Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, hakem hataları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Koç şunları söyledi:
Bizi rahatsız eden lehte ve aleyhte standartsızlık var. VAR kararlarında müthiş bir standartsızlık var. Bu sadece Fenerbahçe'ye özgü de değil. Antalyaspor, Sivasspor ve başka kulüplerimiz de ciddi serzeniş içerisinde. O yüzden bu konuda görüş belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Türkiye'de bir hakem krizi var. Bu, bu TFF'ye, bu MHK'ye bu sezona has değil. Türkiye'de şampiyonluklar sadece saha içinde kazanılmıyor olgusu var. Ben inanmak istemiyorum ama inanmak durumunda kalıyorum. Bu olguyu tüm paydaşlar olarak değiştirmeliyiz. Bunun için de reform derecesinde devrim edercesine adımlar atmamız lazım.

Federasyonlar değişiyor, MHK değişiyor ama hakemlerin yarattığı krizler değişmiyor. Odağında Fenerbahçe'nin olduğu hakemlik kriziyle Türk futbolu kaosa sürükleniyor. Evet hakemlik çok zor meslek. Ağır çekimde bile göremediğimiz pozisyonlar oluyor. Ama bu kadar kötü yönetmek çok daha zor. Bu kadar düşük performans, bu kadar hata meslekten daha zor.

VAR diye bir teknoloji geldi. Çizgi teknolojisini konuşalım. Yüzde 100 derecesinde kararlar veriliyor. VAR çok daha farklı pozisyonlara baktığı için çizgi teknolojisi kadar yüzde 100 değil ama bu teknoloji iyi kullanılırsa fayda verir. Bunu kullananlar da insanlar. 3 penaltımızın verilmediği 1 golle yenildiğimiz

Tugay Kaan Numanoğlu. Geçen hafta Beşiktaş maçını yöneten. Ana hakem kimdi son maçımızda VAR'da olan Arda Kardeşler. İnşallah bunlar tesadüftür ama bize biraz sistematik geliyor. Hakem hatasıyla kastı ayırt edebiliyor insanlar. Her şey ortada. Bilgi çağındayız. Böyle bir durumla karşı karşıyayız.

Tek tek pozisyonlara girmek istemiyorum ama açıklasınlar. 'Şu futbolcunuz hakaret etti' desinler, hakaret ettiyse zaten kırmızı kart görmesi lazım. Bu hakem ne olacak?

Büyük resme bakalım biz de genç hakemleri istiyoruz. Hakemlerin çoğunun iyi niyetini sorgulamak istemiyoruz ama hakemlik camiasında değişik güç odakları, değişik hesap kitaplar olduğu ifade ediliyor. Ben yönetici olarak bunların ne kadarı gerçek ne kadarı hurafe bilmiyorum. Ortada bir gerçek var ki sıkıntının olduğu.

Genç bir hakem atandı ama hakem üzerine yapılan spekülasyonlardan sonra maçı katletti. Bizden belki bir ikinci oyuncu atılmalıydı, ikinci golden önce faul var, Josef'i tanırım iyi bir insandır ama karate literatürüne girecek bir hareketi sarı kartla geçiştirildi. O pozisyona kırmızı kart vermeyecek hakem, o pozisyonda VAR'a çağırmayan hakem bu işi yapmamalı. İki taraf da şikayetçiydi. Keşke hakem daha başarılı olsaydı, motivasyonu artsaydı. Baskı altında kaldı, kötü bir maç yönetti.

Ortada bir kriz var mı yok mu? Etrafta dolaşan iddialar, dedikodular, yapılan hakem hataları, şikayetçi takım sayısı... Burada bir problem var. Kriz masası kuracağız, çalışacağız. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak destek vermekten başka bir yolumuz olmaz. Buna mukabil 'Hiçbir sıkıntı yok, her şey yolunda' deniyorsa Fenerbahçe Spor Kulübü olarak yolumuzu ona göre çizeceğiz.

Eski yöntem, eski yaklaşım, eski yıllanmış hakem dünyasındaki kanaat önderleriyle beklemek hayaldir. Biz her hakem art niyetli demiyoruz ama belli başlı isimlerde sıkıntı var. 'Yıllanmış' dediğimiz isimlerde. Ne kadar çok genç hakem gelirse ne kadar çok devridaim olursa Türk futbolu için o kadar faydalı olur.

Kriz var mı yok mu? Serdar Tatlı'nın çıkıp açıklamalar yapması lazım. MHK başkanı ne kadar iyi niyetli olursa olsun ne kadar çabalarsa çabalasın bu tek kişinin yapacağı iş değil. Altına hakim olması lazım.

Geçen sene de benzer şeyler oldu. Altta neler dönüyor? Hakem hataları, atamaları nasıl yapılıyor? Notlar nasıl yapılıyor? Bunları değiştirebilir miyiz?

