Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un Trabzonspor maçından sonraki açıklamaları, özellikle de Sabiha Gökçen Havalimanı'nda megafonla yaptığı konuşma gündemdeki yerini korurken, Milliyet gazetesinin usta spor yazarı Ercan Güven, bugünkü yazısında çarpıcı ifadeler kullandı.

Güven, "Ali Koç'un megafonu" başlıklı yazısında "Bugüne kadar megafonu kapıp yoldaşlarını protestoya davet eden pek çok sendika başkanı, öğrenci lideri, siyasetçi, aktivist gördük, çoğuna yürekten selam çaktık da... Fenerbahçe Başkanı Sayın Ali Koç’un Sabiha Gökçen’e çağırdığı Fenerbahçelileri ajite etmeye çalışması biraz tuhaf geldi açıkçası. Gerekçe, Trabzonspor yenilgisine hakemin katkısı!" yorumunu yaptı.

Güven'in yazısının devamı şöyle:

Yani, bugüne kadar doğru/yanlış binlerce örneği yaşanmış, karşılığında mağdur başkandan hakeme, MHK’ye, olmadı TFF’ye eleştiri, bilemedin ağır eleştiri ötesine taşınmamış bir vakayı “Patrona Halil” isyanına çevirmeye gayret, ürkütücü, şaşırtıcı.
Tuhaf gelmeyenlerde bir tuhaflık olmalı!
Çünkü her şeyden önce “kastı aşıyor” hadise.
“Haksızlığa uğramış olmayı” ayırın; geriye kalanlarda “uyan” var mı Sayın Koç’a, Fenerbahçe’ye?
Lakin Ali Bey böyle...
Beklenmedik tuhaf tepkileri var.

Dört dörtlük eğitim, kültür, serveti geçin... Kişilik olarak yapıcı, çözüm odaklı, sakin bir insan ama Fenerbahçe yenilince derinlerdeki “tribün sigortası” atıveriyor. Sistemi çağdaş hale getirmek niyetiyle işe başladı, sisteme hiç yaşanmamış örnekler kattı.
Aralık 2018’de Akhisarspor’a deplasmanda 3-0 yenilmesinin ardından Fenerbahçeli futbolcuları otobüsle İstanbul’a göndermişti; Dünya medyasına bile haber olmuştu.
Bu sefer de miting!

Ne olacak?.. Trabzonspor yenilgisinden “toplumsal olay” mı çıkacak?
Bitmedi, Vitor Pereira ve Mesut Özil’e de uzattı megafonu. Belli etmediler ama ikisi de şoka uğramış olmalı.
Tamam... Maç sonu basın toplantısı yayıncı kuruluş kuralı. Peki, hava alanında halka hitap etmek neyin nesi?
“Başkan öyle istedi”!

Fenerbahçe gibi dev bir kulübün başkanı elbette gerektiği zaman taraftarının gücünden ve çoklu milyonlar verdiği isimlerin karizmasından yararlanacak. Haksızlığa uğradığında elbette ülke nüfusu gibi gönüldaşlarını baskı unsuru yapacak.
Ancak, onları sokağa dökmekten kaçınarak... Gece yarısı insanları hava alanına davet edip nutuk atmak, sadece hiç denenmemiş bir yöntemle yenilgiyi geçiştirmek anlamına gelir ki, “yenilgiyi perdelemek planı” normaldir, arıza yöntemde.
Çünkü... Ne taze mağlubiyetten sonra ajite edilmiş taraftar kitlesinin gece yarısı psikolojisi ile köpüren muhtemel risklerine değer, ne Fenerbahçe’ye uyar ne de Ali Koç ismine.

Ali Bey, Fenerbahçe’nin örgütlü kumpasa karşı şanlı direnişinden ilham almış olmalı ama onun gerekçesi tam, dava kutsaldı.
Gariban hakeme, MHK’ye TFF’ye bir cümlesinin bile yeteceğini bilmeli Fenerbahçe Başkanı olarak Sayın Ali Koç. 

Editör: Haber Merkezi