Galatasaray'ın yeni transferlerinden Arda Turan, yayıncı kuruluş Beinsports'a yaptığı açıklamalarda flaş itiraflarda bulundu.

Arda'nın açıklamaları şöyle:

- Hoca (Fatih Terim), ekranlar önünde ‘Arda’yı istiyorum, herkes ikinci bir şansı hak eder.’ dedikten sonra ben tamamiyle transfer konusunu kapattım. O günden, bugüne kadar gelen tüm transfer tekliflerini hiç düşünmeden reddettim

- Konu çok basitti. Hoca, benim için böyle bir şey diyorsa, ben sonuna kadar hocanın yanında dururdum. İlk önce Fatih hocama teşekkür etmek istiyorum. Hayatımdaki bütün duyguları bana yaşattı ve beni hep iyi, özel hissettirdi. Bu transfer döneminde de kendimi yine özel hissetmemi sağladığı için ona çok teşekkür ederim

- Galatasaray beni çağırırsa giderim, çağırmazsa tribün orada.’ Bu, benim için her zaman böyleydi. Konu çok basit. Ben, Galatasaraylıyım. O yüzden, duygularımın tamamı, her Galatasaraylı’nın nasılsa, benimkiler de öyle.

- Galatasaray, hiyerarşisi çok ayrı olan, kendine has özellikleri olan bir camiadır. Başkan da tabii ki en başta, kulübün en değerli isimlerinden bir tanesidir, yönetim kurulu da öyle. Yönetim kurulu açıkladı. ‘Biz, böyle uygun gördük.’ dedi. O günden, bugüne kadar da hiçbir olumsuz veya kırgınlık belirtisi olan bir açıklamam olamaz, öyle bir durum da söz konusu değildi. Galatasaray Başkanı’ndan, yönetiminden gelen her şey bizim başımızın, gözümüzün üstüne...

- Her zaman Galatasaray’a dönmek istemişimdir. Ayhan hocayla, Tudor vardı. Galatasaray’a şöyle demiştim, ‘Barcelona’da oynamazsam, kendimi önemli hissetmezsem, bana çok teklif var. Ağustos sonunu bekleyin.’ Neden? Çünkü ağustos ayının 30’unda Avrupa’da transfer bitiyordu.

- Eylül 1-7 arası sadece birkaç kulüp ve Galatasaray opsiyon kalacaktı. ‘O zaman Galatasaray’a gelmem daha rahat olur, sizi de maddi olarak rahatlatırım.’ demiştim ama o zamanki yönetim, başkan, bunu uygun görmediler. İlk o zaman gelmek istemiştim.

- Barcelona da olsa, dünyanın en önemli takımı da olsa, ben kendimi mutlu hissetmediğim yerde durmam. Para, pul benim için hiçbir zaman konu değildir. Ben, Atletico Madrid’in 10 numarası olarak oraya gittim, önemli bir oyuncu olarak. Önemli de bir rol aldım ama sonrasında, Valverde gelince, beni önemsiz hissettirince, konu oraya gitti.

- Düşünülenin aksine Messi’yle çok iyi bir ilişkim vardı. Beraber oynamayı da severdik, saha içinde de belli olacağı üzere. Ayrılık kararı, tamamiyle benim. Valverde dahil hiç kimse bana, ‘Arda, buradan ayrıl.’ demedi. Messi, Suarez, Neymar’dan sonra en iyi istatistiği yaptığımda, Valverde takımın başına gelip, hazırlık maçları dahil beni doğru düzgün oynatmayınca, ben orada konuyu kapattım.

- (Neden Başakşehir) Bazı girdiğiniz durumlarda doğru karar veremiyorsunuz. Kendimi o kadar kötü hissetmeye başlamıştım ki... Bir anda kendimi tekrardan ülkeye dönüp ispatlama gereği hissettim. Karar doğru muydu, yanlış mıydı, hatalı mıydı, maddi sebepler de olabilir çünkü ailem...

- Annemin çok fazla konuşmak istemediğim rahatsızlıkları. Burada olma isteğim, beni buraya itti açıkçası. Başakşehir ailesinden hiçbir zaman bir kötülük, sıkıntı, üzüntü görmedim. Onlara her zaman teşekkür ederim ama bugün baktığımda, kariyerim için doğru kararı vermediğimi düşünüyorum. Bir hata yapmışım. Başakşehir’deki maaşımın bir kısmını Barcelona ödedi.

- Şu anda 77 kiloyum. Atletico Madrid’de de bu kiloyla oynuyordum. Hayatım boyunca yağ oranımın en düşük olduğu seviyedeyim.

- Fatih hocadan bir özür dileyeceksem veya elini öpeceksem, bundan gocunmam, hatta gurur duyarım. Fatih hoca bir şeye kırıldıysa, üzüldüyse, en doğru ortam, onun gönlünü alabilecek yer, orasıdır diye düşündüm.

