Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, NTV'de katıldığı programda çok çarpıcı iddialarda bulundu. 

Ali Koç'un açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

- Yıl 2006. Fenerbahçe, Aziz Başkan önderliğinde, Christoph Daum’un hoca olduğu bir dönemde, üst üste 3. şampiyonluğa çok yakınken, Denizli’de bir maç yaşandı. O maç bugün yaşansa, o şekilde bitirilemezdi. 14 defa maç durdu. Hepsi dizayn edilmişti. Çok kanıma dokunmuştu. O maç bitti, biz hastaneye gittik eşimle, sabah da kızım Leyla doğdu. Şampiyonluğun gittiğinde değilim, bize yaşatılan konudayım. Bir yöneticimizin kızının düğünü, Aziz Başkan bana “Yönetime girer misin?” dedi. Kanıma da dokunmuş, hiç düşünmeden “Evet” dedim.”

- Bizim aile geleneğimizde böyle bir şey yok. Babayla, anayla, kardeşlerle istişare edersin. Büyükler, karım. Evet dedim ve ailemde kimseye söylemedim. Her zaman söylediğim gibi, bazen özür dilemek, izin almaktan daha kolaydır. Pazar sabahı bir uyanıyorlar, yönetimdeyim. 

- 12 Mayıs 2012 de FETÖ kumpasıdır… Maç bitince, polisler Fenerbahçe taraftarını kışkırtmak için birden bire Galatasaray takımının etrafını çevirdi. Onlar da kutlama yapıyorlar. Kalkanlarla seyircilere gitmeye başladılar. Biber gazları sıkılmaya başlandı, kalkanlar çıkarıldı. Çocuk, kadın dinlemediler.

- O süreçte rakip takım Galatasaray, öyle söylemlerde bulundu ki, iki çok önemli camia arasında yıllarca onarılamayacak bir tahribat yarattılar. Sağolsunlar. Sonra polisler çekildiler, soyunma odalarına doğru, stattan ayrılıyor gibi. Daha fazla seyirci indi. Sonra bir daha yüklendiler seyircilere. Yani en acılı günlerden bir tanesidir.

- FETÖ, hâlâ Türk futbolunun içindedir. Yakın zamanda çok yeni şeyler çıkacak, göreceksiniz. Devlete çağrımdır, bu örgütü futboldan temizleyin. Geçmişte yaşanılanlar toplumsal kaos yaşattı. Kardeşi kardeşe kırdırdılar. Her zaman aramızda rekabet var ama insanları nefret noktasına getirdiler. Futbol, bu ülkedeki en ayrıştırıcı unsurlardan biri oldu. 

- Fenerbahçe enteresan bir camia. Bilhassa 3 Temmuz’dan sonra hakkı da var taraftarın, çok sahiplendiler. Talepkar bir camia. İki günde yüceltilebilirsin, iki günde yerin dibine gidebilirsin. Bu ülkede futbol, futbol değildir. Saha dışında çok şey oluyor.

- Geçmişte yaşanılanlar toplumsal kaos yaşattı. Kardeşi kardeşe kırdırdılar. Futbol, ülkedeki en ayrıştırıcı unsurlardan biri oldu. İnşallah tez zamanda, bu zihniyetin kilit noktalarıyla futbolun içinde yer aldığının kanıtları olacak. Benim taşıdığım zihniyet, ilkeler, yapıcı rekabet, sahada kora kor rekabet, saha dışında beraber hareket edelim falan, gösteriyor ki Türkiye bu işten çok daha uzak, o noktalara gelmesi zaman alacak. 

- 2012-2015 arası inişli çıkışlı bir dönem yaşadık. 3 Temmuz’un bize verdiği maddi manevi zararlar devam ediyor. Yönetimsel yapılan yanlışlıklar. Benim ve Aziz Başkan arasında yaşanan bazı sebeplerden dolayı aday olmaya karar verdim ve seçimi kazandım.

- Sosyal medyayı ben takmıyorum ama futbolcularımız takıyor, çalışanlarımız takıyor. Düne kadar Erol hocayı yerden yere vuruyorlardı, Trabzon maçından sonra ne kadar büyük hocaymış… Taraftarlarımızdan rica ediyorum, dış faktörlerle mücadele ederken bir de sizinle mücadele etmek zorunda kalmayalım. Siz derken, samimi taraftarları demiyorum. Bir maç sonucuyla ne şampiyonluk havasına girsinler ne de karalar bağlasınlar. Tenkit edecekseniz, beni edin.

- Bu seçim döneminde ne olacağını kendim açısından bilmiyorum. Ben olayım, olmayayım, Fenerbahçe’ye başkan adayı olacak isimler bir an evvel çıksın. 2006’da girerken kimseye sormadık, emrivaki yaptık. 2018’de sormadık ama söyledik öncesinde. Bu sefer, evdekiler arıza çıkarmaya başladı. Ben bu seçim döneminde aday olup olmayacağımı bilmiyorum.

Editör: Haber Merkezi