Hakem atamalarıyla ilgili çok büyük rahatsızlık olduğunu ifade etmiştik. Sorduk, bu sene de aynı yapıldığını düşünüyorum. Bir gözlemci var, maçı seyrediyor. Mesela ben bir maçtaydım, tesadüf gözlemcinin yanına düştüm. Bizim oturduğumuz yerden yedek kulübesi ve çizgi görünmüyordu. Kısıtlı bir görüş vardı. Maçta hafif olaylar yaşandı. Bir insan sonuçta iki gözü var, ne kadar görebilir? Evet o notunu versin. O da not vermiyor bir form dolduruluyor, bilgisayara konuluyor bir rakam çıkıyor. O rakama göre bir sonraki haftaya maç verip verilmeyeceği kararlaştırılıyor. Hangi maça verileceği başka konu o nasıl bilmiyorum. Ben diyorum ki iki gözlemci olsun. Bir tanesi kapalı bir odaya girsin maçı seyretsin o da form doldursun. Buradan çıkacak rakamın averajı açıklansın, hakemin notu olsun. Bu açıklanırsa ahbap-çavuş ilişkisinin önüne geçeriz. Bu sadece fayda sağlar. Bu konuyu aşacaksak devrimsel reformlar lazım. Bir tanesi de hakem performanslarının nasıl ölçüldüğü... Şeffaf bir sistem getirin, ahbap-çavuş ilişkisinin önüne geçin.

Hakem atamalarının nasıl yapıldığını bilmiyorum ama doğru yapılmadığını biliyorum. O hafta maçlara vereceğiniz hakemleri MHK her hafta TFF önderliğinde Milli Piyango çekilişi gibi TV önünde çeksinler. Belli sayıda maç, belirli sayıda hakem. Koyalım onları, çekelim. Herkes de görsün. Ne zararı olabilir bunun? Zararı varsa MHK Başkanı çıksın söylesin. Somut öneri sunuyorum, bu kaotik ortam böyle gitmez. Türk futboluna yazık. Bu kafayla buraya kadar gideriz. Her sene geriliyoruz.

Saha dışı unsurlardan bir tanesi de algı... Bazı algılar var ki geçen sene yaşadık. 'Zorlu' algısı. Yok efendim MHK Başkanı, Ali Koç'un işçisiymiş. Adamcağızın 30 senedir Arçelik yüzlerce yan sanayisinden biri. Ben hayatımda iki kere gördüm. Böyle bir algı yarattılar.

Bu sene ne oldu? İki algıyla başladı. Birincisi 'Rıdvan Dilmen Sezonu' İkincisi de 'Fenerbahçe şampiyon olacak' Rıdvan Dilmen sezonu yaratanlar geçen sene de aynı algıyı yaratanlar. Her sene aynı şekilde sistematik şekilde yaklaşıyorlar. Bu nasıl bir şey? Hakemler belki de diyorlar 'Ben Fenerbahçe lehine bir şey çalarsam sıkıntı olur. Bin kere düşüneyim' Adamın belki de hiçbir art niyeti yok ama böyle bir algı yüzünden sahaya çıkınca böyle düşünecek...

Geçen haftanın hakemi... Yapı Kredi Bankası'nda üst düzey yönetici olduğu söylendi. Herhangi biriniz araştırdı mı doğru mu diye... Deli saçması diye baktık sosyal medyada yine de araştırdım söz konusu şirkette çalışmıyor. Ne olur olmaz diye bütün, 74 bin kişi içinde araştırdık orada da çıkmadı. Ya dedik geçen sene böyle böyle yaptılar, yan sanayimizde, taşeronlarda bir şey var mı... 200 bin, 300 bin kişinin çalıştığı yerde tek tek bakmak da mümkün değil, söz konusu hakemin çalıştığı bütün yerleri çıkardık. Muhasebeci kendisi. Bizimle yakından uzaktan sınırında ilişkisi olan biri değil. Bunu Federasyon'a ilettik, 'Ya hakemi değiştirin ya çıkın iki kelime edin' dedik. 'Bunlar doğru değildir, bir şeyler söyleyin' dedik, 'Tamam' dediler. Cumartesi yapacaklardı. 'Biz hakemle konuştuk ettik, gerek görülmedi' Bence hataydı. Konferansta resmi dille dillendirildi. Yok efendim babası Fenerbahçe'de futbolcuymuş. Babası Malatyaspor'da oynamış, Fenerbahçe'de hiçbir zaman oynamamış. Mışlı muşlu bu seviyede algı yaratmamamız lazım.

Ahmet Çakar... Faal bir FIFA hakemiyle ilgili iddialarda bulundu. Aslı astarı var mı doğru mu bilmiyorum ama anladığım kadarıyla kaynağını da verme konusunda sıkıntısı olmadığını anlıyorum. Çağırın sorun, kimdir nedir? Nereden geldi bu? Çok ciddi bir iddiadır. İddiası doğruysa üzerine gidin. Doğru değilse deyin ki 'Konuştuk ettik' ki ben Ahmet Çakar'ın böyle bir konuda yalan söylediğini sanmıyorum ama yalansa onu da tespit edin. Ki bundan sonra Sayın Ahmet Çakar ya da diğer yorumcular benzer yaklaşımlara teşebbüs etmesin. Yine bir öneri veriyorum Türk futbolunun sağlığı açısından.

Editör: Haber Merkezi