- Evde de oturup konuşuyoruz ama orası, ilk buluşma için doğru yer diye hissettim ve çok etkilendim. Sporculukla ilgili bir hata yapmadım. Eğer hatayı da affedebilecek biri varsa, o da Fatih hocadır. ‘Biz seni affettik, affediyoruz.’ diyorlar. Kimseye bir şey yapmadım ki. Beni, Fatih hoca affeder.

- Yaptığım hatamın farkındayım. Hocaya çok teşekkür ediyorum. Onunla vakit geçirmeyi çok özlemişim. Fatih hoca insanın hayatındayken, hayat çok güzel olur. Fatih hoca özel bir insan. 33 yıllık bir ömrün 20 senesinde hayatınızda biri varsa, onun hep arkanızda olmasını hissedersiniz. O varken, kendimi özel ve yıldız bir oyuncu olarak hissediyorum

- Milli Takım’da kötü oynadığım maç sayısı çok azdır. Kosova maçında çok kötü oynamıştım. Fatih hoca maçtan sonra, ‘Seni ilk defa bu kadar kötü gördüm.’ demişti. Fatih hoca geldi sonra. ‘Ne oldu?’ dedi. ‘Rezalet oynuyorum, hiçbir şey yapamıyorum, pas atamıyorum, adam geçemiyorum hocam.’ dedim. ‘Geç onları, şimdi yaparsın işine bak, hiç önemli değil.’ dedi.

- Normalde Fatih hoca sert uyarılarda bulunabilir. Böyle dedikten 5-10 dakika sonra çıkıp çok güzel bir asist yaptım. Hemen oyuna müdahale edebildim. Anlatmak istediğim şey, sahanın içinde özel hissetmek, bu..

- Özel hayatımda yaptığım hatalar, sahadaki kredimi bitirdi. Bu konuyu, oturup sabaha kadar tartışabiliriz. Başakşehir kariyerim, olmadı. Sahaya bir türlü kafam rahat çıkamıyorum. Kendi hatalarım, anlatamadığım, ispatlayamadığım haklılıklarım beni mahvetti. Her gece bunları düşündüm. Yaptıklarımı kabul ediyorum, ama yapmadıklarımın yükü de bana biniyor.

- Çok basit bir şey var, futbol oynamak istiyorum ve Galatasaray’ı çok seviyorum. Burayı çok özledim. Buradaki yaşamı çok özledim. Konu çok basit. Başkana, yönetim kuruluna ve hocaya teşekkür ediyorum. Galatasaray’ı sevdiğim için sonuna kadar bekledim. Ben, usülüne göre bekledim.

- (Spor yazarı Bilal Meşe'ye uçakta saldırması) Bu konuyla ilgili çok kırgınım. Bilal abi, benim evimde olan biriydi. Hayatımda en çok onunla özel röportaj yaptım. Madrid ve Barcelona, benim için takım elbiseli röportaj isterken, onun için şehir merkezlerine gidip atkı açardım.

- Bana bir telefon bile açmadan, bu kadar yakınken, ‘Ah bu paranın gözü kör olsun.’ diye manşet attı. Dilimde tüy bitti, üstümde kaldı. Primci dediler. Ne paraymış. Bugün dahi söylüyorum, ben kimseden 1 lira para istemedim. Bugün de aynı. Milli formayla parayı yan yana koyacak bir insan değilim. Bu, hayatım boyunca çok ağrıma gitti. Ben, onu namus olarak üstümde taşıdım hep

- Genele bakarsak, ‘Ne yapıyorsun Arda, öyle bir şey yapılır mı? Bilal abiyi alıp yemeğe götürsene, Bilal abi bana neden böyle yaptın?’ desene. Hatalıyım ama çok kırıldım. Ben, herkese hakkımı helal ettim. Kimseyle bir problemim yok. Sadece Galatasaray için keyif almak ve taraftarı mutlu etmek istiyorum. Anlatmak istediğim şey bu. Mili formayı namus olarak, onur olarak görüp parayla bağdaştıramadığım için çok ağrıma gidiyor

- Elbette verilirse takıma liderilk yapacağım ama ben oynamaya geldim. Uzun yıllar futbol oynayacağım. Bırakmaya gelmedim, oynamak istiyorum. Artık; Türkiye’deki başarılardansa, Avrupa’daki başarıların bizim için daha kıymetli olacağını düşünüyorum. Avrupa Ligi de bu sene bunun için iyi bir fırsat olabilir. İnşallah kaza olmadan gruplara kalırsak, devamını getirebileceğimizi düşünüyorum

- Hataları geride bırakmak istiyorum. Galatasaray ailesine hiçbir zaman hiçbir şey yapmadım. Geçmişi güzel şeylerle hatırlayalım. İnşallah bu sahada çok güzel başarılara imza atarız. Artık, ‘Hata yaptı ama...’ düşüncesinden uzaklaşmak istiyorum.
 

Editör: Haber Merkezi