Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, iki maçlık cezasının ardından Göztepe maçında kulübedeki yerini aldı.

Sarı kırmızılı takım maçı 3-1 kazanırken, gündemde başkan Mustafa Cengiz'in hafta içindeki açıklamaları vardı.

Cengiz, şunları söylemişti:

- Ne onduruyor, ne olduruyorlar. Bizim önümüzde 7 maç var, 21 puan eder. Onlar istediği kadar bazılarını yarışta tutmaya devam etsinler. İp Galatasaray'ın elinde. Biz oynamalıyız, terimizin son damlasına kadar mücadele etmeliyiz.

- Yedlin sakatlığında 10 futbolcumuz orada olmalıydı. Golümüz iptal edince 10 futbolcu itiraz etmeli, sahanın altını üstüne getirmeli. Kalecimiz kaptan geliyor, kart görüyor.

- Futbolcuların haysiyet ve şereflerini hatırlasınlar. Kendilerine oynamıyorlar. Türkiye'nin en büyük camiasındalar. Ölümüne oynamalılar. Bunu neden yapmıyor futbolcularımız. İpinde değil adamın, profesyonelce bakıyor. 2. maç oynamazsa prim alamıyor. Onu da hesaplayabilir. Türk futbolcular nerede o zaman? Ben çıldırıyorum izlerken.

Terim, bu konuşmalara İzmir'de cevap verdi.

Terim şu ifadeleri kullandı:

- Galatasaray, şampiyonlukları kaybedebilir. Şampiyonluklar gelebilir. Kazanabilir. Kaybedebilir. Bunlar olmuştur. Ancak Galatasaray irtifa kaybedemez. İtibarının zedelenmesine müsaade etmez. Galatasaray, kendi hakkında dışarıda kolayca dedikodu yapılmasına o duruma düşmez. Dolayısıyla diyeceğim odur ki, Galatasaray’a kimse kendi adına veya kendi istediği gibi dokunamaz.

- Bunlar bizim için önemli şeylerdir. Dünyanın her tarafında ismim nereye yazılmışsa yanına Galatasaray yazılmış. Neredeyse kapısından 50 yıl önce girdiğim Galatasaray terbiyesine özen göstermişim.

- Kendimi herhangi bir sıradan antrenör gibi görmüyorum. Milyonlarca Galatasaraylının da böyle görmediğini hissediyorum. 7446 benim sicil numaram. Galatasaray Divan üyesiyim. Aşağı yukarı 50 seneye varan Galatasaray üyesiyim. Harekat halindeki trene yoldan binmedim. Ortasından seyretmeye gittiğim bir film hakkında yorum yapmayalım. Futbolla ilgili yorumlar yapalım.

- Şu çok önemli. Galatasaray’a da Galatasaray’ın değerlerine de ve sahada formasını ıslatan futbolculara kimse dokunamaz. Kolay kolay da dokunamaz. İnanıyorum ki, aynı zamanda Galatasaraylılar da buna müsaade etmez. Benim takımımla ilgili kulübümle ilgili camiamla ilgili düşüncelerimi öğrenmiş oldunuz.

- Oyuna iyi başladık. Muslera'ya top değmeden gol yedik, onda da tek tesellim, golün güzelini yedik. Onu da inkar etmemek lazım.

- Kerem solda oynamasına rağmen iki golünü sağdan attı. Onu gezdirdik biraz. Oynadığımız sistemin Halil ve Kerem'e uygun olduğunu düşünüyorum

- Zaman zaman baskıyı denedik, bunu da başardık. Bu benim özlediğim bir şeydi. Bunun dakikasını artırırsak çok mutlu olacağım.

- Umarım sezon sonuna kadar daha iyi gideceğimiz inancını taşıyorum. Daha istediğim bir Galatasaray vardı. Beraber olabilen. O da sahaya yansıyor. Memnunum, oyuncularımı tebrik ediyorum

- Şöyle bakıyorum, kulübüme 50 yıla yakındır hizmet etmişim. Bazen oyunculara 3 gün izin verdiğimde kendimi cezalandırıyorum, ilk cezayı kendime veriyorum. Geçen 6 aydır görmediğim kızım geldi, Merve. Galatasaray, ailem ve sevdiklerim. Ben bu üçgenin içindeyim

- Böyle baktığımızda bazen ben de yumruklarımı sıkıyorum, bazen ben de yutkunuyorum ama Galatasaraylılara verdiğim söz aklıma geliyor. Kendimi üzüyorum ama unutulmamalıdır ki ben de insanım, kırılabilirim ve üzülebilirim de

- Şampiyonluklar kazanılır veya kaybedilir, bunlar doğal şeylerdir. Elimizden gelenin en fazlasını sezon sonuna kadar devam edeceğiz. Futbol sahasının içine konsantre olmaya devam edeceğiz, tabii rahat edebilirsek.

- 7 maçta her şey olabilir. Mesele bizim vazgeçmememiz. Biz vazgeçmiyoruz. Nasipse bakacağız, ne olacak göreceğiz.

- 8-18 demiştik. 6 puan farkla ilgili bir şey dememi mi istiyorlar? Bakın şampiyonluklarımıza, geriden gelerek, vazgeçmeyerek, karakterimizi sahaya koyarak olmuştur.