Ali Sami Yen, Galatasaray'ın kurucusu. 1951'de öldü. Feriköy'de yatıyor.

Süleyman Seba, Beşiktaş'ın onursal başkanı, Baba Kartalı. 2014'te ayrıldı aramızdan. O da Feriköy'de sonsuzluk uykusunda.

Mezarlarının arasında bir kaç metre mesafe var.

Ali Sami Yen'in ölüm yıldönümlerinde ziyaretine giden Galatasaraylılar; daha sonra Süleyman Seba'ya da giderler.

Süleyman Seba'yı ölüm yıldönümlerinde ziyaret eden Beşiktaşlılar; ardından Ali Sami Yen'e de gidip dua ederler.

Ali Sami Yen olmasaydı Galatasaray olmazdı.

Süleyman Seba olmasaydı Beşiktaş bugünkü gibi değil, çok farklı yerde olurdu.

Eğer Beşiktaş-Galatasaray derbileri Türk futbolu için bir renkse... Büyük bir değerse... Milyonlarca kişiyi etkiliyor, tribünler doluyorsa... Bu iki büyük insanın yeri başköşe olmalı değil mi?

Beşiktaş-Galatasaray derbisinde bir büyük ayıp yaşandı 27 Ekim 2019 Pazar günü.

Kale arkasındaki bir grup Beşiktaşlı (!) Ali Sami Yen'e küfür etti koro halinde.

Hemen yan tribündeki bir grup Galatasaraylı (!) Süleyman Seba'ya küfür etti yine koro halinde.

UTANDIK...

O grubun içindeki bir avuç kendini bilmezin dışındaki Beşiktaşlı ve Galatasaraylılar da utanmıştır; eminim bundan.

Ali Sami Yen ile Süleyman Seba'nın da kemikleri sızlamıştır.

Bu ayıp yapanların yanına kar kalmamalıdır.

İki kulüp ve yöneticileri arasındaki dostluğa, centilmenliğe, kardeşliğe dinamit sokmaya çalışmaktır bu.

O dinamitin fitiline ateş çakılmadan önlemi alınmalıdır.

Bir gün rahmetli Süleyman Seba ile rahmetli Özhan Canaydın'ın masasındaydım, dostlar sofrasında.

Aralarındaki muhabbeti, karşılıklı saygı ve sevgiyi unutamam.

Ama 27 Ekim 2019'u da unutmayacağım.

İki kulübün şu andaki yönetimleri de unutmamalı, atlamamalı.

Bu büyük ayıbı işleyenlere artık ne yapacaklarsa... Onlar Beşiktaş ya da Galatasaray taraftarı sayılmamalı. 

Gürel Yurttaş