Fenerbahçe Kulübü Başkanı, 3 Temmuz'un yıldönümünde Fenerbahçe TV'den açıklamalar yaptı.

2010-2011 sezonuna değinen Koç, ”Hala ‘Fenerbahçe şike yaptı’ diyenlere sesleniyorum. Kupa müzededir, gelip ziyaret edebilirsiniz. Artık bunu hazmedeceksiniz. Değiştirmeye gücünüz varsa da görelim. Artık tarafınızı seçin FETÖ tarafında mısınız, Türkiye tarafında mısınız?” dedi.

Koç, şu ifadeleri kullandı:

- Çok uzun bir süreç. Beklediğimiz ve arzuladığımız noktaya geldi. Keşke böyle bir süreç hiç yaşanmasaydı. Son derece garip bir durum. Fenerbahçelilerin onurla anacağı, tarihe geçen bir gurur tablosu. En acı, en üzücü, en sıkıntılı olaylardan kaynaklanan, sportif başarıdan değil saha dışındaki bir olaydan kaynaklanan bir gurur tablosu. Dönemin gazete küpürleri görünce, o eski günleri, stadyumda yaşananları, yürüyüşleri, Anıtkabir’i, Topuk Yaylası’ndaki görüntüleri görünce insanın tüyleri diken diken oluyor. Bu duruşundan, bu camia ne kadar iftihar etse azdır.

- Yargıtay Kararı’nı bekliyoruz. Yüce Türk adaletinin bu bağlamda, tüm bu sürecin son adımı olacak, haklılığımızın resmiyete tamamen kavuşması, bu sürecin bir daha gönüşü olmamasını bekliyoruz. Masumiyetimizin tescili için son bir adım kaldı. Yüce Türk adaletinin, 30 milyonluk bir camianın 10 yıldır çektiği acılar için doğru kararları vermesi, bu camiaya nefes aldıracaktır.

- Çok şey söylenebilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın yazdığı mektup o kadar çok şey ifade ediyor, anlatıyor ki teşekkürü borç biliyoruz. Bu mücadelenin en başında kimse bu örgüyle mücadele edemezken Fenerbahçe dimdik ayakta durdu, duvara tosladılar. Cumhurbaşkanımızın mektubundaki cümleleriyle bizi şereflendirmesi, onurumuzun bir nişanıdır, belgesidir. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi bunlar ülkemizden temizlenene kadar son ana dek mücadelemizi sürdürmeliyiz.

- Geçen ay mahkemeden çıktıktan sonra ben bu noktalara değinmiştim. Bu ülkede hiçbir zaman çcouklarımızın, torunlarımızın böyle olaylarla karşılaşmaması için sabırla, inatla, inançla bu mücadelenin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Fenerbahçe bu mücadelenin en büyük silahlarından biri biz olmalıyız. Çünkü, bunun en ağır acılarını biz yaşadık. Fenerbahçe’ye o dönem yapan müdahaleyi Allah bir daha hiç kimsenin başına vermesin. Biz dimdik durduk. Milyonlar yapayalnız kaldığı dönemde bu mücadeleyi verdi. Biz aslında bu örgütle mücadelenin fitilini ateşledik. Fenerbahçeli olun, olmayın, objektif gözle bakınca Türkiye Fenerbahçe ile iftihar etmeli.

- Bu terör örgütü sadece Fenerbahçe’yi hedef almadı. Başta silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere birçok kurumu hedef aldı. Polisin hem savcı hem hakim olduğu süreçte hayatlarını kaybetti, yuvaları yıkıldı, çocukları acı çekti okula gidemedi. Biz dik durduk. Bunlar bazı alanlarda emellerine kavuştular. Çok şükür ki nihai hedeflerine ulaşamadılar. Bu da çok çok önemli.

- Ne olurdu başarılı olsalar ve Fenerbahçe’yi ele geçirselerdi, kimleri göreve getireceklerdi? Biz bunların cesaretlerini kırdık, oyunlarını bozduk. Fenerbahçe taraftarı, camiasından ve kendisinden ne kadar gurur duysa haklarıdır. Bunların bir daha yaşanmaması için uyanık, inatçı, sabırlı olmalı ve bu mücadeleyi sonuna kadar vermeliyiz. Biz yönetimde olalım, olmayalım bu mücadele verilecek. Bu camianın damarlarında bu mücadele vardır. Fenerbahçe, Kurtuluş Savaşı’nda da mücadele vermiştir. Emekleri, katkısı Ulu Önder Atatürk tarafından takdir edilmiştir.

- Fenerbahçe bu ülke için ilk defa saha dışında mücadele etmemiştir. Keşke olmasaydı. Fenerbahçe’nin ne yapacağı tarihin altın sayfalarına kazınmıştır. İnşallah bir daha hiçbir zaman gerçekleşmez. Fenerbahçe o dönemde hem sportif hem mali açıdan, tüm rakiplerinin fersah fersah önündeydi. Fenerbahçe tarihinde ilk defa 5 braşta şampiyondu. Finansallarımız iyiydi, her şey yolundaydı. Bu olay bizim başımıza geldi. Bu olayın ana ve yan aktörleri var. Bizim bu saatten sonra esas mücadelemiz yan aktörleriyle olacaktır. Hesap vakti dendiği zaman biz bunu diyoruz.

- Pierre Cornu diye bir savcı var, resmi ifadeleri var. Zaman zaman gündeme getiriyorum. Üstünde durmamız lazım. Cornu, Türkiye’ye çağrılıyor. TFF ve yönetim adına, kendi iradelerini kullanmaktansa bir baskı unsuru olarak Cornu’yu çağırıyorlar. Fenerbahçe’yi men etme olayını onun üzerinden kurguluyorlar. Cornu, ‘Türkiye’de beni Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı karşıladı. Fenerbahçe’nin şike yapmama ihtimalini sordum.” diyor. ‘Yüzde 1 bile yok’ diyorlar. TFF temsilcileri, daha ortada ne olduğu belli, dosyada gizlilik var, her şey taptaze, avukatlar bu bilgilere ulaşamıyorlar.

- Her gün TV’de, gazetelerde tapeler sayfa sayfa haber yapılıyor. Türkiye’deki kulüplerin çıkarlarını savunmakla görevli olan TFF’nin hangi kulüpten belli olan yetkilileri. Cornu, ‘Biz Fenerbahçe’ye karşı bu kararı alırsak can güvenliğimzi tehlikeye girer.’ diyor. Cornu deneyimli bir savcı, gayrıresmi konuşmaları da not ediyor. Biz bunlardan da hesap soracağız.

- Sözde spor medyası olarak, o güne kadar hiç sporla alakası olmayan insanlar ortaya çıktı. Bunlar teyitle, zevk içinde, günlerce bu iftiralarla Fenerbahçe’yi TV’de, kamuoyu önünde, milyonların vicdanında suçlu göstermek için elleriyle şak şak yaparak üstümüze geldiler. Biz bunların da hesabını soracağız. Şu an en büyük FETÖ düşmanları oldular. Rüzgar nereden eserse oraya eğilen insanlar. Bu güzel milletin, bu insanlardan da kurtulması lazım. Yarın bu insanlar, yine aynı şeyleri yaparlar. Bunların derdi ülke menfaati değil.