciddi zarar etmesiyle, 215 milyon Dolar istiyorlar. 2017-18’de 465 milyon Dolar olduğu zaman 416’lara inmiş. Orada kurlarla oynama olmuş. 2018-19 sezonunda kurların hareketiyle 500-416’ya inmiş. 2020-21’e gelmişiz, 337 milyon Dolar’a inmiş. Şimdi bize söyledikleri 215 milyon Dolar. Buraya baktığımız zaman, geçen sezondan devam edersek, 565 milyon Dolar’lık indirim almış olacak. Onların istediği indirim yapılırsa, Allah korusun çökeriz, 5 sezonda 679 milyon Dolar indirim demek. Bir şekilde korunmadan bu noktaya gelinemez. İhale şartlarını yerine getiremezsen ne olur? Teminat paraya çevrilir. Teminat mektubu yok. Kimin izniyle kalktı bu? Başka herhangi bir ihalede bu olsa, ihaleye fesat karıştırmak diye konuşmaz mıyız?

- Çok şükür bu kararlar çıktı. Daha hızlı çıkabilirdi. 3 Temmuz’a nasıl uyandık? Beş branşta şampiyon olmuş, sportif ve finansal açıdan rakiplerinin fersah fersah önünde. Biz 3 sene ulaşamadı bilgilere, belgelere, o dönem spor yorumcusu diye türeyenler çıktı. Hala televizyonlardalar. Fenerbahçe müthiş bir itibar suikastine uğradı. Manevi anlamda yaşadığı, markasına gelen zararın maddiyatla ölçülmesi söz konusu değil. İşin maddi tarafı oldu. Şampiyon kadrodan feragat etmek zorunda kaldık. Bir sürü oyuncuyu elden çıkardık. Şampiyonlar Ligi’ne gitmemiz engellendi. Zincirleme sorunlar yaşayarak bugüne geldik. Biz o günden sonra belimizi doğrultamadık. Evet, 3 Temmuz çok kötü yaptı bizi. Avrupa’nın finansal açıdan en kötü takımı Fenerbahçe diyor, 2018 sonu itibariyle. UEFA bu raporu 2021’de yayınlamış. Sadece bir kulüp var diyor, net borcu varlıklarının üzerinde. Bizim borcumuz, varlığımızın 1,2 misli. Avrupa’da başka bir kulüp yok. Adamların raporu. Bizim ne devraldığımızı biz söylemiyoruz, futbolun en büyük otoritesi söylüyor. 3 Temmuz bize büyük zararlar verdi. Batı’da Fenerbahçe lekelendi. Masumiyet karinesi yerle bir edilmiş. Bunlara bakmıyorlar. UEFA’nın baş hukukçusuyla beraberdim. Anlatmaya çalıştım. Adam diyor ki, niye cezaevindeler o zaman. Bizim Türkiye’de cezaevinde yargılananların yüzde 56’sı suçsuz beraat ediyorlar dedim. Anlatamadık. Bu işin milatı TSK’ya yapılan davalar. İş hükümete kadar gitti bu süreçte. Bunları ilk püskürten Fenerbahçe’dir. Bunun bir değeri olmalıdır. Fenerbahçe şike yaptı diyenler FETÖ’ye hizmet etmektedir. İşinize gelince FETÖ, kumpas. Şimdi konuşma sırası bizde.

- Ağustos sonuna kadar hamlemizi yapmak zorundayız. Hukuken çizdiğimiz bir yol var, onu başlatacağız. O zaman bu konu öyle bir kurgulandı ki, UEFA devredışı. TFF’de çökmüş birkaç isim var. Hatırlatacağız hepsini. Federasyon başkanı o zamanki abluka altına alınmasından faydalanıp o zaafları kullanan kişiler var. Medyada bugün FETÖ karşıtı görünen, rüzgar nerden eserse oraya dönecek kişiler, gizlilik olmasına rağmen her gün tapeler. Bir kişi demez mi burada gizlilik var. Biz bunu unutturmayacağız. Buradaki bir numara dava açacağımız yer TFF.